İçişleri Bakanı Efkan Ala, "DAEŞ’le mücadelede 5 bin 800 kişi şimdiye kadar birkaç yıldır yürütülen çalışmalarda gözaltına alınmıştır. Bunun 2 bin 200’ü yabancıdır" dedi. Ala, 145 ülkeden 52 bin 75 kişiye Türkiye’ye giriş yasağı konulduğunu söyledi.
İçişleri Bakanı Efkan Ala, Azerbaycan İçişleri Bakanı Ramil Usubov ile görüşmesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ankara’da IŞİD okulu başlığıyla çıkan haberlerin sorulması üzerine Bakan Ala, “DAEŞ terör örgütü veya diğer terör örgütlerine karşı biliyorsunuz etkili mücadele yürütüyoruz. Bu çerçevede zaman zaman operasyonlar yapılıyor. Bu örgütlerle irtibatlı görülenler gözaltına alınıyor. Burada adının okul olabilmesi için okul faaliyetinin olması, açılmış olması gerekir. Gazete onu öyle değerlendirmiştir, öyle bir isim koymuş. Ama orada 4 kişi gözaltına alınmıştır faaliyetlerde bulunan. Yanında da bazı çocuklara oraya kendi bulundukları yerlere götürüp bir takım anlatılarda bulunma ya da bu tür faaliyetler eğiliminde olan ya da bunu yapan kişiler alınmıştır. Orası bir okul değil, bir hücre gibi değerlendirilmiş ve operasyon yapılmıştır. Zaman zaman Türkiye’de terör örgütlerine karşı operasyonlar yapılmaktadır. Hiçbir terör örgütünün Türkiye içerisinde faaliyette bulunmasına izin verilmemektedir. Bazı istihbari çalışmalar ve operasyonlar zamanlaması bakımından Türkiye’nin çıkarları dikkate alınarak yapılmaktadır. Bu arada prosedürler işlerken farklı değerlendirmeler, farklı isimlendirmeler olabilmektedir. Medyada çalışan arkadaşlar bakımından söylüyorum. Okul tanımlaması yanlış, 4 kişi alınmıştır o doğrudur. Orada da çocuklara bir takım Türkiye’nin izin vermeyeceği, mücadele ettiği ileriye yönelik düşüncelerini aktarma faaliyetleri içerisinde olduklarını söyleyebiliriz. Ama bunlar hemen takip ediliyor, müdahale ediliyor ve gözaltına alınıyor. Kullandığımız dil önemlidir. Türkiye asla bu tür faaliyetlere izin vermemektedir. Hiçbir terör örgütünün okul diye adlandırılabileceği bir faaliyeti olamaz Türkiye’de” değerlendirmesinde bulundu.
52 BİN 75 GİRİŞ YASAĞI, 3 BİN 790 SINIR DIŞI
Türkiye’nin DAEŞ ve yabancı teröristlerle mücadelede dünyada en etkin faaliyet gösteren ülke olduğunu vurgulayan Ala, şunları kaydetti:
“Bugün itibariyle 145 ülkeden 52 bin 75 kişiye Türkiye’ye giriş yasağı konulmuştur. Bu konuda dünyaya örnek olacak DAEŞ ile mücadelede, terör örgütleriyle mücadelede dünyaya örnek olacak faaliyetleri yürütmektedir Türkiye. 98 ülkeden 3 bin 790 kişiyi sınır dışı etmiştir Türkiye. DAEŞ ile mücadelede 5 bin 800 kişi şimdiye kadar birkaç yıldır yürütülen çalışmalarda gözaltına alınmıştır. Bunun 2 bin 200’ü yabancıdır. 973’ü yabancı olmak üzere sadece 2016 yılında 2 bin 147 kişi gözaltına alınmıştır. Bunun 973’ü yabancıdır. Sadece 2016 yılında 865 kişi tutuklanmıştır DAEŞ ile ilgili mücadele. 476’sı bunun yabancıdır. Başka ülkelere de çağrımızı yineledik. Kaynak ülkelerden ülkemize bunların gelmemesi esastır. AB ülkelerine, diğer ülkelere çok görev düşmektedir. Türkiye 3 milyon Suriyeli ve Iraklı kardeşimizi misafir etmektedir. Bunların yemesi içmesi, okul ihtiyaçları bütün bunları yerine getirirken 15 milyar dolardan fazla bugüne kadar harcama yapmıştır. Başka ülkelerden de söylenen yardımlar henüz gelmemiştir. Toplam gelen rakam 500 milyon dolar bile değildir. Hem bu kadar ağır bir sorunla baş etme çabası içerisindeyiz hem de kendi yapması gereken işleri bizim üzerimizden yapmaya çalışmasınlar.”
Hakkari ve Şırnak ile ilgili yeni Kanun Hükmünde Kararname çıkarılmasıyla ilgili haberlerin sorulması üzerine Bakan Ala, “Bu konuları değerlendiriyoruz. KHK çıkarırken de hem öncesinde yapılan çalışmalar var. Bir komitemiz var. Hem sonrasında o komitemizin önerileri oluyor, Bakanlar Kurulu’nda görüşmeler oluyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu’nda kararlar alınıyor. Değerlendirmeler sonucunda ortaya çıkar hangi kararın verileceği” yanıtını verdi.
“TÜRKİYE’Yİ KİMSE TEHDİT ETMESİN"
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın 6-7 Ekim olaylarıyla ilgili açıklamasının hatırlatılması üzerine Ala, şöyle konuştu:
“Türkiye’yi kimse tehdit etmesin. 6-7 Ekim olayları Türkiye’de bir kara lekedir. İnsanların malının mülkünün yakıldığı, 50’ye yakın insanımızın hayatını kaybettiği bunu bir referans olarak, siyasi parti üyesi ya da siyasi sorumluluğu olan hiç kimse kullanmamalı, kullanılamaz. Zaten o zamanda sokağa çıkma çağrısında bulunan kişiler bunlar. Türkiye hiçbir zaman tehditlerle politika üretmiş bir ülke değildir. Kendi ülkemizin menfaati, milletimizin geleceği ne gerektiriyorsa o konuda değerlendirmeler yapar ve kararı alırız. Herkes kendi ülkesiyle ilgili kaygılarda bulunsun. Suriye başka bir ülkedir. Önce sormak lazım kimin vatandaşısınız? Kimin ülkesinde siyaset yapıyorsunuz? Kendi ülkenizin insanının huzur ve güvenliğini bu kadar nasıl heba etme kolaylığı içerisinde olabiliyorsunuz. Bu nasıl bir anlayıştır. Bunu anlamak zordur. Suriye’de bir hadise olacak, Türkiye’de biz şunu yaparız demek siyaseten icra edilir bir cümle değildir. Biz önce 79 milyonun barış, huzur ve güven içerisinde yaşamasını ve kalkınmasını, gelişmesini sağlayacak politikalar izliyoruz. Onunla birlikte Türkiye’ye gelmiş olan kardeşlerimizin huzur, güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz. Yine onunla birlikte sınırlarımızın dışındaki Suriye’deki, Irak’taki kardeşlerimizin de hak ve hukuka sahip orada bütün Suriyeliler’in kendi temel hak ve özgürlüklerine sahip, kalkınmalarını, düzenlerini sağlayabilecek, huzur içinde yaşayabilecek bir Suriye inşa etmeleri için çaba sarf ediyoruz. Herkesin, herkesin lehine olacak politikaların peşinde gitmesini tavsiye ederim.”
"TERÖRLE MÜCADELE BAŞKÖŞEDE"
Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinde özellikle İçişleri Bakanlıkları arasındaki ilişkilerde terörle mücadelenin başköşede olduğunu belirten Bakan Ala, “Her türlü terör örgütüne karşı etkili bir iş birliğimiz vardır. Bu FETÖ’nün da ülkelerimizdeki faaliyetlerinin devamlı sonlandırılması, kazınması konusunda da etkili iş birliğimiz sürmektedir. Bundan sonrada bilgi alışverişi, istihbarat paylaşımı ve alınacak tedbirler konusunda tam bir fikir birliği içerisinde olacağız” diye konuştu.
Azerbaycan İçişleri Bakanı Usubov ise, 15 Temmuz darbe kalkışmasının ardından yapılan işlerin müzakere edilmesi ve bundan sonra atılacak adımların görüşülmesi için Türkiye’de bulunduğunu söyledi. FETÖ’nün Azerbaycan yapılanmasına karşı bundan sonra da gerekenin yapılacağını ifade eden Usubov, “Bu aynı zamanda Azerbaycan’a karşı yönelmiş bir cinayettir. Bundan sonra bu problemlerin ortadan kaldırılması için bizim üzerimize düşen ne varsa yüksek seviyede yerine getireceğiz. Bu darbe girişiminde şehitlik seviyesine ulaşmış tüm Türkiye vatandaşlarına Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum” dedi.
(İHA)
31 Ağustos 2016 Çarşamba 12:57
Son Güncelleme: 31.08.2016 13:19