CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gaziler Haftası münasebetiyle gazilerle bir araya geldi. Kılıçdaroğlu’na programda Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen de eşlik etti. Akşam yemeği programı öncesinde basın mensuplarının sorularını cevaplayan Kılıçdaroğlu, “Gazilere saygı göstermek sadece CHP’nin değil, sadece bir grubun değil aslında toplumun her kesimin ortak görevidir. Zaman zaman değerlerimizden ve ortak paydadan söz ederiz, bu ortak paydayı oluşturan temel ögelerden birisi de gazilerimizdir. Bu hafta gazilerimizi kucaklayacağız. En azından onların sorunlarını dinleyeceğiz, onların sorunları nedir, bizlerle ilgili beklentileri nelerdir, onlar anlatacak bizlerde dinleyeceğiz” şeklinde konuştu.
“Sadece içeriden değil, dışarıdan da Türkiye’ye karşı çok farklı bir bakış var” ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir sorun var, bu sorun aşılmaya çalışılıyor ama bu kredi kartı taksidi arttırmakla veya bazı alacakları daha uzun süreli takside bağlamakla çözülecek bir sorun olmanın çok daha ötesindedir. Çünkü olayı temelden ele alacaksınız, gerekli reformları yapacaksınız, halka umut vereceksiniz, toplumda olağan döneme geçtik diye bir algı yaratacaksınız. Bu olağanüstü koşullarda iş dünyasında birçok kişinin mal varlığına el konulurken, bankalara talimat verilip ‘Aman bunlara kredi açmayın’ diye pek çok şey söylenirken ekonomide düzelme olmaz. Sadece içeriden değil, dışarıdan da Türkiye’ye karşı çok farklı bir bakış var. Yasa çıkardılar ve yurtdışındaki kara paranın da Türkiye’ye gelerek aklanmasına imkan sağladılar. Ona rağmen beklenen olmuyor çünkü Türkiye dışarıya pek iyi bir tablo göstermiyor.”
“Bizim anladığımız Yenikapı ruhuyla, onların anladığı ruh arasında dünya kadar fark var”
Yedek vekillik tartışmalarının Türkiye’ye bir şey kazandırmayacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin çok daha önemli sorunlarının olduğuna vurgu yaparak, “Bunları tartışmanın hiç anlamı yok. Çünkü Türkiye’nin gündemi çok daha farklı, işsizlik aldı başını gidiyor. Yedek vekilliğin tartışılması neyi kazandırır Türkiye’ye, neyi getirir? Türkiye’nin dünya kadar sorunu var, işsizlik var, anneler babalar çocuklarını hangi okula göndereceklerini bile bilmiyorlar. Üniversiteleri iptal edilen veya üniversiteleri kapatılan pek çok gencimiz var. Bu çocuklar nerelerde, hangi üniversitelere gidecekler, belli değil. İş dünyası büyük bir karamsarlık içinde binde 7 hissesi olan bir kişi FETÖ’cü diye tutuklanmış, diğer taraftaki pek çok ortak ‘Binde 7 hissesi var, bunu nasıl tutuklarsınız da bizim şirketimizi kapatırsınız’ diye şikayet ediyor. Bütün bunların oturulup düşünülmesi lazım. 11 bin öğretmeni açığa aldılar, şimdi parça parça iade etmek istiyorlar. Şu soruyu sormadan edemiyorum; ‘Bu öğretmenler niye açığa alındı.’ ‘Efendim bunlar terör örgütüne destek veriyordu’ diyorlar. Peki siz bugüne kadar neredeydiniz, bunlar terör örgütüne destek verirken siz elma mı topluyordunuz? Bunları sormaktan kendimi alamıyorum. Varsa birisi teröre destek vermiş, bu ülkenin savcısı var, polisi var, mahkemesi var çıkarırsın, yargılarsın. Birden bire alıyorsun bir kanun hükmünde kararname, bir süre sonra da ‘Galiba yanlış yaptık’ diyorsun. Yazık günah değil mi bu insanlara, bu insanların toplumda bir yeri yok mu, komşuları yok mu, toplum bu öğretmenlere nasıl bakacak? Öğretmenlerimizi baş tacı edelim diye çaba harcarken ‘Sen sendikalısın, mutlaka terör örgütüne destek vermişsindir, ben seni alacağım açığa’ nerede hukuk devleti, nerede hukukun üstünlüğü, nerede adalet, nerede adil yargılama? Biz bunları sorunca da ‘Efendim siz Yenikapı ruhunu bozuyorsunuz’ diyorlar. Yenikapı ruhu demokrasidir, adalettir, camiye, kışlaya, adliyeye siyaseti sokmamaktır, Yenikapı ruhu insanları sevmektir, aynı ülkede, aynı havayı kardeşçe teneffüs etmektir. Bizim anladığımız ruhla, onların anladığı ruh arasında dünya kadar fark var. Bizim ruhumuz ayrı, görüşümüz ayrı, dünyamız ayrı, insan sevgimiz ayrı, onların bakışları çok daha farklı” açıklamalarında bulundu.
MHP’nin kanun hükmüne kararnamelerin Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesine itiraz etmesini de değerlendiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“MHP itiraz edebilir 1990’larda iki kez gitmiş Anayasa Mahkemesi’ne, iki kez karar verilmiş. Anayasanın değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen maddeleri var, Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. OHAL de hukuk devleti kuralları içinde yapılmak durumundadır. Niçin OHAL’e ihtiyaç duyulur, çünkü ‘Türkiye olağanüstü bir dönem yaşıyor ve bu dönemi aşmak için olağanüstü hukuka ihtiyacımız var’ deriz ama bu hukuk anayasaya aykırı olamaz. ‘Ben olağanüstü hal yetkisi aldım, sonraki dönemleri de düzenlerim’ derseniz, bu anayasaya aykırıdır. Çünkü o zaman siz parlamentoyu devre dışı bırakmış oluyorsunuz. Herhangi bir bakanlık yeni kurulacak, yeni bir şube açılacak veya herhangi bir tüzel kişilik oluşturulacak, bunun adresi Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir.”
(İHA)