Lider, yönetici, lider yönetici sıfatları hepsi birbirine yakın olsalar dahi açılımlarında oldukça farklı mesajların olduğunu belirtmek isterim.
Yönetici bir kuruluşun belli bir mevkisine atanarak verilen görevleri sektörüne uygun şekillerde, icra etmesi gerektiğini bilen bir kişidir. Lider olan kişi ise yöneticilik yönü zayıf ancak liderlik yönü fazla olan bir kişidir. Birde lider yönetici olan bir kişiyi düşünün, işte lider yönetici, hem sektöründe bilgili hem de kendi yapısıyla ilgili olarak liderlik vasıflarına sahip olmasıyla birlikte diğerlerinden oldukça farklı sadece farklı değil aynı zamanda bana göre başarılı olandır.
Şimdi günümüzde hiç şüphesiz, her kuruluş belli bir yönetici tarafından yönetilmektedir. Sadece yönetici sıfatına sahip olan kişi, kendisine çizilmiş çerçeve içerisinde iş yapar, gerçek lider yönetici ise aynı şartlarda görev yaparken liderlik yönünden dolayı etkileyici olması, sürükleyici olması, değişim yaratan kişi olması, oturduğu koltuğuna hâkim olmasından dolayı bir kuruluşu sade yönetici olan bir kişiden daha sağlıklı yönetebileceği düşünüyorum.
*Kendisini lider olarak göremeyen insanlar, başkalarına lider olamazlar.
*Kendi yaşamının sorumluluğunu bilmeyen bir kişi, başkasına da liderlik yapamaz.
Bu durum bütün yöneticiler için geçerlidir. Başınızda ki, yöneticiniz kendi hakkını arayamayan bir kişiyse bence, başkasını ne savunur, nede hakkını arayabilir. Eskilerden bir söz vardı ya, “kelin ilacıolsa, kendi başına sürer.”
Benim düşüncemce çok doğru ve yerinde bir söz. Kendisinde liderlik vasfı olmayan, liderliğin ne olduğunu bilemez. Bilemediği noktada ise ne kendi personeline nede kendi çevresine de hiçbir zaman faydalı olamaz.
Şayet içinde bulunduğunuz çalışma ortamında, bana göre sizi üstlerinize karşı her anlamda, temsil eden yönetici sıfatı taşıyan kişi mıymıntı, pasif, sünepe, korkak, oturduğu koltukta diken üzerindeyse siz çalıştığınız ortamda ne başarılı nede huzurlu olabilirsiniz.
Şimdi siz çalıştığınız yerde ki; yöneticinizi değerlendirin.
Sağlıklı ve huzurlu günler dilerim.
