Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Dergisi’nin kasım sayısındaki başyazısında önemli açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe Futbol Takımı’nın diğer branşlara göre sezona kötü bir başlangıç yaptığını, fakat başta Teknik Direktör Dick Advocaat ve takımın kazanma hırsına güvendiğini bildiren Aziz Yıldırım, “Geçtiğimiz sezonun sonunda kendisi ile yapmış olduğumuz bir seri toplantı neticesinde görevine devam etmesine karar verdiğimiz teknik direktörümüzün, sezon öncesi hazırlık kampında bir önceki sezondan tespit edilen ve kendisine raporlanan olumsuzlukları giderme yönündeki isteksizliği, yapmış olduğu kadro ve transfer planlamasına uygun olmayan kadro ve formasyon tercihlerindeki ısrarı ve en sonunda da takımımızı terk ederek ülkesine geri dönmesi, sezon başında teknik direktör değişikliğine gitmemize neden olmuştur. Tüm bu gelişmeler ve yeni transferler ile oluşan futbolcu grubunun uyum sürecindeki sıkıntılarıyla beraber takımımız, ligde istenilen performans düzeyine henüz ulaşamamıştır. Ancak başta Teknik Direktörümüz Dirk Advocaat ve tüm futbolcuların kazanma hırsı, Fenerbahçe’yi layık olduğu yere taşıyacaktır. Taraftarlarımızı mutlu etmek bizim en temel görevimizdir ve bizler bu görevin ağır sorumluluğu ile ortaya çıkan olumsuzlukları ortadan kaldırmak için var gücümüz ile daha fazla çalışmalıyız” ifadelerini kullandı.
“YARGITAY KARARININ OLUMLU BİR ŞEKİLDE NETİCELENMESİ HALİNDE GÖREV SÜREMİZİN SONU BEKLENMEYECEK"
Görev süresinin 2018 mayıs ayında bitmesine rağmen Yargıtay kararının olumlu olması halinde görev süresinin sonunu beklemeyeceğine dikkat çeken Yıldırım, “Aziz Yıldırım bıraksın, gitsin, istifa etsin kampanyasını, futbol takımının kötü lig başlangıcı ve sonuçları üzerinden başlatanların önceliği Fenerbahçe değildir. Seçilmiş bir yönetimin, bu şekilde istifaya zorlanması geçmişte kalmış, hortlatılmaya çalışılan çok tehlikeli bir oyundur. Bu tiyatro, her yıl oynanmaya çalışılmaktadır. Ancak bu oyuna soyunanlar bilmelidir ki; seçilmiş başkan ve yönetimin bu şekilde değiştirilmesi artık geçmişte kalmıştır ve başta kulüp üyelerimiz olmak üzere camiamız bu oyunun oynanmasına izin vermeyecektir. Keza bilinmelidir ki, şahsım ve yönetimim kulübün geleceğinin bu yöntemlerle dizayn edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Bu yönetim, 2015 Mayıs’ında, Genel Kurul tarafından 3 yıl süre ile ve Genel Kurul’a katılan üyelerimizin yüzde 75’inin oyunu alarak seçilmiştir. Bizlere verilen yetki, 2018 Mayıs ayına kadardır ve bu yetki Genel Kurulumuzun iradesinin bir tezahürüdür. 2015 Mayıs’ında Genel Kurulumuza verdiğimiz çok açık ve net bir sözümüz vardır. Her ne kadar görev süremiz 2018 Mayıs ayına kadar olsa da tüm camiamızın beklediği Yargıtay kararının bu tarihten önce olumlu bir şekilde neticelenmesi halinde görev süremizin sonu beklenmeyecek ve Olağanüstü Genel Kurul’a gidilecektir. Bu söz hem genel kurul üyelerimize hem de camiamıza verilmiş bir sözdür. Bu söz tarafımızdan defalarca, aynı şekilde ifade edilmiş ve asla farklı bir söylemimiz olmamıştır. Bu sözüm ortadadır ve bizi bağlamaktadır. Bu açık irademizin art niyetli söylemlerle sorgulanması şaşırtıcıdır. Fenerbahçe’de yönetimi belirleyen yegane irade; Fenerbahçe Genel Kurulu’dur” dedi.
“TAKIMIMIZ EN KISA SÜRE İÇİNDE TARAFTARIMIZIN ARZULADIĞI SEVİYEDE OLACAKTIR"
Futbol takımının aldığı kötü sonuçların kalıcı olmadığını ve en kısa sürede takımın taraftarın istediği seviyeye geleceğini dile getiren Aziz Yıldırım, “Futbol takımımızın aldığı kötü sonuçlar kalıcı değildir ve takımımız en kısa süre içinde taraftarımızın arzuladığı seviyede olacaktır. Kısa bir dönemin anlık sonuçlarının, uzun bir yönetim döneminin başarılarını ortadan kaldıramayacağı açıktır. Bunun takdiri ve önemi tarih içinde hak ettiği yeri alacaktır. Bu anlık durumdan kara bir tablo çıkaran ve bu şekilde yönetim değiştirmeyi umanların bir başka gerçek dışı söylemi ise Fenerbahçe Genel Kurulu’nun Aziz Yıldırım’ın tahakkümü altında olduğu yalanıdır. Bunların gerçek dışı söylemine göre, Genel Kurul üyelerinin hepsi Aziz Yıldırım’ın kendisinin üye yaptığı insanlardır. Bunların Aziz Yıldırım ile menfaat bağı vardır. Bu nedenle Aziz Yıldırım’ı devirmenin yeri Genel Kurul değildir. Bu söylem, Fenerbahçe Spor Kulübü Genel Kurulu iradesine ve üyelerinin şahsına karşı yapılmış çok ağır bir hakarettir. Fenerbahçe Spor Kulübü Genel Kurulu Üyeleri hiç kimsenin ve hiçbir grubun tahakkümünde olmayan, fikri ve irfanı hür çok saygın Fenerbahçelilerdir. Bu saygısız söylem, Fenerbahçe Genel Kurulu Üyelerini kırmakta, incitmekte ve bunu söyleyenlere karşı daha fazla kenetlenmelerine sebebiyet vermektedir. Öncelikle Fenerbahçe Kongre ve Temsilci Üye sayısı bu saygısızların söyledikleri gibi 22 bin civarında değil, son Divan Toplantısı’nda Şekip Bey’in de belirttiği gibi 50 binlere yaklaşmış durumdadır. Bu büyük artışın nedeni ise bizim, yani bu yönetimin başlattığı, Fenerbahçe’yi ufak bir zümrenin elinden çıkarıp geniş kitlelere yaymayı amaçlayan Hedef 1 Milyon Üye Projesi’dir. Elbette bu sayı, şu an bizim beklentilerimizin çok altındadır. Ancak bizim bu projeyi başlatırken ki amacımız, küçük salonlarda yapılan Fenerbahçe Kongrelerini büyük stadyumlara taşıma hedefimizdir. Halkın takımı olan Fenerbahçe’yi asıl sahibine, halka emanet etme hayalimizdir. Fenerbahçe Kongrelerini, ne olduğu belirsiz grupların tahakkümünden kurtarma düşüncemizdir. Fenerbahçe’nin geleceğinde söz sahibi olmak isteyen, yönetiminde hak talebinde bulunan her Fenerbahçeli’ye bu yol sonuna kadar açıktır. Fenerbahçe Kongre ve Temsilci Üyesi olmak, yasal şartları uyan herkesin kullanacağı bir haktır” şeklinde konuştu.
"FENERBAHÇE TARAFTARI ASLA TAKIMINA KÜSMEZ"
Fenerbahçe taraftarlarına yönelik olarak başlatılan maça gitmeyin kampanyasına da değinen Yıldırım, “Bu kampanyayı başlatanların, kampanyanın sonuçlarının sadece takımımız aleyhine, rakiplerimizin tümünün lehine olduğunun bilinci ile kampanyayı başlattığını düşünüyoruz. ‘Yenilsen de yensen de taraftarın seninle, üzüntünde sevincinde seninle birlikte’ tezahüratı ile büyümüş nesiller, Fenerbahçesiz geçen bir anı bile düşünemezken, Fenerbahçesiz kalmayı ölmekle bir tutup, Fenerbahçeli olmayanın bunu anlamayacağı düşüncesinde iken maça gitmeyin diyenleri çok iyi görmek ve anlamak lazımdır. Fenerbahçe taraftarı asla takımına küsmez, iyi günde kötü günde daima takımına sahip çıkar. Bu yüzden bu tip kampanyalara itibar etmemenizi, her türlü şartta tribünleri doldurarak, 12. adam olarak rakiplerimize karşı takımımızla birlikte olmanızı sizlerden önemle rica ediyorum” diyerek sözlerini noktaladı.
(İHA)