CHP Grup Başkanvekili Gök, TBMM’de basın toplantısı yaparak gündemdeki konuları değerlendirdi. Gök, 29 Ekim’de Genel Başkan Yardımcı Bülent Tezcan’a yapılan saldırıyı hatırlatarak, "Cumhuriyet Halk Partisi’nin üretken, çalışkan genel başkan yardımcısına, Cumhuriyet Bayram’ı törenlerinden sonra bir yemek sırasında saldıran saldırganın, arkasındaki güçler de dahil olmak üzere ortaya çıkartılmasını bu olayın kamuoyu vicdanını rahatlatacak biçimde aydınlatılmasını istiyoruz. Bu saldırının arkasındaki gerçek nedir, bu saldırıyı kim planlamıştır, arkasındaki güçler kimdir, kim yüreklendirmiştir bu alçakça saldırıyı yapan kişiyi ve bu saldırıyla Cumhuriyet Halk Partisi’ne dönük uzunca zamandan beri tehditlerinde ne boyuta vardığına iktidar bundan ders alacak mıdır? İktidarın dili, kutuplaştırıcı söylemleri, Türkiye’yi birbirinden ayıran yaklaşımıyla ülkenin ne hale geldiği ortadadır. Böylesi bir tabloda bir partinin Genel Başkan Yardımcısı’na yapılan saldırı sıradan bir saldırının ötesinde Cumhuriyet Halk Partisi başta olmak üzer tüm siyaset kurumuna sıkılmış bir kurşundur. Hukuk, adalet içerisinde olayların çözülmesini istiyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak böylesine ağır bir saldırıya uğramış bir partinin mensupları olarak Türkiye’deki tüm yurttaşlarımıza itidal tavsiye ediyoruz. Soğukkanlılığını kimse bozmasın, böylesi alçaklar her zaman ortaya çıkacaktır, önemli olan onun arkasındaki güçler kimdir?" ifadelerini kullandı.
“CADI AVINA DÖNÜŞTÜRDÜĞÜNÜN AÇIK KANITI”
Gök, Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan operasyonu ise şöyle değerlendirdi:
"90 yıldan fazla süren ilk gazetesi olan Cumhuriyet Gazetesi’ne dönük bu operasyon iktidarın Olağanüstü Hal’i cadı avına dönüştürdüğünün açık kanıtıdır. Bu kadar gülünç, komik bir iddiaya Başsavcı’nın kendisi bile inanmaz. Hayatı boyunca FETÖ ile ilgili binlerce sayfa yazı yazmış bir Hikmet Çetinkaya’yı FETÖ ile irtibatlandırabilir misiniz? Bu bir cadı avıdır. Türkiye’de hukuki güvenlik kalmamıştır. Olağanüstü Hal, KHK’larla Türkiye artık demokrasi liginden düşmüştür. Böyle bir tabloyu şiddetle reddedilemez. Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan bu saldırı Türkiye’de Cumhuriyetçilere, laik Cumhuriyeti savunanlara, Türkiye’de basın özgürlüğünü savunanlara yapılmış ağır bir saldırıdır. İddiaların hiçbir mesneti yoktur. Cumhuriyet Gazetesi’ne kayyum atanma hazırlığı vardır. Cumhuriyet Gazetesi kayyum atanmak suretiyle devre dışı bırakılarak, medyada, medyanın en etkin güçlerinden birisinin sesini kısılması amaçlanmaktadır. Sesi kısalan sadece Cumhuriyet Gazetesi değil, Cumhuriyeti savunanların sesinin kısılmasıdır. Derhal gözaltına alınanlar serbest bırakılmalıdır. Cumhuriyet Gazetesi kendi kararlarını kendi almalıdır. Böyle bir kayyuma gittiğini görüyoruz. Böyle bir tabloda neyi konuşacağız."
BAŞKANLIK SİSTEMİ
Başbakan Yıldırım’ın ’Asıl başkanlık olmazsa Türkiye bölünür’ sözlerine ilişkin olarak şunları kaydetti:
"Türkiye’yi karpuz gibi böldüler. Türkiye’yi kutuplaştırdılar, ayrıştırdılar. Başkan bu sözleriyle ne demek istiyor? Başkanlık kampanyası yürütecekler, daha ne olduğu belli olmayan, kimsenin içeriğini bilmediği, tartışmada neresinden başlayacağınızı bilmediğimiz bir konuda algı yürütülüyor. Bütün muhalif kesimler kapatılsın, tartışma yürüyor. Başkanlığa giden yolu döşemek için de Cumhuriyet Gazetesi’ne ağır bir darbe indiriliyor. AKP iktidarı FETÖ’nün silahla yapamadığını, Olağanüstü Hal ve Kanun Hükmünde Kararname ile yapma arayışı içinde. Darbe olacaksa ne olacaksa, Türkiye’de onlar oluyor."
Diyarbakır Belediye Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı ile eski DBP milletvekili Ayla Akat’ın tutuklanmasına ilişkin olarak Gök, "Seçimle gelenin seçimle gitmesi ilkesini benimseyen bir partiyiz. Türkiye’de seçilmiş olsun, olmasın herkesin de hukuka uymasını isteyen bir partiyiz. Türkiye’de terörün önlenmesi bakımından her siyasetçiye önemli görevler düşmektedir" cevabını verdi.
İDAM CEZASI
İdam cezası tartışmalarına yönelik olarak Gök, Abdullah Öcalan’ın idam cezasından nasıl kurtulduğunu hatırlattı. Gök, Abdullah Gül’ün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurarak, Öcalan’a yönelik idam cezasının durdurma kararının alındığını belirtti. Gök, 7 Mayıs 2004 tarihinde AK Parti’nin idam cezasına ilişkin bütün maddelerin çıkartıldığını söyleyerek, idam cezası tartışmasının anlamsız olduğunu belirtti. Gök, "Biz hukuk dünyamızdan çıkmış bir kararın yeniden tartışılmasını uygun görmüyoruz. Bu tartışma Fetullah Gülen’in iadesini engellemeye dönüktür. Siz FETÖ’nün yargılanmasını istediğiniz kim varsa, bu cezayı gündeme almanızdan itibaren onları Türkiye’ye getirme şansından mahrum kalırsınız. Gerçekten FETÖ’nün Türkiye’ye gelmesini istiyorlar mı, istemiyorlar mı? İdam cezasını ortaya koyduğunuzdan andan size FETÖ’yü ne yaparsanız yapın iade etmezler. İdam cezası FETÖ’nün iadesini engeller. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak FETÖ’nün iadesini istiyoruz" dedi.
(İHA)