CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Toplantısı, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında gerçekleşti. Toplantının gündemini CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, düzenlediği basın toplantısıyla paylaştı. Şehitleri anarak konuşmasına başlayan Böke, "Gündem böyleyken Türkiye bir kez daha AKP ve AKP’nin koltuk değnekliğini kendine misyon edinmiş bir muhalefet lideri tarafından suni ve ihtiyaç duyulmayan bir rejim tartışmasına sokuldu. Biz 15 Temmmuz’da Türkiye’nin demokrasiye ne kadar ihtiyacı olduğunu ve demokrasi gerçekten işlediği zaman nelere engel olabileceğini çok somut bir şekilde yaşadık. Biz o gün hep beraber bir şey öğrendik; Türkiye’nin tek ihtiyacı daha kuvvetli bir demokrasi. Bunları öğrenmişken ve bu süreç içerisinde o gece 241 kişiyi şehit vermişken ve takip eden her gün onlarca gencimizi teröre kaybederken, dolar almış başını uçarken, vatandaş işsiz ve açken biz Türkiye’de demokrasiyi değil başkanlığı konuşuyoruz" ifadelerini kullandı.
"NE OLDU DA AKP VE MHP BUZDOLABINDAN BAŞKANLIK TARTIŞMASINI YENİDEN ÇIKARTTI?"
"Biz, AKP’nin ve AKP’nin Muhalefetten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bahçeli’nin tek derdinin bir siyasi hırs ve o hırsın sonunda bir başkanlık rejimi olduğunu görüyoruz ve biliyoruz" diyen Böke şöyle devam etti:
"Bizim için vatandaşımızın işsizliği, açlığı, dolar alıp başını gittiğinde zarar gören şirketlerimiz derttir, bizim için vatanını koruyan gençlerin şehit olma tehdidiyle yaşıyor olması derttir. Bizim için dert demokrasiyi güçlendirmektir. AKP’nin bu sistem tartışmasının üzerine neden balıklama atladığını artık hepimiz çok iyi biliyoruz. Tek dertleri ülkenin iradesini tek bir kişinin el koyduğu diktatörlüğü artık resmiyete dökmek. 15 Temmuz’da parlamenter demokrasiyi zayıflatmanın bedelinin ne olacağını o bombalar hepimize çok açık bir biçimde gösterdi. Bu yaşanmışken ne oldu da AKP ve MHP buzdolabından başkanlık tartışmasını yeniden çıkarttı? Herhalde ortada anlayamadığımız bir pazarlık var. Pazarlığın bir kefesinde Türkiye’nin demokratik parlamenter sistemi var, diğer kefesinde ne olduğunu da MHP’ye sormak gerekiyor. Acaba seçim korkusu mu var? Acaba AKP’nin Muhalefetten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı’nın bir koltuk korkusu mu var? 2002’den 2015’e AKP ne zaman ihtiyaç duyduysa MHP’yi kendi yanında buldu. Çok uzun süredir ikiz kardeş gibi hareket eden iki parti Türkiye’yi anlamsız bir şekilde hiç ihtiyacı olmayan bir sistem tartışmasına sürüklüyor."
"BAŞKANLIK GELİRSE TÜRKİYE DAHA DA FAKİRLEŞECEK"
Sistem tartışmasının açık bir şekilde Türkiye’de istikrarsızlığı beslediğini öne süren Böke, "Dün sorumsuzca başlatılan bu tartışma esnasında dolar bir anda aşırı değer kazandı, Türk Lirası aşırı değer kaybetti. Başkanlığın ismi geçtiğinde Türkiye ve Türk Lirası eriyor bırakın başkanlığın gelmesini. Başkanlık gelirse Türkiye daha da fakirleşecek, Türkiye’de hukuk da kalmayacak, Türkiye’de vatandaşın başını içine sokabileceği evi ve güvende hissedeceği bir yuvası da kalmayacak. Sistem tartışması açıldı açılalı doların alıp başını gittiği yolda nerede duracağı belli değil. Dolar her değer kazandığında, Türk Lirası her değer kaybettiğinde ithal edilen ürünlerin fiyatları otomatik olarak artıyor. Vatandaşın hayatı, AKP ve MHP konuştuğu için daha pahalı bugün. Türk Lirası’nın her yüzde 10’luk değer kaybında vatandaş için enflasyon yüzde 1,5 daha artıyor. Türk Lirası değer kaybettikçe şirketler zarar yazıyorlar. Her 1 kuruşluk değer kaybında Türkiye’de şirketler 1.8 milyar lira zarar yapıyorlar, iflas ediyorlar, işsizlik artıyor. Başkanlık konuşulunca bu oluyor bırakın başkanlığın ülkeye gelmesini. Tek bir kişinin siyasi kaprisi için Türkiye bu suni tartışma ilerledikçe hepimiz ortak bir bedel ödüyoruz" diye konuştu.
"TÜRKİYE’NİN DEMOKRASİ SORUNU VAR, BİR REJİM SORUNU YOK"
Türkiye’nin demokrasi sorunu olduğunu iddia eden Böke, “Tüm kamuoyuna, AKP’ye, saraya ve sarayın yedek lastiğine bir kez daha sesleniyoruz; Türkiye’nin demokrasi sorunu var, bir rejim sorunu yok. Vatandaşımızın hukuk sorunu var, bir rejim sorunu yok. 15 Temmuz’da darbeye engel olan demokrasi güçleriydi. Bize düşen tek görev var o da demokrasiyi güçlendirmek. Başkanlık olduğunda fakirleşiyoruz, saray mahkemeleri kuruluyor, dolar 3,11 düzeyine kadar yükseliyor bırakın başkanlığı, başkanlığın lafı bugün Türkiye’yi açıkça eritiyor. İşte bu yüzden ısrarla parlamenter demokrasi diyoruz" şeklinde konuştu.
AYM’Yİ ELEŞTİRDİ
Böke’nin hedefinde CHP’nin başvurusunu reddeden Anayasa Mahkemesi de vardı:
“Biz özgürlük mücadelemizi ve bu vesayete karşı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Herkesin bir sorumluluğu var o da anayasa uymak. Hiç kimse anayasada kendisine verilmemiş olan yetkileri kullanamaz. 15 Temmuz darbe girişimi karşısında Türkiye halkıyla güvenlik güçleriyle siyasetiyle meclisiyle demokrasiyi ve anayasal düzeni savundu. Kendi iradesi üzerine hiçbir ipoteği kabul etmeyeceğini canı pahasına söyledi. Ancak AKP ne yazık ki 15 Temmuzu bir darbe fırsatçılığına dönüştürdü ve sivil darbe gerçekleştiriyor. Türkiye’yi KHK’larla yönetmeye kalkıyor. Anayasamızın açık hükmüne göre bu KHK’lar OHAL döneminin ötesinde düzenlemeler barındıramazlar. Ancak AYM kendi 1991 yılındaki içtihadını yok sayarak bu başvuruda bizim kendilerine yaptığımız başvuruda kendilerini yetkisiz ilan ettiler. AYM önüne gelen inceleme konusunun adının ne olduğuyla değil içeriğiyle ilgilenmek zorunda. Bütün bunlar mahkemenin saray mahkemesi değil AYM olmasını gerektiriyor. Maalesef karar bu yönde endişemizi arttırıyor. Bu hafta verilen AYM kararı ve iktidarın yedek lastiği tarafından açılan başkanlık tartışması işte bu faşist düzenin tahkimi için atılan somut adımlardır. AKP’nin tek derdi kendi siyasi geleceği.”
(İHA)