Gebze'de yaşanan ve Türkiye gündemine düşen zabıtaların seyyar satıcılarla çarşının göbeğinde çoluk çocuk demeden genç, yaşlı insanları görmezden gelip sergiledikleri şiddet dolu görüntülerin yankıları zaman aşımına uğramış gibi hissediliyor olsa da bana göre hala sürüyor.
Yankılara neden olan bu olumsuzluk bana Kocaeli ve İstanbul'da Zabıta Teşkilatının 192. Kuruluş yıl dönümü münasebetiyle 5 Eylül 2018 tarihli "Zabıtalar Belediyelerin Görünen Yüzüdür" başlıklı yazımda paylaştığım satırları aklıma getirdi.
Benim satırlarımda yazdıklarımla Gebze'nin göbeğinde meydana çıkan çirkin görüntülerin uzaktan yakından alakasız oluşu herkes gibi beni de üzdü. Belediyeyi temsil eden üstünde üniformalı aklı selim insanların tekme, tokat yumruk atarak meydanı savaş alanına çevirmeleri adeta toplum içinde sosyal bir yara olan insan çatışmalarının temelinde olan kin, nefret duygularını tetikledi.
Toplum içinde işi insanlarla olan ve görev yapan kim olursa olsun mutlaka şiddet, hakaret, saygısızlıkla karşı karşıya kalabilir. Hele ki; Gebze gibi İl düzeyinde olan bir yerde her kesimden insana rastlamak mümkün olduğu gibi çoğu zaman çok farklı olumsuzluklar baş gösterebilir.
Elbette vatandaşların tutumu, davranışı, konuşma tarzı, bakış açıları bir değildir. Bir olmasını da bekleyemeyiz. Mutlaka "ateş olmayan yerden duman çıkmaz" ama belediye zabıta üniformasıyla sergilediğiniz tutumun bana göre savunulacak bir yanı yoktur.
Bırakın savunulacak yanını bunun adı görevi kötüye kullanmak, verilen yetkinin dışına çıkmaktır. Görev başında şiddetle karşılaşıyorsan devletin polisi var haber verir kişi veya kişiler hakkında şikâyette bulunur hakkını yargı yoluyla ararsın. Siz zabıtasınız görev yetki ve sorumluluklarınızın dışına çıkarak vatandaşa vuramaz, birlik olup saldıramaz, yere düşene bir tekmede siz atamazsınız. Nedir bu hırs bu kin bu intikam bu öfke duygusu böyle? Yazık günahtır sizin insanlara böyle davranmaya hakkınız yoktur. Sokak ortasında sergilediğiniz bu acemi davranışlar siz haklı olsanız da sizi haksız duruma düşürecektir.
Yarın bu vatandaşların içine çıktığınızda aynı itibarı, sevgiyi bulamayacaksınız. Siz işiniz gereği sürekli vatandaşlarla iç içesiniz siz mesleğiniz gereği çarşıda pazarda saygın olursanız saygı, şiddete başvurursanız şiddetle karşı karşıya kalır görev yaparken zorluklarla mücadele etmek zorunda kalırsınız. Bu sefer asıl görev ve sorumluluklarınızı yerine getiremezsiniz.
Emin olun bundan sonra Gebze sokaklarında görev yapmak sizin için daha zor olacak. Mesleğin saygınlığını taşıyarak görevini icra edenlere kesinlikle sözüm yok. Benim sözüm üzerine giydiği üniformanın ağırlığını taşıyamayarak mesleğini ayaklar altına alanlaradır.
Geçmişte İBB Kartal Zabıta Merkezinde, zabıta daire başkanı kendi personeline dayak attığı iddiasıyla görevden alınmasını da unutmadık.
Gebze'de yaşanan bu durum karşısında olumsuzluklar çıksın, belediye ile vatandaş arasında gerginlik yaşansın ve bu gerginlik partiye zarar versin, belediye başkanının imza yetkisi alınsın diye kasıtlı yapıldığını da düşünmüyorum değil?
Bu emri verenlerin bu durumları çok iyi analiz etmeleri gerekiyor. Aksi takdirde vatandaşların kaldırım özgürlüğünü ellerinden alanlara karşı başlatılan bu uygulamayı takdir ediyor ayakta alkışlıyorum. Hatta emeği geçenleri kutluyorum. Ancak uygulamanın şiddete dönüşmesini kınıyorum. Kişi ve kişilerin yaptığı hatadan dolayı tüm zabıta camiasını suçlu görmek, göstermek ve ilan etmek de doğru değildir. Suçlu varsa elbette ilgili makamlarca tespit edilerek gerekenin yapılacağına inancım tamdır. Üzerinden zaman geçip ses soluk çıkmasa da gün gelip aydınlanacağına inancım tamdır.
Toplum içinde görev yapanların sabırlı, sağduyulu ve özellikle insan ilişkileri noktasında tecrübeli olması dileği ile…
Yerelden Ulusala
Kalın Sağlıcakla...