HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, partisinin Diyarbakır il binasında basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Demirtaş, son dönemde partilerine yönelik yapılan operasyonlarda 34’ü başkan düzeyinde olmak üzere 62 kişinin 11 Ekim’den bu yana gözaltında olduğunu söyledi. HDP’nin TBMM’nin ve Türkiye’nin 3. büyük partisi olduğunu belirten Demirtaş, arkadaşlarının yasaların, anayasanın, uluslararası hukukun kendilerine verdiği hak ve yetkiler dışında hiçbir faaliyet yürütmediğini savundu.
“Siyasi cinayetlerin karşısında olduğumuzu açıkça belirttik”
AK Parti Dicle İlçe Başkanı Deryan Aktert’in öldürülmesine de değinen Demirtaş, şunları söyledi:
“Dicle ilçemizde AK Parti ilçe başkanının siyasi bir cinayetle katledilmesine karşı HDP’nin ve DBP’nin il ilçe başkanlarının hemen sabahında misilleme yapıyoruz, biz sizi öldürmeyeceğiz ama hepinizi tutuklayacağız diye gözaltına alınmaları bir hukuk devletine ve evrensel hukuk çerçevesinde işleyen bir demokrasiye kesinlikle aykırıdır. Biz siyasi cinayetlerin karşısında olduğumuzu açıkça kınadığımızı ve bunun tam da demokratik siyaset üretmeye çalışan bir toplumda siyaseti zehirlediğini belirttik, HDP’nin tavrı budur. Ben sayın vali başta olmak üzere emniyet müdürü ve başsavcıya buradan çağrı yapıyorum, arkadaşlarımıza uygulanan hukuksuzluğa derhal son verilsin. Eğer mevzu şiddeti bertaraf etmekse, bütün bu yaşanan kaosu gerilimi sona erdirmek ise onun da yolu bu değil, bu tam da şiddeti körüklemekten başka bir şey değil, şiddeti teşvik etmekten başka bir şey değildir. Bizim yaptığımız şey, siyaseti büyütmek ve şiddete alternatif, silaha savaşa alternatif bir alanı yaratmak, genişletmektir. Avukatlarımız bugün veya yarın anayasa mahkemesine götüreceklerdir gözaltıların artık serbest kalması veya savcılığa çıkarılması için Anayasa Mahkemesi’ne acil bir bireysel başvuru yapılacak. Anayasa Mahkemesi’nin de bu konuda çok acil karar vermesini bekliyoruz.”
“Başkanlık sistemine tutumumuz ’hayır’dır”
DAEŞ’in Musul’dan temizlenmesine yönelik başlatılan operasyonlara da değinen Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin Musul ile ilgili bir müdahalesi olacaksa ki olmalı, o da Musul’da bir an önce huzurun sağlanması, Musul’a yönelik demografik müdahalelerin önlenmesidir. Sonu belirsiz maceraların geçen yüzyılda imparatorluklara veya bazı devletlere ağır faturalar çıkardığını gördük hep birlikte. Milletvekillerini de gözaltına alamazlar mı, alabilirler fakat bunu yapanlar kurbanlık koyun olmadığımızı bilmeliler ve bu hukuksuzluğa karşı da güçlü bir tepki, refleks göstereceğimizi göze alarak yapmalılar. Biz böylesi bir saldırıdan HDP’yi DBP’yi partimizi ve halkımızı kazanımlarını büyüterek çıkarmayı bilecek kadar deneyimli bir hareketiz. Halkımız bu konuda hem hazırlıklı olsun her türlü saldırıya karşı en güçlü cevabı verecek düzeyde hazır olsun. Biz hep şunu söyledik, modelin ismi önemli değil. Demokrasi olacak mı olmayacak mı, bu modelde, başkanlık, parlamenter sistem, yarı başkanlık, cumhurbaşkanlığı sitemi, bütün bunların hepsinde bir demokratik işleyiş olacak mı bunu söyledik. Parlamentoda tutumumuz ’hayır’dır, olası bir referandumda da ’hayır’ kampanyasını en güçlü şekilde yürütecek parti halkların demokratik partisidir. Ben başkan seçileceğimi bilsem şahsen emin olsam bundan yine ’hayır’ oyu veririz.”
(İHA)