Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, FETÖ/PYD ile ilişkisini sürdürenlerle ilgili olarak “Anasından emdiği sütü burnundan getireceğiz” dedi.
15 Temmuz’da başlayan ve bu gece son bulan Vatan ve demokrasi nöbetinin son gecesinde Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü Düzce’deydi. Anıtparkta düzenlenen mitinge katılan Bakan Özlü, burada yaptığı konuşmasında FETÖ’cü eşkiyaların Pensilvanyaya bağlı olduğunu belirterek “15 Temmuz gecesinde darbe yapmak isteyen o alçaklar sürüsüne ‘Dur’ dedik. Sonrasında milletçe kenetlendik tüm ayrılıkları bir kenara koyduk vatan sevgisi etrafında buluştuk. Şimdi en önemli vazifemiz bu birlik ve beraberliği göz bebeğimiz gibi muhafaza etmektir. Ne kadar büyük bir millet olduğumuzu hep birlikte gördük. Şimdi en büyük vazifemiz bu büyük millete yakışan bir Türkiye’yi inşa etmektir. Bu vatan bize şehitlerimizin emanetidir. Biz öyle öğrendik ki vatan sevgisi imandandır. İnsan olan doğup gözlerini açtığı, doyduğu, büyüdüğü, yurt edindiği, eşe dosta karıştığı kültürünü ve kişiliğini kazandığı topraklara gönülden bağlı olur. Çünkü bizin için vatan topraktan, havadan ve sudan ibaret değildir. Vatanımız bizim ruhumuzdur, bizi biz yapan özümüzdür. İşte FETO’cu eşkıyaların anlamadığı, anlayamadığı husus tam olarak budur. Onlar Türkiye değil, Pensilvanya’ya bağlılar. Sapık ve sapkın davaları için Türkiye’yi gözden çıkartabiliyorlar. Büyük bir hata yapmışlar bu milleti de kendileri gibi vatanından ve devletinden kolayca vazgeçebileceklerini sanmışlar. Bu alçaklar tanklarla, tüfeklerle, uçaklarla Türkiye’yi işgal edebileceklerini milletinde buna seyirci kalacağını zannettiler” dedi.
Bakan Özlü konuşmasına FETÖ’cülerin korkak ve aşağılık mahluklar olduğunu belirterek “FETÖ’cü sözde bir profesörün darbeden 1 ay önce ‘Keşke bende albay olsaydım’ diyor. Darbeye selam çakıyor. ‘Darbe olsa bu halk sokağa çıkamaz. İmamlar namaz kılmaya bile gidemez’ diyor. Persinvanya’daki şarlatana ve takipçilerine soruyorum. Bu milleti kendiniz gibi korkak mı sandınız? Sizin ‘Yere yatmasını bilmez’ dediğiniz insanlar o gece tankların üstünden inmediler. Sizin ‘sokağa çıkamaz’ dediğiniz bu insanlar bir aydır evlerine dönmediler. Sizin ‘namaz kılmak için cemilere gidemez’ dediğiniz hocalar 15 Temmuz gecesinde minarelerde Sela okudular. Millete cesaret aşıladılar. Siz aşağılık ve korkak mahluklar oldunuz. ABD’ye sığındınız. Ama biz buradayız. Ve biz her zamanda burada olacağız. Biz bu vatanı asla ama asla terk etmeyeceğiz. Sizin üstünüze kabus gibi çökmeye devam edeceğiz. Biliyoruz ki sizin yüreğiniz yok, cesaretiniz yok. Biliyoruz ki sizler arkanızdaki ağa babalarınıza güveniyorsunuz. Sizleri bir maşa olarak kullanan o üst akıllara güveniyorsunuz. Ama bu millet sadece ve sadece Allah’a güveniyor. Ve hiç şüpheniz olmasın Allah’a inananlar elbette galip gelecektir. Çok şükür Allah bunları zehir etti. Ancak biz bunların peşini asla ama asla hiç bırakmayacağız. Bu yapı ile ilişkisini sürdüren herkes şunu bilsin. Ananızdan emdiğiniz sütü burnunuzdan getireceğiz. 15 Temmuz gecesinde şehit düşen kardeşlerimizin hesabını bir dolara ruhunu satan bu alçaklardan muhakkak soracağız. Bu milletin meclisini bombalayanlara asla ama asla merhamet etmeyeceğiz. Bakınız Sayın Cumhurbaşkanımız 17-25 Aralıktan sonra bu yapı ile ilgili ısrarla şunları söyledi. ‘Bunların tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanettir’ ancak 15 Temmuzdan sonra hala ilişkisini sürdürenler şunu iyi bilsinler ki bu yapının altıda ortası da üstüde ihanettir. Korkak ve bencil olanları zaten uzun zaman önce Amerika’ya kaçtı. Kendilerini kurtardı. Diğerlerini de burada yüz üstü bıraktılar. Terk edip gittiler. Kurnazları ABD’de lüks içinde yaşarken aptalları da burada işlerinden güçlerinden oldular. Ancak hiçbir şey bu ihaneti mazur gösteremez, göstermeyecek. Hain ve zalimlere asla merhamet edilmeyecek. Çünkü zalime merhamet etmek, mazluma ihanet etmektir” dedi.
Bakan konuşmasının ardandan Valiliği geçerek bir süre orada kaldı. Sonrasında ise Ankara’ya hareket etti.
(İHA)