MHP Lideri Devlet Bahçeli, MHP Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
'Zalimlerin vekaleti Cumhuriyet Halk Partisi'nin üzerindedir... Dünyanın bu zorlu döneminde ülkemize muhalefet kisvesi altında işgal cephesine muavinlik yapmak adamlık değildir, insanlık değildir, vatanseverlik hiç değildir.
Sorun çözme konusunda iddialıyım demeyi bıraksın, ülkenin başına püsküllü bela olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin ağırlaşan sorunların cesareti varsa çözmeye çalışın. Türkiye Barış iklimini yeşermesi için mücadele ederken, ateşkes için çağrı üstüne çağrı yaparken ortalığı karıştırmanın anlamı ve açıklayıcı gayesi nedir?
Hiç kimse merak etmesin! Günü saati geldiğinde tansiyon düştüğünde Azak Denizi'nde bekletilen gemilerimiz de limanlarımıza sağ salim yanaşacaktır. Patlıcan patates soğan domatesin yerini şimdi de yağ mı almıştır?
Anadolu coğrafyası doğu-batı koridorunda köprü işlevi gören, yolların kesişme noktasında bulunmasından dolayı tarihin her döneminde stratejik önemi çok yüksek olan vatan topraklarımızdır. Geçmişiyle, geleceğiyle, dağıyla, taşıyla bu coğrafya bizim, bastığımız topraklara vatan mührünü vuran irade Türk milletidir. Coğrafyamızı değiştirme ihtimalimiz yoktur, bu vatan kıyamete kadar bizimdir, bizim kalacaktır. Bir vatana sabahtan akşama sahip olmak mümkün değildir.
Etrafımız tehdit saçıyor diye tüm oyunlar üzerimize oynanıyor bahanesiyle ne korkacak ne de saklanacak halimiz vardır. Her taşı yakut, her insanı aziz olan bu cennet vatanı her şart altında müdafaaya yetkiliyiz ve sonuna kadar da yeminliyiz. Çevremizi saran bütün coğrafyalar bıçak sırtındadır. Milli bekamız çok ciddi risk ve tehlikelerle karşı karşıyadır. Bu nedenle dik duracağız, dirayetli hareket edeceğiz. Karanlık propagandalara aldırış etmeden refakatinde yürüyüşümüzü inançla sürdüreceğiz.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI
Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın Türkiye'ye yol açacağı çok boyutlu sonuçları hesaplamak zorundayız. Savaşın küresel dengeleri sarsacağını, dünyanın diplomatik imajını bozacağı gelişmelerle sabittir. Sayın Cumhurbaşkanımızın aktif diplomasisi, ateşkes ve barış ümitlerimizi canlı tutmaktadır, dünya bu fırsatı kaçırmamalıdır.Türkiye arabuluculuk yapacak tek ülke olarak öne çıkmış durumdadır. Savaşın ekonomik, ticari, insani ve vicdani faturasının gittikçe ağırlaştığı görülmektedir. İnsani kriz korkunç seviyelere tırmanmaktadır. Türkiye'ye gelen Ukraynalı sayısı 20 bini bulmuştur. Putin'in tutumu ikirciklidir.
Rusya-Ukrayna heyetleri arasında yapılan görüşmeler bugüne kadar sonuç vermemiştir. Üzerinde anlaşılan geçici ateşkes kararı bile kısa sürede ihlal edilmiştir. Rusya'nın iddia ettiği gibi iki taraflı bir anlaşmazlık değil, tek taraflı bir işgal söz konusudur. Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte Sayın Dışişleri Bakanımızın çabalarından dolayı yürekten kutluyor, teşekkür ediyorum. Rusya kilometrelerce uzunluktaki konvoylarını sevk etmektedir. Rusya'nın tüm askeri gücüyle Ukrayna'da etkinlik göstermediği anlaşılmaktadır. ABD, AB ve NATO ise günü kurtarmanın, çatışmaları kızıştırmanın hevesinde ve peşindedir. Ukrayna Cumhurbaşkanı'nın 'Bugünden itibaren tüm ölümlerden NATO sorumlu' beyanı her anlamda düşündürücü bir çıkış olarak değerlendirilmelidir.
Rusya'nın Ukrayna işgalinin 3 alternatif senaryo üzerinde sonuçlanabileceği görülmektedir. Bunlardan birincisi kukla bir yönetimin iş başına getirilmesidir. İkincisi Ukrayna'nın ikiye bölünmesidir. Bu kapsamda Rusya'nın bu bölgeyi kontrol etmesi beklenebilecektir. Üçüncüsü ise Donetsk ve Luhanks özerkliğine dair değişikliklerin yapılması ve Kırım'ı doğrudan tanımasıdır. Ukrayna işgali taşları yerinden oynatmakla kalmayacak, benzer skandalların farklı coğrafyalarda sergilenmesine emsal teşkil edecektir. Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmaların kazananı değil sadece kalabalık kaybedenler kulübü olacaktır. Türkiye başta olmak üzere pek çok ülke bu savaşın vahim sonuçlarına direkt maruz kalmaktadır.
AYÇİÇEK YAĞINDAKİ FIRSATÇILIK
Savaşın sürmesi, daha vahimi uzaması, ticaret kanallarını kapatacak, ülke ekonomilerini şiddetli bir türbülansa sokacaktır.
Bugünkü riskli gündem akışı içinde stokçuluk yapan damgalı ahlaksızların tekrar vitleri kanlanmıştır. Bunların utanmaları kalmamıştır, insanımızın kesesine kent vuranların gözünün yaşına bakılmamalıdır. Sanki altın satar gibi yağ satanlar onurlarını da satmışlardır.
İstanbul ve Ankara'daki marketlerde ilkel görüntüler hepimizin yüreğini sızlatmıştır. Sosyal medya üzerinden provokasyon rüzgarı estirilmiştir. Marketlerde izdiham oluşmuş, insanlarımız birbirine girmiştir. Toplam ayçiçek üretimimizin yüzde 17 yükseldiği, yağ ihtiyacının bir bölümünün ithalatla karşılandığı bilinen bir husustur. Gerekli tedbirlerin alındığı Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açıklanmıştır. İç işgal cephesinin yağ üzerinden toplumsal panik halini tetiklemesi en hafif tabirle şerefsizliktir.
YAĞSIZ YEMEK OLUR YARINSIZ TÜRKİYE OLMAZ!
CHP yönetiminin bu yalana sarılarak Türkiye bu yalanı hak etmiyor sözleri kaos çıkarmaya yönelik alçak bir kumpastır. Muhalefet demek Türkiye'ye karşı cephe açmak hiç değildir. Sanal ve sipariş yağ krizinin orkestra şefi yine CHP olmuştur. Bu kadar mı nefret dolusunuz? Siyasi keneler asıl siz söyleyiniz? Kimin kuyruğu oldunuz?
İnsanlarımızın yağ almak için telaşlanması bize yakışmayan köhne görüntülerdir. Yağsız yemek olur da yarınsız Türkiye olmaz. Yağımız da var, yakacağımız da var, unumuz da var. Ülkemizdeki yağ stoklarının azaldığını açıklaması sorumsuzluktur.
Türkiye barış ikliminin yeşermesi için çalışırken ortalığı karıştırmanın gayesi nedir? Tansiyon düştüğünde gemilerimiz limanlarımıza sağ salim yanaşacaktır. Bölge yanarken, Türkiye'de sinekten yağ çıkarıp gerçekleri çarpıtmaya çalışanlar vatanperver olmayan çevrelerdir. Yalan haberlerinin kime ne faydası vardır? Gerekirse kendi yağımızla kavruluruz. Bir eli yağda, bir eli balda olan çapulcuların ortalığı velveleye verip siyasi rant elde etme isteği art niyetliliktir.
Fesat yuvalarının üzerine gitmeliyiz, spekülatörleri doğduklarına pişman etmeliyiz. Burunlarından fitil fitil getirmeliyiz. Bunun bedelini Türk mahkemeleri önünde ödemelidir, bunlar en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.
Batıya yağcılık yapanların tuzaklarını bozacağız, oyunlarını alt üst edeceğiz. Biz yağa değil kana bakarız kana, o kan ki tertemiz millet iradesidir. O kan ki Türk milletinin varlık kefaletidir. O kan ki istikbalimizin kefilidir. Yağdanlıklara diyorum ki yağcılarda ineceksiniz, yağdan yeni bir kriz konusu çıkarmanın hesabını vereceksiniz.
'NATO OLMASAYDI TÜRKİYE BÖLÜNÜRDÜ' SÖZLERİ
Moderatörler ve program yapımcıları sözde uzmanları ne zamana kadar televizyonlarına çıkarmaya devam edecektir.
GEÇTİ BOR'UN PAZARI, SÜR EŞEĞİ KANDİL'E!
Zillet'in Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi'nin gerçek adı; Güçlendirilmiş Palavra Sistemi'dir! Kılıçdaroğlu, istikrarsız, güçsüzleştirilmiş Türkiye'yi arzulamaktadır...
Ey Kılıçdaroğlu; Geçti Bor'un Pazarı, sür eşeği Kandil'e'