İnsanlardan beklentin ne kadar az olursa, o kadar mutlu olursun, beklentin ne kadar çok olursa, o kadar mutsuz olursun. En mutlu insan kimseye yük olmadan yaşayan fazla beklentisi olmayandır. Sürekli birtakım şeyleri karşıdan bekleyen, beklentilerinin ardı arkası kesilmeyen insanlar, gün geldiğinde beklentilerine cevap alamadıkları takdirde en mutsuz insan olup size neden olduğunu bile bilmediğiniz tavırlar sergileyebilirler.
Kendi yağıyla kavrulanların birçoğunda beklenti konusu fazla ön planda değildir. Sürekli birilerinden beklentisi olan insanlarda beklentilerine karşılık geldiğinde mutlu, karşılık gelmediğinde yüzlerinde mutsuzluk ifadesi görünür. Bakınız mutlu ve mutsuz olmak tamamen herkesin kendi elindedir. Tüm bunlara uyan "Tırnağın varsa, başını kaşı", "armut piş, ağzıma düş " gibi anlamlı sözlerinde altını çizmeden geçemeyeceğim.
Aslında kendi yağıyla kavrulmayı bilmeyen, sürekli başkalarından beklenti içersinde yaşayan kişilere destek verildikçe onlara çok büyük kötülük yapmış olursunuz. Kendisinin yapamayacağı veya başaramayacağı bir konu hakkındaki, yapacağınız yardım, ilerleyen günlerde kişinin adet haline getirerek sürekli beklenti içerisine girmesine, sürekli hazırcı olmasına neden olabilir. Bu seferde beklentisine karşılık alamadığı nokta da sıkıntı içersine girerek sizi de mutsuz edecektir.
Hayatta mutlu olmanın en güzel yolu, kişilerden beklentin olmadan, kimseye yük olmadan dik yaşamaktır. Bunu başarabildiğin noktada senden mutlu insan olmayacaktır. Sürekli beklenti içinde olduğunuz insanlarında yakasından, sırtından düşerek onlara da rahat nefes aldırtmış olursunuz. Beklenti içinde olan insan içinde, beklentilere karşılık veren içinde en hayırlısı, en huzurlusu bu olacaktır. Az beklenti mutluluk, çok beklenti mutsuzluk kapılarını aralayacaktır.
Kendi ayağını, yorganına göre uzatıp, insanlardan da, beklentilerin az olduğu süre içersinde hem mutlu, hem de yarınından umutlu olursun.
“Bir insanı 40 yıl sırtında taşırsın senden iyisi olmaz ama 1 gün sırtından indirdin mi senden kötüsü olmaz.”
İnsanoğlu nankördür... Taşıdıklarını değil de indirdiğini dikkate alır... İşte bu yüzden “Ne taşı iyi ol, ne indir kötü ol”
Önce sağlıklı sonra hayırlı ve huzurlu bir hafta sonu geçirmeniz dileği ile esen kalın.
