Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti’nin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu. Konuşmasına sabah saatlerinde vefat eden Kemal Unakıtan’ı anarak başlayan Başbakan Yıldırım, "Bu sabah saatlerinde yol arkadaşımız Kemal Unakıtan Beyefendinin vefatını derin bir teessürle öğrenmiş bulunuyoruz. İlk günden itibaren o AK Parti davasının yılmaz bir neferiydi. Ülkemize, milletimize partimize çok büyük hizmetleri oldu. AK Parti’nin 2002’den itibaren başlattığı dönüşüm, yenilemenin, kamu maliyesi alanındaki öncü isimlerindendi. Bugün iftihar ettiğimiz Maliye Bakanlığımızın yapısı çalışma sistemi ve anlayışında Kemal Ağabeyimin büyük bir emeği vardır. Güleryüzlü, tevazu sahibi, nüktedan, muhalif olanların bile sevgisini kazanmış değerli bir yol arkadaşımızdı. Ailesinin, partimizin ve milletin başı sağolsun. Allah mekanını cennet eylesin. Kemal Beyin cenazesi yarın öğle namazını müteakip Süleymaniye Camii’nde kılınan cenaze namazından sonra Süleymaniye Külliyesi’nde toprağa verilecektir" diye konuştu.
"PROJELERLE İLGİLİ KAPSAMLI DEĞERLENDİRMELERİ DE BU İSTİŞARE TOPLANTISINDA ELE ALIYORUZ"
Genişletilmiş il başkanları toplantısının ülkeye, millete ve AK Parti’ye hayırlı uğurlu olmayı dileyen Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bundan önceki toplantımızı Ağustos ayında partimizin 15. kuruluş yıl dönümünde yapmıştık. AK Parti olarak bizim kuruluşumuzdan bugüne kadar değişmeyen bir prensibimiz var. o da istişaredir. AK Parti’nin en güçlü yanı istişare geleneğidir. Bu çerçevede milletvekillerimizle biraraya gelerek istişarelerde bulunuyoruz. Milletvekillerimizle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşananlar, terörle mücadelede son durum dahil olmak üzere memleketin meselelerini değerlendirdik. Milletvekillerimiz vatandaşlarımızdan gelen öneri, talep, şikayetleri bu toplantılarda bizlerle paylaşıyorlar. Milletvekillerimizle birlikte şehirlerimizde, Anadolu’da yürütülen projelerle ilgili kapsamlı değerlendirmeleri de bu istişare toplantısında ele alıyoruz. Bu toplantımızda partimizi, teşkilatımızı, yaptıklarımızı, yapacaklarımızı enine boyuna konuşacağız. Geçmiş iki aylık dönemdeki yaşanan olayları ve tecrübelerimizi birbirimizle paylaşacağız. Toplantımızdan bugüne kadar geçen sürede milletimize, ülkemize hizmet aşkımızı daha da büyüterek heyecanımızı daha da arttırarak azimle, gayretle çalışıyoruz çalışmaya devam edeceğiz. AK Parti kurulduğu ilk günden beri bir aile olarak biriz, beraberiz, iriyiz, diriyiz ve birlikte Türkiye’yiz. Allah nice yıllar boyunca hep birlikte el ele omuz omuza çalışmayı nasip etsin. Bugün sakin bir toplantı yapacağız. Heyecanlı bir konuşma yapmak içimden de gelmiyor. Kemal Ağabeyimin benim üzerimde farklı bir hatırası da var. Sadece siyasi hayatımızda yolumun kesiştiği bir insan değil, yıllar önce tanışmış ve birçok birlikte hatıralarımız vardı. Doğrusu onun için bu toplantımız onun hatırasına daha sakin geçecek. Bizler siyasetin millete hizmet için önemli bir araç olduğunun bilincinde olarak, siyasi hayatımıza altın sayfalar yazan bu muhteşem kadroyu siz yol arkadaşlarımın her birini tebrik ediyorum. Millet için vatan için fedakarca çalışan, bütün kardeşlerimi de ayrı ayrı selamlarımı iletiyorum."
"DÖKÜLEN HER DAMLA KANIN HESABINI TEK TEK SORACAĞIM"
PKK terör örgütü tarafından öldürülen Van Özalp İlçe Başkan Yardımcısı Aydın Muştu ve Diyarbakır Dicle İlçe Başkanı Deryan Aktert’e Alah’tan gani gani rahmet dileyen Yıldırım, "Bütün teşkilatlarımıza ve özellikle ben Van Diyarbakır teşkilatlarımıza başsağlığı diliyorum. Şehit olan kardeşlerimizin bilesiniz ki, aileleri onlardan bize emanettir. Bu hain terör örgütü yol arkadaşlarımızı, kardeşlerimizi, alçakça, kalleşçe şehit etti. Hem de çoluk çocuğunun gözü önünde bu alçaklığı yaptılar. Burada milletimin huzurunda sizlerin huzurunda söz veriyorum ki dökülen her damla kanın hesabını tek tek soracağım. Teröristleri, onların destekçilerini ülkemizde nefes alamayacak hale getireceğim. Terör örgütü PKK ile birlikte olan ve onların siyasi uzantılarının maskelerini mutlaka düşüreceğiz. Gece gündüz enselerindeyiz. O hainlere kaçacak delik yaşayacak alan bırakmayacağız. Memleketi onlara dar edeceğim. Ne bombayla, ne silahla, ne de hileli siyasetle Allah’ın birbirine kardeş kıldığı insanlarımızı, vatandaşlarımızı birbirinden ayıramayacaklar. Bu kardeşlik bağını asla ve asla koparamayacaklar. Ailesine aksine ektikleri bu ayrılık tohumları onların da sonu olacak. Türkiye’nin bütün kutsal değerlerine inanlar için ölüm bir son değil bir yok oluş bir yenilgi değildir. Bu ülkenin bütün şehitlerine Allah’tan bir kez daha rahmet diliyorum. Aziz hatıralarını şükranla yad ediyorum, Mevlam mekanlarını cennet etsin. Türkiye’nin bağımsızlığı, milletin geleceği için nasıl ecdadımız gözünü kırpmadan can verdiyse, bu toprakları bize vatan yaptıysa bizde canımızı feda etmekten asla tereddüt etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
"BİZ ASLA ADALETTEN ŞAŞMADIK, ŞAŞMAYACAĞIZ"
"Türkiye’nin geleceğe yürüyüşünü durdurmak için istikrarımıza kast eden sadece FETÖ değil, ne kadar eli kanlı ihanet çetesi varsa üstümüze eş zamanlı olarak saldırıyorlar" diyen Yıldırım, "FETÖ de 15 Temmuz’da bu milletimi esir almak istedi. İstedi de ne oldu milletten tarihe geçen en ağır şamarı yedi. FETÖ’cü hainler, katiller, millet iradesine kast edenler bugün birer birer hukuk önünde hesap veriyor. Kendini gizlemek için akıl almaz yöntemlere başvuran bu sinsi örgüte karşı verdiğimiz mücadeleyi büyük bir titizlik ve kararlılıkla sürdürüyoruz. Yeni komisyonlar oluşturduk. İtiraz başvurusunda olanların müracaatlarını yeniden değerlendireceğiz. Bizim adımız Adalet ve Kalkınma Partisi’dir. Yanlış varsa mutlaka düzelecek. Biz asla adaletten şaşmadık, şaşmayacağız. Ancak kim gerçekten suçluysa onu da bulup adalete teslim etmek boynumuzun borcu. Hiç kimse bu işi sulandırmaya kalkmasın. FETÖ’nün kökü kazınıncaya kadar bu mücadele aralıksız sürdürülecek. 14 yıllık AK Parti iktidarına bakanlar, millet üstünde vesayet kurmak isteyenleri Türkiye’ye darbe vurmak isteyenleri nasıl bir bir dize getirdiğimizi görecek. Milletimize, ülkemize, demokrasimize, çocuklarımızın geleceğine kast edenlerin artık hiçbir şansı yok asla olmayacak. Bunun en büyük teminatı önce yüce milletimiz daha sonra AK Parti’dir" açıklamasında bulundu.
"CHP’NİN MAĞDURİYET EDEBİYATI ÜZERİNDEN SÜRDÜRDÜĞÜ SÖYLEMİN NE KADAR SIKINTILI OLDUĞU AÇIKTIR"
Başbakan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
"Başta ana muhalefet partisi olmak üzere FETÖ gerçeğini anlamamakta direnen bir küçük kesim olduğunu görüyoruz. Hiç kusura bakmasınlar bu yaptıkları bu asil millete en hafifinden haksızlıktır, siyaseten abeste iştigaldir. CHP’nin mağduriyet edebiyatı üzerinden sürdürdüğü söylemin ne kadar sıkıntılı olduğu açıktır. Bu süre de FETÖ’nün yeni bir oyunudur. CHP’nin bu oyuna alet olması üzüntü verici. Ana muhalefet partisi bu söylem üzerinden kısa vadeli kazanç elde edebileceği hesabını yapıyor olabilir. Ancak şu bilinmelidir ki 15 Temmuz kahramanları bunu asla hoş karşılamayacak. Bu tavır ancak FETÖ’cülerin sinsice yöntemlerine hizmet eder. Başka bir işe yaramaz. Bir mağduriyet edebiyatı tutturup, bütün bunların üstünü örtmeye çalışmak ancak terörün hanesine kazanç olarak kaydedilir. Terörle mücadele ederken yapılacak en küçük yalpalama, en küçük duraksama bu millete maliyeti yüksek fatura olarak geri dönecektir. Yanlışlık varsa işte mekanizmayı kurduk. Her şeyi araştırıp gereği yaptık. Bu milletin siyasi ve ekonomik olarak şahlanışının önünde taşeron terör örgütleri duramazlar duramayacaklar."
"PKK’YA SON 30 YILIN EN AĞIR DARBESİNİ VURUYORUZ"
FETÖ ile eş zamanlı hareket eden bölücü terör örgütüyle de mücadeleyi kararlılıkla sürdürdüklerini söyleyen Yıldırım, "PKK’ya son 30 yılın en ağır darbesini vuruyoruz. Halkımızın güvenliği için sınır ötesi harekatımızda devam ediyor. Örgütü kara ve hava harekatıyla kırsalda büyük oranda gücünü kırdık. Güvenlik güçlerimiz büyük bir fedakarlıkla çalışmalarını sürdürüyorlar. Cani terör örgütü bölge insanın en büyük düşmanıdır. İddiaları Kürt vatandaşlarımızın bölgenin geleceğini, bölgenin menfaatleri için bu mücadeleyi yaptıklarını hep söylerler. Ancak milletin bölgede yaşayan bütün vatandaşlarım şunu iyi bilmelidir ki, terör örgütünün sizler gibi bir sorunu asla olmadı ve olmayacak. Ancak hem Türkiye’nin hem Doğu’nun hem Güneydoğu’nun hem Kürtlerin hem de Türklerin tek bir sorunu vardır o da bölücü terör örgütüdür. Yapmamız gereken bu sorunu kökünden halletmektir. Milletle devlet arasından söküp atmaktır. Bölgede kendilerine karşı duran siyasetçileri, korucuları, iş adamlarını sivil toplum örgütlerini aşiretleri velhasıl kim varsa onlara karşı laf söyleyen hepsini hedef alıyorlar. Ancak nafile bu kardeşlik bağını bırakın koparmayı, bu hareketler daha da sağlamlaştırıyor. Bölge halkı vatanının milletinin yanında. Daha pazar günü Van’da toplanan bütün aşiret mensupları bir kez daha bir şamar gibi terör örgütüne karşı duruşlarını ortaya koydular. Milletinden, devletinden yana açıkça taraf oldular ve terör örgütüne karşı mücadele yemini ettiler. Bölgedeki vatandaşlarımız canını ortaya koyuyor mücadeleye devam ediyor. Teröre karşı her geçen gün artan bir nefretle bir duruş sergiliyorlar. 15 Temmuz’da 81 vilayetimizden herkes bayraklarla sokağa çıktı. Sadece İstanbul’da değil, Ankara’da değil İzmir’de değil aynı zamanda Hakkari’de Şırnak’ta, Cizre’de, Yüksekova’da, Batman’da, Mardin’de velhasıl Türkiye’nin her köşesinde bütün vatandaşlarımız o gece ay yıldızlı bayrağı ile meydanlardaydı. İşte bu da Türkiye’yi hiçbir ayrılıkçı terör gücünün hiçbir örgütün asla bölemeyeceğini bu kardeşliği yok edemeyeceğini gösteren tarihi bir geceydi" şeklinde konuştu.
Başbakan Yıldırım, terör örgütlerine karşı yürütülen operasyonlara ilişkin devlet ile milletin beraberliğine vurgu yaparak, "Vatandaşlarımız her zaman devletle millet el ele sokaklarda bu mücadeleyi verdi" ifadelerini kullandı.
Yıldırım, birlik ve beraberlik ruhuna dikkat çekerek, "Birlik ve beraberlik ruhu kaostan, kargaşadan, kandan beslenen hainleri çok ama çok rahatsız etti. Hırçınlaşmaları sağa sola gelişi güzel saldırmalarının sebebi budur. Kimse merak etmesin ne kadar fitne saçan, huzur bozan, cana kıyan örgüt varsa onlardan çok daha büyük Türkiye, Türk milleti var. Yüreği iman dolu yiğit millet var. Anaların duaları var. Birlik ve beraberlik ruhunu hiç ama hiç kaybetmeyeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
"TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYESİ DE, DESTEKÇİSİ DE BU TOPRAKLARDAN TAMAMEN ÇIKARILACAK"
Bölgeden gelen il başkanlarının da karşılaştıkları zorlukları, yaşadıkları sıkıntıları paylaşacaklarını belirten Başbakan Yıldırım, "İhtiyaçlarını, yapılması gerekenleri anlatacaklar. İnşallah bu sıkıntıların tamamı el birliği ile aşacağız buna eminim. Terör örgütü üyesi de, destekçisi de bu topraklardan tamamen çıkarılacak. Bundan değerli arkadaşlarım en ufak kim şüphe ediyorsa ben de onun aklında şüphe ederim" dedi.
"HAYATI DURDURUP TEK BİR KONUYA ODAKLANIP DİĞER ALANLARI İHMAL EDEMEYİZ"
Terörle mücadele kapsamında tüm imkanların seferber edildiğinin altını çizen Yıldırım, terör dışında Türkiye’nin gündemine ilişkin şunları kaydetti:
"Sırası gelmişken bir hususu daha ifade etmek isterim. Terörle mücadele neyi gerektiriyorsa bütün imkanlarımızı seferber ederek bunu yapıyoruz. Ancak tek bir teröre tek bir gündeme takılıp kalamayız. Hayatı durdurup tek bir konuya odaklanıp diğer alanları ihmal edemeyiz. Etmiyoruz. Hayat devam ediyor. Ekonomik istikrarı korumak için dikkatimiz, gayretimiz, çalışmalarımız devam ediyor. Gerekli ne tedbir lazımsa bütün bu tedbirleri alıyoruz. Projeler, yatırımlar, kalkınma hamlelerinde en ufak bir sarsıntı en ufak bir yavaşlama yok. Hedeflerimizde bir sapma olmadan programımızı planladığımız gibi uyguluyoruz. Bölgelerin kalkınması için yatırım ve teşvik paketini bildiğiniz gibi açıkladık. Uygulamak için çalışmalara başladık. İş dünyamızla yoğun bir temas içerisindeyiz. Sanayicilerimizle, iş adamlarımızla, uluslararası yatırımcılarımızla çok önemli kararlar alıyoruz. Bölge ağırlıklı olmak üzere Türkiye’nin her tarafında yatırımların arttırılması yeni iş, aş sağlayacak fabrikaların kurulması için var gücümüzle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bildiğiniz gibi Rusya ile İsrail ile dostlukları arttırıp düşmanlıkları azaltma politikamız çerçevesinde ilişkilerimiz düzelttik."
"KAPSAMLI BİR İŞ BİRLİĞİNE GİDİYORUZ"
Rusya ile ilişkileri değerlendiren Başbakan Yıldırım, "Kriz öncesinin şartlarına geri gelmek ve bununla da yetinmeyip daha ileri bir seviyeye ulaşmak için kapsamlı bir iş birliğine gidiyoruz. Savunma sanayi alanında, enerji alanında, tarım alanında, ulaştırma, turizm ve karşılıklı yatırımların arttırılması yönünde kapsamlı kararlar aldık bunları uygulamaya geçiriyoruz. Mavi Akım’dan sonra bildiğiniz gibi dünya enerji güvenliği açısından büyük bir önem ifade eden özellikle Avrupa’ya Türkiye üzerinde gidecek TANAP projesi süratle devam ediyor. Bu TANAP projesi doğudan batıya bütün Anadolu topraklarını geçiyor. Geçen bayramda sılayı rahim için köyüme gittim. Oradan da güzergahtan köyün kenarından geçiyor. Çalışmalar yapmışlar zemindeki toprağı kaldırmışlar. 30-40 metrelik sanki sürülmüş bir tarla gibi köylüler bana dedi ‘Başbakanım neden bu kadar geniş yol yapıyorsunuz’ onu yol zannediyorlar. Meğersem o arazinin üzerindeki şeyleri kaldırmışlar. Tabii bunlar güzel şeyler vatandaş basireti yani o yolsa onun bile fuzuli masraf olduğunu o anlatıyor. Başbakan falan dinlemiyor. Her şeyi yerli yerinde yapacaksın. Kaynakları yerli yerinde kullanacaksın. Çünkü ihtiyaç çok öncelikler var. Adil dengeli bölgeler arası farklılıkları ortadan kaldıracak vatandaşlarımız arasında bir burukluk oluşturmayacak bir husumet oluşturmayacak şekilde dikkatli ve adil iş yapacak" ifadelerini kullandı.
"Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da AK Parti iktidara geldiğinde ortalama kişi başı gelir 700 dolardı" diyen Yıldırım, şöyle devam etti:
"23 ilden bahsediyorum. Şimdi yatırım ve destek hamlesi başlattığımız 23 ilin toplam ortalaması 700 dolar. Türkiye’nin ortalaması da o zaman 3 bin 200 dolar. Şimdi 9-10 bin dolar seviyesine çıktık. Ama o bölgelerin ortalaması 5 bin doların üzerine çıktı. Yani neyi anlatmaya çalışıyorum. Aynı oranda büyümedi. Oralardaki büyüme çok daha fazla. Yani Türkiye ortalaması 3 kat büyüdüyse oradaki büyüme 7 kat 8 kat Türkiye büyümesinin 2 katından fazla büyümeyi bölgede sağladık. Yeter mi? Yetmez. İstiyoruz ki bütün bölgeler, kuzey, güney, doğu, batı 9-10 binde de durmasın 15 olsun, 20 olsun. Refah arttıkça Türkiye büyüdükçe insanlarımızın geleceği yönelik moralleri düzeldikçe emin olun ki terörde yok olur her şeyde sona erer."
(İHA)