Akçay, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Akçay, 2 Ekim’de Suriye tezkeresinin bir yıllık süresinin dolduğunu hatırlatarak, tezkerenin acil olarak görüşülmesi gerektiğini ifade etti. Suriye’deki terör örgütleriyle Türkiye’nin mücadele etmesi gerektiğinin açık olduğunu vurgulayan Akçay, dünyanın da Türkiye’ye saygı duyması gerektiğini kaydetti. Akçay, Kanun Hükmünde Kararnamelerle ilgili komisyon kurulması halinde Milliyetçi Hareket Partisi’nin nasıl hareket edeceğine yönelik bir soru üzerine şunları söyledi:
“Bu konuda bizimle herhangi bir temas olmadı. Hepimizin bildiği üzere Olağanüstü Hal uygulaması Anayasal bir dönemdir, süreçtir. Konu, maksat, yetki bakımından bir dönemsellik ve özel bir durum arz etmektedir. Bu konu, maksat, yetki sınırları belli olan bir süreçtir. Bugüne kadar Olağanüstü Hal yetki kanunu kapsamında 8 Kanun Hükmünde Kararname çıkarıldı. Olağanüstü Halin amacına, maksadına batığımızda 15 Temmuz’da meydana gelen darbe teşebbüsü ve FETÖ’cü yapılanma ve terörle mücadele olduğunu görüyoruz. Çıkarılacak Kanun Hükmünde Kararnamelerinde bu çerçevede olması gerekirdi. Bu Kanun Hükmünde Kararnamelerde yapılan bazı düzenlemeleri maalesef bu kapsamda değerlendirmek mümkün değil. Elbette terörle mücadele son derece kararlı, çabuk ve etkili şekilde sürdürülmesi gerekir. Anayasal kurum ve kurullardan ve hukuktan verilen yetkiden ayrılmamak gerekir. İktidar partisinin Kanun Hükmünde Kararnameler konusunda bir komisyon teşkil edilerek, Genel Kurul’dan geçirilmesi konusunda öneri teklif gelmiş değil. Bu teklifin şartları, gündemi, konusu gerekli değerlendirmeyi yapar, cevabı veririz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gelecek Kanun Hükmünde kararnamelerde pek çok düzeltmelerin yapılması gerekir. Olağanüstü Hal kapsamında değerlendirilmesi zor görünen haller var. Sözleşmeli öğretmen atamasına ilişkin bir düzenlemenin Kanun Hükmünde Kararname ile getirilmesine gerek yok. Devleti adeta yeniden dizayn eden kurumların yapısını kökten değiştiren, olağan hale geçtiğimizde de devam edeceği anlaşılan düzenlemeler var ki bunları kabul etmek mümkün değil.”
“ASKERİ ELEBAŞLARI ORTAYA ÇIKARILMALI”
Akçay, darbenin siyasi, bürokratik elebaşlarının açıklanmadığına dikkat çekerek, “Bütün milletimizin ve Milliyetçi Hareket Partisi olarak beklentimiz, 15 temmuz darbe girişimi Türkiye’yi sürükleyen bu ‘Yurtta Sulh Konseyi’ denilen terör elebaşlarının siyasi, bürokratik ve askeri elebaşlarının ortaya çıkarılması ve bunlarla nihai hesaplaşmanın yapılmasıdır” şeklinde konuştu. Akçay, yedek milletvekili tartışması ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin milletvekili sayısı 550’dir. Dolayısıyla bir yedek milletvekili sistemine geçilmesinin gerekli olmadığın düşünüyorum. Gereklilik ise yedek; Cumhurbaşkanı, Başbakan seçilmesi gerekir.”
“TAMAMEN YANLIŞ”
Meclis Başkanı Kahraman’ın hasar gören yerlerin ‘Demokrasi Müzesi’ olacağını açıklamasını hatırlatan gazeteciye Akçay, “Tamamen yanlıştır. 15 Temmuz darbe girişiminde sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi binaları zarar görmedi. Gölbaşı’nda Özel Harekat polislerimiz 52 şehit verdiğinde pistn yerle bir edildiğini görüyoruz. Bu izlerin tamamen silinmesi gerekir. Eğer Demokrasi müzesi düşünülüyor ise bunun en uygun yeri Ankara’dır. Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi içerisinde milletvekilleri hizmet ve eski halkla İlişkiler binasında boşaltılan kısma, yeni yapılanmada demokrasi müzesi düşünülebilir. Gerekli materyaller oraya konmak suretiyle, Türkiye’nin değişik yerlerinde gerek Özel Harekat gerek Genelkurmay’da, İstanbul’da Türkiye’nin dört bir tarafında meydana gelen hususları derli toplu gösterecek, dünyaya sergileyebilecek bir müze düşünülebilir. Kesinlikle 15 Temmuz’da zarar gören kulisler, odalar eski haline getirilmelidir” ifadelerini kullandı.
MECLİS’İN AÇILIŞI
Meclisin açılışının ertelenmesi konusuna ilişkin olarak ise Akçay, “Türkiye’deki darbe girişimini dünya alem gördü. Meclisin açılmasının ertelenmesine gerek yok. Bir an evvel ülkemizin sorunlarına, özellikle Kanun hükmünde kararname düzenlemelerine gidilmesi fayda görüyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 1 Ekim’de açılarak son sürat çalışmalarının devam etmesini arzu ediyoruz” dedi.
(İHA)