AK Parti Genel Merkezi Araştırma, Geliştirme (AR-GE) Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen 17. dönem “Siyaset Akademisi” Afyonkarahisar’da termal bir otelde başladı. 10 Hafta boyunca hafta sonları gerçekleştirileceği kaydedilen akademinin açılış dersini Bakan Çelik verdi.
Gerçekleştirilen programa Bakan Çelik’in yanı sıra AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya, İl Genel Meclis Başkanı Salih Sel, AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven, Belediye Başkanları, belediye meclis üyeleri ve çok sayıda kişi katıldı.
Akademinin ilk dersini veren Bakan Çelik yaptığı konuşmada, dünyada ve Türkiye coğrafyasında yaşanan gelişmelere değinerek, Türkiye çevresinin kan gölüne döndüğünü anımsattı. Suriye’de yaşanan iç savaş sonrasında ortaya çıkan mülteci felaketi üzerinden Avrupa ülkelerine ve batı medeniyetine yüklenen Bakan Çelik, “Bugün 3 milyon Esad’ın zulmünden gelenler var mı? Var. Onlara da bakıyor muyuz? Bakıyoruz. Ama sözüm ona çağdaş dünya 20 yıl önce Bosna’da işledikleri katliamlar ve şu anda milyonlarca göçmen karşısında batı çok garip şeyler söylüyor. Utanıyor insan. parmak hesabı yapıyorlar. ‘60 kişiyi ben alırım diyor’ öbürü ‘120 kişiyi ben alayım’ diyor ‘10 bini geçemeyiz’ diyor ‘yok yok hiç birisini almayalım para verelim para verelim orada bakılsın’ diyor. İnsan ve insanlık çok şükür insanlığı bitmeyen milletler ve milletimiz var da bu dünya ayakta duruyor. Bu çirkeflikleri yapan vahşi medeniyetin temsilcileriyle ne yazık ki bu dünyayı paylaşıyoruz” şeklinde konuştu.
“PKK VE DEAŞ MODERN SİLAHLARI NEREDEN BULUYOR”
Bakan Çelik, mülteciler konusunda batı dünyasının tutumunu eleştirmeye şu sözler ile devam etti:
“İşte bu ahlaksızlar bize yıllarca insan hakları deyip haykırıp durdular hemen arkasından milyonlarca mültecilerin ölümüne sahip oldular mı? Oldular. Bebelerin denizde boğulmasına sebep oldular mı? Oldular. Nerde insan hakları sahtekarlar, kime ne anlatıyorsunuz siz ya? Kopenhag kriterleri, Kopenhag kriterleri ilgili yasalar meclise gelsin ab ile uyum yapalım çağdaş dünyaya entegre olalım. Evet yaptık güzel yaptık insanımız için yaptık biz iyi de medeniyetin beşiği olarak kabul ediyorsunuz kendinizi de bu vahşeti nasıl seyrediyorsunuz? Bu nasıl bir insan hakları anlayışı? Bu sahtekarlıktır. İnsan hakları anlayışını görmek mümkün değil. Barış barış barış… öyle değil mi? Hep barışı bizim önümüze koydular. Ama silahı ben mi üretiyorum arkadaş ya? PKK silahı kim veriyor? Bu DAEŞ denen örgüt silahı nerden buluyor? Çıkın anlatın bakalım modern silahları nasıl buluyor. Tankımızı bombaladı içinde şehit askerimiz var. Nereden geliyor bu modern silahlar? Bu DAEŞ dünya için en tehlikeli örgüt ise, ey Avrupa, Almanya, Fransa ey İngiltere ey gelişmiş örgütler sizin için en tehlikeli örgüt ise hangi fabrikalardan çıkıyor hangi ülkelerden çıkmış bunlar. Kime barış diyorsunuz ne barışı?”
“DEMOKRASİ İLE AHKAM KESERLER”
Bakan Çelik, 15 Temmuz darbe girişimine de batılı ülkelerin sessiz kaldığını hatırlatarak, batı ülkelerin her defasında demokrasi ve barış gibi kavramlarla ahkam kestiğini ifade etti. Bakan Çelik, “İnsan hakları kavramı, barış kavramı bir taraftan diğer taraftan bize her defasında demokrasi diyorlar. Niye 15 Temmuz akşamı sus pus oldunuz. Hani demokrasiye inanıyordunuz. Demokrasi ne? Millet iradesi halk oradaydı. Gitmiş tankın önünde durmuş tankın önüne yatmış topun karşısında duruyor uçak geliyor vur diyor vuracaksan. ’senin mermin biter ama biz bitmeyiz’ diye haykırıyordu. Sen demokrasi diyeceksin ahkam keseceksin ahkam keseceksin ama darbe yapılacak halkın iradesi dökülecek halkın iradesinin canına kast edilecek militarist anlayışla derdest edilecek ama sen darbeye karşı sessiz kalacaksın sonra da bana diyeceksin demokrasi. Hadi inanmıyorum ben artık. Sizin artık inandırıcılığınız hiç kalmadı. Ne insan hakları ne barış ne demokrasi ne de terör konusunda hiç inandırıcılığınız kalmadı” ifadelerine yer verdi.
“SİNSİLİĞİ İBADET SAYAN BİR ÖRGÜT”
Konuşmasında 15 Temmuz darbe girişimini yapan Fettullahçı Terör Örgütü (FETÖ) yapısına da değinen Bakan Çelik, örgütün sinsice işleyen bir yapısının olduğunu vurguladı. Örgütün sapık bir anlayış ile hareket ettiğini aktaran Bakan Çelik, “Bir başkası İslami değerleri istismar edecek, devlet yönetimine sızacak ve devleti içeriden kemirerek, devleti ele geçirmek gayreti içerisinde olan FETÖ diye bir terör örgütü çıktı karşımıza. Hiç kimsenin bu düzeyde tahmin edemediği bir acayip bir garip, şeytanın bile aklına gelmeyeceği şeytanlıklar yapan bir örgüt ki en tehlikelisi, bir örgüt ile karşı karşı karşıya kaldık. Niye en tehlikelisi? Çünkü sinsiliği ibadet sayan bir örgüt. Böyle sapık bir yapı ile karşı karşıya kaldık. Hedefe giden her yol mubah diyor. Bu iktidarı, devleti ele geçirmek için hangi yol olursa olsun, deneyin ‘yapın’ diyor fark etmez. Kural yok mu, yasak yok mu? Hiçbir şey yok. O hedefe giderken ne varsa mubah diyebilecek bir örgüt ile karşı karşıya kaldık. Vatanı ihaneti hizmet diye takdim ediyorlar. İnsanlardan tehdit ile para toplayacaksınız, adına da himmet diyorlar. Birine hizmet birine himmet diyorlar. Kanundan kaçıyorlar ama hicret ediyorlar. Şuna bak ya, ‘gel madem haklıysan gel hesap ver’ hicret ediyor vay be, hicret kavramını hangi ahlaksızlar kullanıyor” dedi.
“AHLAKSIZ BİR ÖRGÜT”
Bakan Çelik FETÖ ile ilgili açıklamasına şöyle devam etti:
“Himmet kavramını nerelere Amerikan senatörlerine peşkeş çekeceksiniz, himmet adına para toplayacaksınız dünyadaki lobilere dağıtacaksınız, Türkiye’nin aleyhine yazı yazanlara dağıtacaksınız, bunun adına ne olacak? Himmet olacak. Sonrada gelip Genelkurmay’ı bombalayacaksınız, Milli İstihbarat Teşkilatı’nı (MİT) bombalayacaksınız, devletin ana kurumlarını meclisi bombalayacaksınız buna da vatana hizmet diyeceksiniz. Böyle ahlaksız bir örgüt ile tüm kavramlarımızı esas tehlikeli olan arkadaşlar, tüm kavramlarımızı yozlaştırma amacı ile yola çıkmış olan ve yalnızca Türkiye’yi değil beklide İslam alemine bir diz çöktürme provası olarak karşımıza çıkmış olan bir hain örgüt ile milletimiz ne yazık ki karşı karşıya kaldı. Milletimize teşekkür ediyorum, şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz ki bu büyük beladan hem İslam alemini başta Türkiye’yi dik duruşları ile kurtardılar.”
Bakan Çelik’in konuşmasının ardından akademinin ilk günü tamamlandı. Akademinin 10 hafta süreceği öğrenildi.
(İHA)