Kurtulmuş: Firari vekil sayısı 2’ye düştü

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, HDP’li milletvekillerine yönelik operasyona ilişkin, "3 milletvekili de firari durumdaydı. Bunlardan iki tanesi yurt dışında Türkiye sınırları dışarısında firariydi, bir tanesi...

banner279
07 Kasım 2016 Pazartesi 14:40
Kurtulmuş: Firari vekil sayısı 2’ye düştü
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, HDP’li milletvekillerine yönelik operasyona ilişkin, "3 milletvekili de firari durumdaydı. Bunlardan iki tanesi yurt dışında Türkiye sınırları dışarısında firariydi, bir tanesi Nihat Akdoğan Hakkari girişinde polisler tarafından yakalanarak, firari olan milletvekili sayısı 2’ye düşmüştür" dedi. 
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Çankaya Köşkü’nde Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu’nun gündemine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Aralık ayının 2’nci yarısında Uyuşturucu İle Mücadele Şurasının toplanacağını belirten Kurtulmuş, "Burada ilgili bütün tarafların bir araya gelerek, konuyu müzakere etmeleri bu mücadelenin bu şura sonrasında çok daha hızlı bir şekilde ileri götürülmesi için adımlar atılacaktır" ifadelerine yer verdi.
Kurtulmuş, uyuşturucu bulundurmak, uyuşturucu ticareti yapmak gibi konularda cezaların 2 katından 3 katına çıkarıldığına dikkat çekti. Parlamentoda bekleyen yasalar olduğuna değinen Kurtulmuş konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Ayrıca bir takım düzenlemelerle mevzuatta yapacağımız, atacağımız yeni adımlar var. Bunları da atarak yolumuza devam edeceğiz. Mesele ne sadece polisiye olarak mücadele etmektir ne de sadece sağlık bakımından ele almaktır. Mesele bir bütün olarak ele alarak hem insanlarımızın, gençlerimizin bu illetten tanışmalarının önünün kesmek mümkünse hiç tanışmamalarını sağlamak. Buna bir türlü bulaşmış olanların da tedavi edilmesini hızlandıracak, kolaylaştıracak işleri yapabilmek ve tedavi edildikten sonrada topluma kazandırılmaları ile ilgili çalışmaları çoğaltmaktır. Bu çalışmaların önümüzdeki dönemde çok daha ileri gideceğini ifade etmek isterim."

"BELEDİYELERİN KAYNAKLARININ ETKİN BİR ŞEKİLDE KULLANILMASI İÇİN YAPILACAK DÜZENLEMELER GÖZDEN GEÇİRİLDİ"
Bakanlar Kurulunda ele alınan bir diğer konunun ise Belediyeler Yasası ile ilgili hazırlıklar olduğunun altını çizen Kurtulmuş, "Büyükşehir Yasası ile birlikte özellikle illerimizde büyükşehirlerimizin kaynakları büyükşehir ve ilçe belediyeleri arasındaki kaynak dağılımının doğru ve adil bir şekilde yapılmaları konusunda çeşitli eleştirilere, çeşitli haksız uygulamalara tabi olunduğuna dair bazı itirazlar oldu. Bütün bu itirazlar büyükşehir belediyelerinin özellikle yeni büyükşehir olmuş belediyeler başta olmak üzere ve ilçe belediyelerimizden gelen bu eleştiriler çerçevesinde farklı konular farklı teklifler şeklinde sıralandı. Bu teklifler arasında bir sonuca varılarak önümüzdeki dönemde belediyelerin kaynaklarının artırılması ve belediyelerin kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılması için yapılacak düzenlemeler gözden geçirildi" açıklamasında bulundu.

"75 GÜN İÇERİSİNDE 173 KÖY DEAŞ’TAN TEMİZLENMİŞ YAKLAŞIK 1 BUÇUK MİLYON KİLOMETREKARELİK ALAN TERÖR ÖRGÜTÜNDEN ARINDIRILMIŞTIR"
Kurtulmuş, Türkiye’nin sınırları dışındaki gelişmelerine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, "Türkiye bir taraftan Suriye’deki gelişmeler diğer taraftan Irak sınırları içerisindeki gelişmelerle yakından ilgilidir. Yakından ilgili olmak mecburiyetindedir. Bir taraftan oradaki terör örgütlerinin varlığı bir diğer taraftan burada atılacak yanlış adımlar sonucu oluşabilecek göç dalgasının Türkiye’ye tesirleri bakımından Türkiye sahadaki her gelişmeyi yakında takip ediyor. Takip etmeye de devam edecektir. İlgili tarafların her biri ile de müzakerelerimiz son derece hassas bir çizgide sürdürmeye devam ediyoruz. Bu çerçevede Fırat Kalkanı Operasyonu Suriye’deki önemli bir operasyondur. Özgür Suriye Ordusu birliklerinin sürdürdüğü Türkiye’nin de lojistik destek verdiği bu operasyonun 75’inci gününe gelinmiştir. Bu 75 gün içerisinde 173 köy DEAŞ’tan temizlenmiş yaklaşık 1 buçuk milyon kilometrekarelik alan terör örgütünden arındırılmıştır. Bu mücadeleler sırasına gelinen nokta El Bab Kasabası ki önemli bir kasaba. El Bab’a yaklaşık 12 kilometre mesafeye kadar gelinmiştir ve titizlikle bundan sonraki süreç takip ediliyor. Operasyon sürdürülüyor. Bu operasyonlar sırasında Türk Silahlı Kuvvetlerimizin (TSK), 10 şerefli mensubu şehit düşmüştür. Bütün şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum" şeklinde konuştu.
"Münbiç konusundaki kararlılığımız da devam etmektedir" diyen Kurtulmuş, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Münbiç konusundaki kararlılığımız en son dün itibariyle Türkiye’yi ziyaret eden Amerika Birleşik Devletleri Genel Kurmay Başkanına açıklıkla ifade edilmiş, en baştan verilen sözler gereği Münbiç’in biran evvel PYD tarafından tamamıyla boşaltılmasının önemi dikkatle ifade edilmiştir. Bu çerçevede Türkiye hem Münbiç konusundaki hazırlıklarını tamamladığını Münbiç’in şu ya da bu şekilde PYD‘den temizlenmesinin Türkiye’nin stratejik önceliklerinden birisi olduğu da bu görüşmelerde gündeme getirimiştir."

"BU ŞEHİRLERİN DEMOGRAFİK YAPISINI DEĞİŞTİRMEK HİÇBİR ŞEKİLDE BİR FAYDA SUNMAYACAK"
Irak’taki gelişmelere ilişkin "Türkiye’nin hassasiyetle takip ettiği bir durumdur" ifadelerini kullanan Kurtulmuş, "Biliyorsunuz 6 Kasım itibariyle Rakka Operasyonu başlatıldı. Rakka Operasyonunun esas amacı DEAŞ’ı Rakka’da çevrelemektir. Burada da hassasiyetlerimizi ifade ediyoruz. Biz Rakka’da, Halep’te diğer yerlerde Musul’da ısrarla başından beri söylediğimiz şudur; bir kere daha tekrar etmek istiyorum. Bütün bu şehirler bu şehirlerin halklarına aittir. Bu şehirlerin demografik yapısını değiştirmek hiçbir şekilde bir fayda sunmayacak. Hiçbir şekilde bir bölgede barışın sağlanması için katlı vermeyecektir. Bunun için titizlikle, dikkatle çalışmalarımızı sürdürüyoruz" diye konuştu.

"ULUSLARARASI BİR HABER AJANSININ BU MESELEYİ PKK ÜZERİNDEN ALIP, PKK’NIN YÜKÜNÜ HAFİFLETME YOLUNDAKİ ÇABALARINI ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR"
Kurtulmuş, 4 Kasım Cuma günü Diyarbakır Bağlar’da gerçekleştirilen bombalı saldırıya değinerek, "Terör örgütünün daha henüz bunu kimin yaptığı ortaya konmamışken maalesef uluslararası bir haber ajansı bu saldırının başka bir terör örgütü tarafında yapıldığını uluslararası camiaya yaydı. Aynı saatlerde terör örgütlerinin faaliyetleri irtibatta olan bazı siyasetçiler açıklamalarıyla da maalesef başka bir terör örgütünü göstererek olayı PKK üzerinden başka bir yere kaydırmaya çalıştılar. Hemen arkasından Diyarbakır Valiliğinin yapmış olduğu açıklama ile telsiz konuşmaları ile 3 ayrı telsiz konuşmasında Kemal kod adlı bir teröristin üzerinden bu işin yapıldığına ilişkin bilgiler teyit edilmiş oldu. Hemen Diyarbakır Valiliğinin açıklamasının üzerinden de PKK’nın kollarından biri olan TAK tarafından bu operasyonun yapıldığı teyit edilmiş oldu. Daha olayların bombaları tüterken uluslararası bir haber ajansının bu meseleyi PKK üzerinden alıp, PKK’nın yükünü hafifletme yolundaki çabalarını anlamak mümkün değildir" dedi.

"NİHAT AKDOĞAN HAKKARİ GİRİŞİNDE POLİSLER TARAFINDAN YAKALANDI"
HDP’li milletvekillerine karşı Cuma gecesi başlatılan operasyonlarla haklarında yargı tarafından verilmiş gözaltı kararı bulunan milletvekillerinin gözaltına alınması süreciyle ilgili konuşan Kurtulmuş, "Bu sebeple 15 milletvekilinin hakkında yargıdan kolluk kuvvetlerine gelen yakalama kararı vardı. Bu 12 kişi ilk anda yakalanmıştır. 12 kişiden 9 tanesi hakkında mahkemeler daha sonra tutuklama kararı vermiş, 3 milletvekili hakkında da denetimli serbestlikle serbest bırakılmıştır. 3 milletvekili de firari durumdaydı. Bunlardan iki tanesi yurt dışında Türkiye sınırları dışarısında firariydi, bir tanesi Nihat Akdoğan Hakkari girişinde polisler tarafından yakalanarak, firari olan milletvekili sayısı 2’ye düşmüştür. İki kişi firari durumdadır" açıklamasında bulundu.

"YÜZDE 100 HUKUKİ BİR SÜREÇTİR"
Ortada açık bir şekilde TBMM tarafından verilen bir anayasa değişikliği, alınan bir karar olduğunu kaydeden Kurtulmuş, "Yeni anayasada yapılan değişiklikle o ana kadar TBMM’de dosyası bulunan haklarında fezleke bulunan milletvekillerinin tamamı fezlekelerindeki suçlar dolayısıyla dokunulmazlıkları kaldırılmış ve onlarla ilgili adli bir süreç başlamıştı. MHP’nin genel başkanı kendisi bizzat giderek, CHP’nin Sayın Genel Başkanı avukatını göndererek, diğer partilerin milletvekilleri AK Parti’nin, CHP’li ve MHP’li milletvekilleri de kendileri ilgili savcılıklara giderek ifadelerini vermişlerdi. Ancak HDP’liler ifade vermekten kaçındılar. İfade vermedikleri için böyle bir sürecin önü açılmış oldu. Bu sürecin anayasaya aykırı olduğunu iddia etmek bizatihi TBMM iradesine saygısızlıktır. Bu anayasal bir süreçtir. CHP’nin de içinde bulunduğu, belki CHP’den de bazı milletvekillerinin kabul oyu vermiş olduğu bir anayasa değişikliğiyle milletvekillerinin dokunulmazlıklarının ilgili dosyalar bakımından kaldırılması sağlanmıştır. Anayasal bir süreç mahkemeler tarafından devam ediyor. Bu anayasaya uygundur. Hatta yapılan değişiklikle ortaya konulan anayasanın emrinin gereğidir. İlgili mahkemeler bunları yapmıştır. Ne karar verirler, siyaseten, bizim bileceğimiz, karışacağımız bir iş değil. Ortada siyaseten olan herhangi bir şey yoktur. Yakalanma süreci de, tutuklanma süreci ve bundan sonraki süreç de bütünüyle, yüzde 100 hukuki bir süreçtir. Dolayısıyla bu hukuki süreçlere herkesin saygı göstermesini temenni ederiz" diye konuştu.

"PARLAMENTO ÇALIŞMALARINA DEVAM EDİLMESİ ALDIKLARI OYLARIN BİR GEREĞİDİR"
HDP’li milletvekilleri bundan sonra parlamento çalışmalarına katılıp katılmayacağının kendilerinin bileceği bir iş olduğunu söyleyen Kurtulmuş, "Kendilerine şu tavsiyede bulunmayı isteriz, sizler halkın oyuyla seçildiniz TBMM’ye geldiniz. Milletin iradesiyle parlamentoya gelenlerin milletin iradesine saygı göstermesi lazım. Onun için parlamento çalışmalarına devam edilmesi aldıkları oyların bir gereğidir. Kendilerine oy veren vatandaşların kendilerinden talebidir. Bu çerçevede ümit ederiz ki bu talepleri göz önünde bulundururlar ve parlamento çalışmalarına katılmış olurlar. Bazı çevrelerde bu gözaltı kararlarının arkasında gelen hukuki sürecin HDP’nin tüzel kişiliğine karşı yapılmış bir işlemmiş gibi anlatılmasını da doğru bulmadığımızı ifade ederim. Mesele HDP’nin tüzel kişiliğiyle ilgili değildir. Biz partilerin kapatılmasını doğru bulmayız. Bu olayda HDP’nin tüzel kişiliğiyle ilgili en ufak bir şey yoktur. HDP milletvekilleri olanların içerisinde bir kısmıyla mahkemelerin yürüttüğü çalışmalar çerçevesinde gözaltı talepleri olmuş ve bunlar yerine getirilmiştir. Her bir kişiyle ilgili dosya ayrı devam edecektir. Bazı belediye başkanlarının yurtdışına çıkışlarıyla ilgili engeller konuluyor, çalışma yapmaları engelleniyor diye bazı ifadelerle karşı karşıya kalıyoruz. Elimizde rakamlar var. 186 belediye başkanı, bunların içerisinde AK Parti’li, MHP’li, CHP’li, HDP’li olmak üzere 112 tanesi AK Parti’li toplam 186 belediye başkanı yurtdışına çıkmak için İçişleri Bakanlığından izin istemiş bunların 170 tanesi uygun görülmemiş. Burada herhangi bir partinin mensubu olan belediye başkanlarına karşı getirilmiş olan bir yurtdışı yasağı değil, OHAL çerçevesinde bütün belediye başkanlarıyla ilgili yurtdışı seyahatlerinin gözden geçirildiği durum söz konusudur. Olmayan bazı konuları siyaseten varmış gibi göstermenin kimseye faydası yoktur" değerlendirmesinde bulundu.
(İHA)

Son Güncelleme: 07.11.2016 15:43
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner287