Bakan Tüfenkci, beraberinde Vali Mustafa Toprak, AK Parti Malatya Milletvekili Nurettin Yaşar, AK Parti Malatya İl Başkanı Hakan Kahtalı ile birlikte Cem Vakfı Malatya Şubesi’ni ziyaret etti. Bakan Tüfenkci, ziyarette yaptığı konuşmada, 12 Eylül 1980’deki askeri darbenin üzerinden 36 yıl geçtiğini anımsatarak, 12 Eylül darbesinin Türkiye’de yaşayan her kesim için acıların, felaketlerin ve derin onarılmaz yaraların açıldığı bir dönem olduğunu, iyi-kötü, işleyen-işlemeyen demokrasiye ve siyasi partilerin ortadan kaldırılması ve o gün atılan birçok tohumların temizlenmesi noktasında bugün yeniden demokratikleşme noktasında 36 yıldan bu yana siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının bu darbenin izlerini hep silmeye çalıştığını ifade etti. Bakan Tüfenkci, milletin eline geçen ilk demokrasi fırsatında sandıkta 12 Eylül darbesini gerçekleştirenlerin muhalif olduğu Malatyalı 8. Cumhurbaşkanı rahmetli Turgut Özal’ı iş başına getirdiğini kaydederek, “Onunla Türkiye’nin yeniden demokratikleşmesi ve çağdaş dünyayla beraber yürümesi noktasında esasında bir sinyal vermişti. O günden bugüne birçok izi silmeye çalıştık. AK Parti’nin 14 yıllık icraatı boyunca da bu izlerin büyük bir kısmını ortadan kaldırdık ama hala değiştiremediğimiz bir anayasa var. Bu anayasadan kaynaklanan birçok sorunu biz bugün ayrımcılık noktasında veya sorun yumağı olarak karşımızda durduğu için tartışmak zorunda kalıyoruz. O sıkıntıların izlerini bizler silmeye veya telafi etmeye çalışıyoruz. Onun için değiştirmemiz gereken, esasında bütün milletin yüzde 85-90 oranında değiştirilmesini istediği o yıllardan kalan bir darbe anayasamız var. Siyasi Partiler Kanunu gibi kanunlar var. YÖK gibi değişmesi gereken hala bir kurum var” şeklinde konuştu.
15 Temmuz akşamı dini maske içerisinde sapkın bir dini inanışa mensup insanlarca bir darbe girişiminin olduğunu aktaran Tüfenkci, şunları söyledi:
“Allah muhafaza başarılı olsaydı kardeşin kardeşle savaştığı bir Suriye ortamına hızla Türkiye’nin sürüklendiği bir ortam oluşacaktı. Belki de Sevr haritasını yeniden hayata geçirme noktasında birileri rol alacaktı. Ama Allah’a hamd olsun ki milletin bütün unsurları, milleti oluşturan bütün renkler o gece darbeye karşı, askeri darbeye karşı dimdik ayakta durdu, sokaklara, meydanlara indi. Belki de Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bu darbe girişimini millet önlemiş oldu. Dolayısıyla ondan sonra oluşan iklimi ve bundan sonra oluşturulacak iklimi bizim iyi değerlendirmemiz lazım. Meseleyi Kürt sorunu, Alevi sorunu, Sünni sorunu noktasında değil, Türkiye sorunu noktasında ele alıp, Türkiye’de yaşayan insanlarımızın daha fazla üretmesi noktasında, daha fazla kazanması noktasında ve daha fazla refah içerisinde yaşaması noktasında neler yapabiliriz el birliğiyle hareket etmemiz lazım. Sosyal meseleler noktasında empati kurup, duyarlı bir şekilde hareket etmeliyiz. Biz, mümkün olduğu kadar ötekileştirici ve ayrımcılığa neden olan her dili de kullanmamalıyız. Farkında olmadan kullandığımız dillerin bir başka insanı da incittiğini düşünerek söylemlerimizi ona göre yeniden gözden geçirip, kardeşlik hukuku çerçevesinde Cumhurbaşkanımızın da her zaman ifade ettiği gibi ‘tek bayrak, tek millet, tek vatan ve tek devlet ‘ etrafında düşünen herkesle aynı masada düşünebilme erdem ve basiretini gösterip, Türkiye’nin ileriye gitme noktasında kimin hangi sözü varsa ortaya koyup, demokratik bir şekilde bu fikrin arkasından gitmesine de saygı duymak gerekir.”
Cem Vakfı Malatya Şube Başkanı Eşref Doğan da, Kurban Bayramı’nın insanları bir araya getirmek ve güzellikleri paylaşmak için bir vesile olduğunu vurgulayarak, “Bugün, bu saat bizler için daha da önemli bir bayram oldu. Sayın bakanımız, valimiz, vekilimiz ve değerli misafirlerimizin teşrifleriyle biz şuanda bir bayram daha yaşıyoruz. Bu buluşmanın eminim ki sırf Malatya insanına birlik, beraberlik açısından bir mesaj olmayacak, daha geniş anlamda vatandaşı olmaktan gurur duyduğumuz Türkiye Cumhuriyeti devletinin diğer vatandaşlarına ve yöneticilerine de herhalde bir örnek olacak. Türkiye hepimizin. 15 Temmuz’da bir sınavı başarıyla geçtik. Allah’a şükür dimdik ayaktayız. Ayakta kalmaya da devam edeceğiz” diye konuştu.
(İHA)