Bursaspor Başkanı Ali Ay, Genel Sekreter Adem Sakarya, Finansal Yapılanmadan Sorumlu Asbaşkan Fatih Pulat, Taraftarlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi İlyas Kocaefe ve Yönetim Kurulu Üyesi Yüksel Çolak, Özlüce Tesisleri’nde medya mensupları ile kahvaltılı basın toplantısında bir araya geldi. Özlüce Tesisleri başkanlık makamında gerçekleşen toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başkan Ay, her konuyu dile getirdiği için kendisi için "ağlayan başkan" benzetmesinin yapıldığını, önceki yönetimlerin pek çok konuyu kamuoyuyla paylaşmadığını belirterek, "Ben her şeyden önce vicdanen çok rahatım. Çünkü namuslu ve dürüst olma benim en başta önem verdiğim ilkelerimden bir tanesi. Bu işe girerken de önce bunu söyledik; namuslu ve dürüst yönetim" dedi.
Başkan Ay, yönetim kurulunda 15 asil, 15 yedek yöneticinin çok fazla olduğunu belirterek, “Bazı yöneticileri kongre öncesi tanıdım. Yöneticilerin bazıları da birbirleriyle yönetim kurulunda yer aldıktan sonra tanıştılar. Bazı çatlakların ortaya çıkması normal” diye konuştu.
“MAYIS AYINDA GENEL KURUL YAPMA DÜŞÜNCEM VAR”
Kulüp tüzüğüyle ilgili bir çalışma yaptıklarını ve yıl sonunda tüzük kongresi düzenlemeyi planladıklarını dile getiren Bursaspor Başkanı Ay, “Bu tüzükte en önemsediğim konu yönetim kurulunun 7’ye indirilmesi. Böyle gruplarda biliyorsunuz çalışan kişi sayısı 5 veya 6. İlk önce tüzüğü gerçekleştirelim. Gelecek yıl mayıs ayında genel kurul yapma düşüncem var ama kesin değil. O zamanki duruma göre hareket edeceğiz” dedi.
“BURSASPOR’U BENDEN SONRA GELECEK YÖNETİME TEMİZ BİR ŞEKLİDE DEVRETMEK İSTİYORUM”
Bir basın mensubunun, "Bu güven tazeleme kongresi mi olacak? Yeniden aday olmayı düşünüyor musunuz?" sorusunu yanıtlayan Ay, "Onu öyle anlayabilirsiniz çünkü ben başladığım hiçbir işi yarım bırakmam. Bunu özelikle belirtmek istiyorum. Ben Bursaspor’u benden sonra gelecek yönetime temiz bir şeklide devretmek istiyorum. Çünkü ben hakikaten iyi bir Bursasporluyum” şeklinde konuştu.
“YILDIRIM DEMİRÖREN İLE GÖRÜŞTÜM”
Takımın durumuna ilişkin de görüşlerini aktaran Ali Ay, "Ben bu sezon en çok Gaziantepspor maçına üzüldüm. Orada haksız bir kırmızı kart ve penaltıyla takımımız 10 kişi bırakıldı. Bununla ilgili ben Merkez Hakem Kurulu ve Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ile görüştüm. Ben çok fazla şey istemiyorum, adaletin herkese eşit şekilde dağıtılmasını istiyorum. Ama bunun için lobileşmemiz lazım. Federasyon yönetiminde Mustafa Çağlar arkadaşımız var ama diğer kurullarda yok. Bir dahaki seçimlerde diğer kurullarda da bizim arkadaşlarımızın yer alması için çalışacağız. Çünkü Bursaspor şampiyon bir takım, öyle yerlerde kendi şehrinden arkadaşların olması lazım” dedi.
Ali Ay, Süper Lig’in yayın ihalesinin gerçekleşmesi halinde kulüplerin 25-30 gibi bir ilave geliri olacağını da sözlerine ekledi.
“CUMHURBAŞKANIMIZDAN RANDEVU ALMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Bir dizi program için 22 Ekim’de Bursa’ya gelecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan randevu almaya çalıştıklarını belirten Ay, görüşebilmeleri halinde kendisinden stadın isim hakkı sponsorluğuyla ilgili destek isteyeceklerini ifade etti.
“TRANSFERDE BELKİ BAZI HATALAR YAPMIŞ OLABİLİRİZ”
Sezon öncesi yapılan transferlere ilişkin de görüşlerini aktaran Ay, şu ifadeleri kullandı:
"Transferde belki bazı hatalar yapmış olabiliriz ama ben oyuncularımdan memnunum. Hepsi çok iyi niyetli ve çok çalışıyorlar. Allah hepsinden razı olsun. Belki devre arasında 2-3 oyuncu alabiliriz ama tabii istediğimiz oyuncuları satabilirsek. Oyuncu satmadan almamız mümkün değil. Ben bu takımın daha iyi futbol oynayıp ligi iyi bir yerde bitireceğine inanıyorum."
İDDİALARA YANIT VERDİ
Ay, Ali Turan ve önceki yönetimde yer alan Ahmet Eraslan arasında yaşanan krize açıklık getirdi. Turan’ın, Eraslan’dan aldığı 100 bin TL’yi geri iade etmediği ve kendi özel işlerinde kullandığı iddialarının gündeme gelmesinin kendisini çok üzdüğünü belirten Ay, “Ben iki tarafı da dinledim. Birinin üzerinde haber yapılırken diğerinin de görüşünün alınması taraftarıyım. Ali Turan’ı da dinledim. Ali Turan çok iyi bir Bursasporlu. Bence çok dürüst bir insan. Bana geldiklerinde olayı şu şekilde yorumladım ben. Bursaspor’un burada zararı var mı? Maddi olarak zararı yok. Ali Turan’ı çağırdım karşıma, ‘Senin borcun var mı?’ dedim. O da, ‘Evet, benim 79 bin lira borcum var’ dedi. Sonra durumu izah etti. Kendi aralarında para toplamışlar. Olay buraya kadar geldi. Ben çok üzüldüm. Ekibimden arkadaşımın çok üzerine gidildi. Buraya gelip, ‘Ben sizi yıpratmak istemiyorum, sizi çok seviyorum” dedi. Dokunsam ağlayacaktı, çok üzülmüş. ‘İsterseniz istifa edeyim’ dedi. Ben bir kere buna kesinlikle karşıyım. 15 kişilik ekiple sonuna kadar gitme taraftarıyım ama olmazsa bazı kopukluklar olabilir” dedi.
“Şahsi çek karnesinden futbolculara ödeme yaptık”
Futbolcuların ödemelerini yönetici Ali Turan’ın şahsi çek defteriyle yaptıklarını ifade eden Başkan Ay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu arkadaş bana 5 ay önce futbolcuların alacaklarıyla ilgili kara kara düşünürken, ‘Başkanım ben çek karnemi getireyim’ dedi. Benim gözlerim yaşardı. Olduğu gibi çek karnesini getirdi, imzaları attı ve olduğu gibi gitti. 3 veya 3 buçuk milyona yakın onun şahsi çek karnesinden futbolculara ödeme yaptık. Bu kadar da iyi bir Bursasporlu. Cahillik yapmış olabilir. Sizin de işiniz bu ama karşı tarafı da dinleyerek yazın. Şundan kesinlikle emin olun Bursaspor’a maddi manevi zarar verecek kim olursa olsun benim yanımda işi yok. Kim olursa olsun herkes Bursaspor’un adamı olacak. Eğer varsa bir şey muhakkak arkasından açıklama bekliyorum. Bu konuya baya üzüldüm. Egosu olan var, duygusal arkadaşlar var. Onlar için de kongrede herhalde gerekeni yapacağız.”
Başkan Ay ayrıca, olayın yargıya taşındığını ancak konunun Bursaspor ile ilgisinin olmadığını belirterek, “Bursaspor’a zararı olsaydı, konuyu orada bitirirdim. Benim için asıl olan Bursaspor. Kendi aralarında olan bir şey” diye konuştu.
FATİH PULAT: “4 BÜYÜKLERİN BATIK OLDUĞUNU GÖRDÜK”
Kulübün finansal yapılanmadan sorumlu asbaşkanı Fatih Pulat ise kulübün mali yapısı ve diğer konularda bilgiler verdi. Kulübün mali yapılanmasını hazırlarken önce diğer kurumların durumlarıyla ilgili bir inceleme yaptıklarını ve şampiyon olmuş diğer 4 kulübün batık durumda olduklarını gördüklerini ifade eden Pulat, “Bursaspor’un da benzer durumlar yaşamaması için sağlıklı bir yapı kurmayı amaçlıyoruz. Kulübün şirketleşmesini çok önemsiyoruz ve bununla ilgili çalışmaları yılsonuna kadar bitirmek istiyoruz. Şirketin halka arzı ile ilgili de bir düşüncemiz var. Çünkü buradan ciddi gelir beklenebilir. Camianın, taraftarların ve kamuoyunun, ’kulübün yabancıların eline geçmesi’ gibi bir endişesi var. Bu mümkün değil çünkü halka arz yüzde 25’i geçmeyecek. Bursa dışındaki yaşayanların da Bursalıların da bu pastadan bir dilim almasını istiyoruz. Bu çerçevede halka arz önemli" dedi.
Kulübün göreve geldiklerindeki borcunun 291 milyon 576 bin lira olduğuna işaret eden Pulat, 8 aylık süreçte borcu 253 bin liraya indirdiklerini, borçların yeniden yapılanması, kulübün yüksek faizden kurtulması için düşük faizli kredi konusunda başka bankalarla görüşme halinde olduklarını ifade etti.
"7 YIL SONRA BORÇSUZ HALE GELECEĞİZ"
Pulat, “Bursaspor’un mali tablosunu düzeltmeye başlamasıyla artık kredi arayan değil bankaların uygun koşullarda kredi önerdiği bir kulüp haline geldik. Çok yüksek faiz ödenen 70 milyon liralık bir kredinin kapatılması için 100 veya 120 milyon liralık bir kredi kullanmayı düşünüyoruz. Bankalara kulübün gelecek 7 yıllık perspektifi, hedeflenen gelir ve giderleri içeren bir mali tablo sunduk. Bankalar sunduğumuz dosyayı çok beğendi. Bu yeni kredi ile ben borçlarımızı yeniden yapılandıracağız, hem yüksek faiz yükünden kurtulacağız, hem 7 yıl sonra borçsuz hale geleceğiz hem de bir miktar parayla yeni yatırımlar yapıp kulübe gelir getirici projeler yapacağız" diye konuştu.
"GALATASARAY, FENERBAHÇE VE ESKİŞEHİRSPOR DA AYNI YÖNTEMLE BORCUNU YAPILANDIRDI"
Yine göreve geldikten sonra bilançolarda yer almayan 120 milyon lira gibi bir vergi borcuyla karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Pulat, "Ana para borcu 34 milyon lira olan bu borçla ilgili hemen ilgili kurumlarla temasa geçtik. Bize, vergi affından yararlanmamız halinde borcun yarısı olan 17 milyon liralık kısmı belli bir ödeme planıyla ödeyebileceğimiz söylendi. Biz yaptığımız araştırmada Trabzonspor’un yarısı yerine yüzde 22’si üzerinden anlaştığını öğrenince harekete geçtik. Yaptığımız pazarlıklar sonucu vergi borcunu 7 milyon lira gibi bir rakama düşürdük. Bunu da uzun vadeli bir program dahilinde ödeyeceğiz. Yani bilançolarda yer almayan bir önemli yükten de kulübü kurtardık. Bizden sonra Galatasaray, Fenerbahçe ve Eskişehirspor da aynı yöntemle borcunu yapılandırdı."
(İHA)