"Türk milleti hiçbir bedeli boş yere ödemez"
15 Mart 2017, 16:54
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Büyük Türkiye’ hedefi için çok bedel ödendiğini ama bu bedellerin asla karşılıksız kalmadığını ve kalmayacağını söyledi.Hollanda’nın Türk Bakanlara karşı sergilediği tutumu sert bir dille eleştirerek, “Avrupa’da atları, itleri, nefretleri ve kinleri ile saldıranlara karşı bedel ödüyoruz. Bunların medenilikle, modern dünya ile akalası yok bunlar Bosna Hersek’te, Srebrenitsa’da8 bini aşkın Müslüman katledenlerdir. Bunların cibilliyetini biliriz” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bazı ziyaretlerde bulunmak ve açılış törenine katılmak için Afyonkarahisar’a geldi. Erdoğan Afyonkarahisar Valiliği ve Belediyesini ziyaret ettikten sonra Anıtpark ta 275 adet eseri hizmete sunulacağı tören alanına geçti. Törene Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Afyonkarahisar Valisi Aziz Yıldırım, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekilleri Ali Özkaya, Hatice Özkal, Belediye Başkanı Burhanettin Çoban ve protokol üyeleri katıldı.Gerçekleştirilen törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önceki seçimlerde ve referandumlarda sağladığı desteklerden bahsederek, tören alanına dolduran vatandaşlara teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurtuluş Savaşı kahramanlarından olan ve anıtı Afyonkarahisar’da bulunan Yüzbaşı Agah Efendi’nin hayatından bahsederek, bir asker olarak Kurtuluş Savaşında düşmana karşı verdiği başarılı savaşı anlattı."BUNLAR NE YAZIK Kİ HALA MEDENİ OLAMAMIŞTIR"Konuşmasında ardından Hollanda’nın, Türk Bakanlara karşı sergilediği sert tutumu eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu topraklar yıllardır kan ve ter ile yoğrularak vatan olmuştur. Milletimiz tarih boyunca emek verdiği, canını vermediği, bedelini ödemediği hiçbir şeye sahip olmamıştır. Bugünde büyük Türkiye için güçlü Türkiye için, müreffeh Türkiye için verdiğimiz mücadele pek çok bedel ödedik ve ödüyoruz. Terörle mücadelede, sınırlarımız ötesinde yürütülen operasyonlarda, ekonomimize yönelen saldırılarda bedel ödüyoruz. Avrupa’da atları, itleri, nefretleri ve kinleri ile saldıranlara karşı bedel ödüyoruz. Şimdi bugün Hollanda’da seçim var atların, itlerin sahiplerinin ne yapılacağı ortaya çıkacak. Bunların medenilikle, modern dünya ile akalası yok bunlar Bosna Hersek’te, Srebrenitsa’da 8 bini aşkın Müslüman katledenlerdir. Bunların cibilliyetini biliriz. Ama bunlar ne yazık ki hala medeni olamamıştır, modern olamamışlar, insanlıktan nasip alamamışlar. İşte o akşamda Türkiye’nin bir bayan bakanı oraya geliyor, nereye geliyor? Kendi konsolosluğuna ve orada vatandaşları ile buluşacak. Bunun izne tabisi yok. Kendileri İngiltere’de, Avrupa’nın değişik ülkelerinde gidip seçim kampanyaları yapıyorlardı. Geç bunları, ‘hayır’ kampanyası yapmak üzere Almanya’ya, Hollanda’ya, İsviçre’ye, İsveç’e, Danimarka’ya gelen PKK terör örgütü temsilcilerine, onların yandaşlarına ve onlarla birlikte hareket edenlere, Barolar Birliği Başkanı’na, onlara müsaade ediyorsunuz. Peki Türkiye’nin bakanına niçin kapıları kapatıyorsunuz? Rotterdam Belediye Başkanı İstanbul ile kardeş şehirlermiş. Dün akşam Başbakanımıza söyledim dedim hemen ‘İstanbul Belediye Başkanı’na söyleyelim belediye başkanı tek taraflı olarak bunlarla kardeşlik akdiniz bozsun.’ Zira bizim bu tür insanlar ile kardeş şehir olmamız mümkün değil” dedi."TÜRK MİLLETİ HİÇBİR BEDELİ BOŞ YERE ÖDEMEZ"‘Büyük Türkiye’ hedefi için çok bedel ödendiğini ama bu bedellerin asla karşılıksız kalmadığını ve kalmayacağını söyleyen Erdoğan, "Kardeşlerim, şu gerçek asla unutulmasın ki Türk milleti hiçbir bedeli boş yere ödemez. Bu fedakarlıkların mutlaka karşılığı olacaktır. 16 Nisan halk oylaması için adeta tüm Avrupa ‘hayır’ seferberliğine çıktı. Gazeteleri Türkçe ‘hayır’ manşetleri ile çıkıyor. Fakat bir taraftan da mutluyum niye? Çünkü gazeteleri başlıkları Türkçe atıyor ‘diktatör Erdoğan’a hayır.’ Ya bunun benim şahsımla alakası yok ki Türkiye’de bu bir sistem oylaması, bir sistemin değişikliği. Erdoğan ile ne alakası var? Burada bir sistem değişikliği yapılacak. Bu sistem değişikliği neticesinde yarın bu ülkede başkanlık seçiminde kim öle kim kala. Hangi partiden kim seçilir, kim seçilmez. Ya da hangi kişi seçilir, seçilmez buna kimse garanti edebilir mi? Bununla bunun ne alakası var? Ama bunların demokrasi anlayışları bu, yaklaşım tarzları ne yazık ki bu. Tüm dergilerinin kapaklarında bu konu var. Televizyonlarında gece, gündüz bu konu tartışılıyor, sokaklarında ülkemize ve milletimize hakaret içeren ‘hayır’ karnavalları düzenleniyor. Hilal ve yıldız arasına beni karikatürize etmişler ve altında da ne yazık ki bakıyorsunuz Türkiye’den bazı gazeteler. Bakıyorsunuz bölücü terör örgütünün yayın organları, bakıyorsunuz solu destekleyenler, FETÖ’yü yayın organı. Dikkat edin ‘hayır’ diyenlere tüm kapılar sonuna kadar açık, ama ‘evet’ derseniz karşınızda polisiyle, atıyla, itiyle insanlık dışı bir duvar buluyorsunuz. Ülkemizin kendi konsolosluk binasından toplantı yapmak isteyen bir hanımefendi bakanını engellemek için 2 saat içerisinde Olağanüstü Hal (OHAL) ilan etti. Belediye OHAL ilan etti. Türkiye’de biz Bakanlar Kurulu kararı ile daha sonra Meclisten de geçiyor OHAL ilan ediyoruz, Türkiye’yi ziyaret etmeye gelen batılılar bizi diyorlar ki, ‘bu OHAL ne zamana kadar sürecek?’. Sizlere ne ya, 1 saatte, 2 saatte OHAL ilan ediyorsunuz, Türkiye’nin bir bayan bakanını kendi konsolosluğuna sokmamak için. Oradaki vatandaşların toplantı, gösteri hürriyetini engellemek için. Ellerinde sadece bayrak var, buna bile tahammül edemiyorsunuz hatta sonradan öğrendik ki polislerine ‘vur emri’ bile vermişler. Yahu karşınız topu topu bir kadın Bakan, yanında yine çoğunluğu kadın olan 3-5 kişilik ekibi, bir kaçta koruma görevlisi var ve bunların elinde de silah yok. Diğerleri kim? Vatandaşları. Bunun için OHAL ilan edilir mi? Bunun için polise vur emri verilir mi?” dedi.(İHA)