Süleyman Demirel Üniversitesi’nin 2016-2017 akademik yılı açılışında ilk dersi vermek üzere Isparta’ya gelen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, SDÜ Rektörlüğü’nü ziyareti öncesi gazetecilere açıklamada bulundu. Resmi ziyaret için Türkiye’ye gelen ABD Savunma Bakanı Ashton Carter’in Türkiye’nin Musul operasyonunda olması gerektiğine yönelik açıklamalarını değerlendiren Kurtulmuş, Türkiye’nin tezlerinde haklılığının ortaya çıktığını söyledi. Savunma Bakanı Carter’in açıklamasının sorunun çözümüne katkı sunacak yaklaşım olduğunu aktaran Kurtulmuş, “Carter’ın açıklamalarını olumlu karşılıyoruz. En başından itibaren meydanda ne söylüyorsak, diplomatik, tek taraflı, çoklu görüşmelerde ne söylediysek onu söylüyoruz. Bizim başından itibaren tezimiz Türkiye hem Suriye’de, hem Irak’ta, hem sahada hem masada olmalı teziydi. Bunu Irak merkezi hükümetiyle, ABD ile ve diğer tüm ülkelerle sürdürdük. Kaldı ki Türkiye en başından beri tezlerinden biri de hem Irak hem Suriye’de şehirlerin DAEŞ’ten temizlenmesi, o şehirlerin asıl yerel halklarıyla esas olduğu bir hareketin olmasıydı. Eğer Musul’u alacaksak Musul halkının esas olduğu koalisyon güçlerinin de havadan taarruzlarla DAEŞ’i süpürdüğü ve ardından Musul’un yerel halkının için içine girdiği bir mücadele olsun. Aynı şekilde Cerablus’ta ve Fırat Kalkanı operasyonunda biz aynı stratejiyi takip ettik. Cerablus halkından oluşan ÖSO’ya destek verdik. Onlar orayı DAEŞ’ten temizlediler ve oranın halkı gelip kendi memleketlerinde oturmaya başladı” diye konuştu.
“ÖZGÜR IRAK VE SURİYE OLMALIDIR”
Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim tezimiz Musul’da Musul halkının esas olduğu bir operasyon yapılması. Biz Musul’dan DAEŞ’i çıkarıyoruz derken onun yerine Haşdi Şabi gibi, PYD-YPG gibi bir takım silahlı gruplar yerleştirilmesin. Musul’da böylece mezhebi ve etnik anlamda demokrasiyi değiştirecek adımlar atılmasın. Bunları bıkmadan usanmadan her platformda tekrar ettik. Türkiye’nin amacı hiçbir ülkenin bir karış toprağını işgal etmek olmadı. Meselemiz hem Suriye hem Irak’ta terör örgütlerinden temizlenmiş özgür bir Suriye ve Irak olmasıdır. Bunların ABD tarafından anlaşılıyor olması, Savunma Bakanı düzeyinde bunların dile getirilmesi önemlidir. ABD Bakanı’nın tüm terör örgütlerine karşı mücadele edilmesine yönelik sözleri var. Bu sözlerin gereği sahada yapılmalıdır. Türkiye her bakımdan hazırdır.”
“TÜRKİYE SAHADA VE MASADA OLACAK”
Fırat Kalkanı Harekatı’nın sürdüğünü belirten Kurtulmuş, “ABD Başkanı Barack Obama’nın bizzat Cumhurbaşkanımıza söz verdiği PYD-YPG unsurlarının Fırat’ın doğusuna geçmesi sağlanmalıdır. Bu anlamda Amerikalılar kararlılıklarını ortaya koymalı. Musul operasyonunda da Türkiye sahada olacak. Hem Araplar’ın, hem Türkmenler’in, hem Ezidiler’in, Sünniler’in genel olarak Allah muhafaza bir takım silahlı gruplar tarafından baskı altına alınmasını önleyecek kararlılığı ortaya koyacağız. Bunun Amerikalılar tarafından görülmesi Musul’da DAEŞ sonrası düzenin doğru kurulması bakımından önemli bir destektir. Oranın DAEŞ’ten temizlenmesi iyi güzel de ama her şey değil. DAEŞ’ten temizlendikten sonra burada nasıl bir düzen tutturulacağı, eğer Musul ve Halep’te doğru düzen tutturulmazsa çatışmaları sürdürmeye yönelik yeni bir karmaşa, yeni bir düzensizlik ortaya çıkarsa Allah muhafaza bu bölgede düzensizliğin uzun süre devam etmesi anlamına gelir. İç çatışmaların devam etmesi anlamına gelir. Bizim tezlerimizde ne kadar doğru ve açık şekilde davrandığımızı bugün en azından Bakan Carter’in sözleriyle karşılığını aldığımızı görüyorum. Şimdi sözlerin uygulamada da görülmesini istiyoruz. İnşallah bu sözlerin gereği yapılacak. Türkiye hem Irak, hem Suriye’de sahada da, masada da olacak” şeklinde konuştu.
(İHA)