Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AP Başkanı Schulz’u eleştirerek, “Ne diyor, şu terbiyesize bak ya, ’Yaptırım uygularız’ diyor. Senin her yerin yaptırım olsa ne yazar?” diye konuştu.
“BU MİLLET TARİHİYLE, KÜLTÜRÜYLE, CESARETİYLE, KAHRAMANLARIYLA FARKLI BİR MİLLETTİR”
“BÖYLE BİR MİLLETE KİM DİZ ÇÖKTÜREBİLİR”
“BUGÜNE KADAR HİÇBİR ŞEHİDİMİZİN KANINI YERDE KOYMADIK, KOYMAYACAĞIZ”
Erdoğan, meselenin artık kanı yerde koyup koymama boyutunu aştığını vurgulayarak, "Türkiye’ye ve Türk milletine yönelik her saldırıya, her ihanet girişimine öyle bir cevap vereceğiz ki bir daha kimse değil teşebbüs etmek, böyle bir niyeti aklından dahi geçiremeyecektir. Bu ülkenin askerini, polisini, korucusunu kaymakamını, muhtarını, belediye başkanını, herhangi bir memurunu, vatandaşını öldüren terör örgütüne de, onlara yardım ve yataklık eden siyasi destek veren herkese de dünyayı dar etmezsek yazıklar olsun. Yeni güvenlik konseptimizde PKK’nın veya bir başka terör örgütünün çapı ne olursa olsun, hiçbir eylemine karşı en küçük bir müsamaha, en küçük bir tereddüt yoktur. Tam tersine böyle bir durumda var gücümüzle terör örgütünün tepesine binecek, bilinen, bilinmeyen ne kadar adamı, destekçisi, yardakçısı varsa hepsini de hukuk çerçevesinde hak ettiği cezaya çarptıracağız" diye konuştu.
"KİMSİN SEN?"
"SENİN HER YERİN YAPTIRIM OLSA NE YAZAR YA? "
"Şu anda Almanya’da, Fransa’da, İsveç’te, Hollanda’da, her tarafta terör örgütünün ajanları cirit atıyor" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onlara her türlü desteği vereceksiniz, ondan sonra kalkıp Türkiye’ye de ’Avrupa Birliği ile ilgili müzakereler durdurulabilecek’ diyeceksin. Bakıyorsun, ’Müzakereleri durdururuz’, geç kaldınız ya hemen kararınızı görün. Yıl sonuna kadar sabredelim ondan sonra millete gidelim. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil mi? Milletin. Öyleyse nihai kararı millet vereceğine göre gidelim millete. İngiltere bile ne yaptı? Millete gitti. İhtiyacı yoktu, Avrupa Birliği’nin içindeydi ama millet ne yaptı İngiltere’de? Çıkalım dedi ve çıktılar. Şimdi biz, ya daha bunlar Suriye’de, Irak’ta bizim şu anda oradan gelen mültecilere verdiğimiz destek sebebiyle yaptığımız harcama, devletin kasasından 15 milyar dolara ulaştı. Bir o kadar da STK’larımızın verdiği para var, 30 milyar dolar. Bize 3 milyar euro vereceklerdi, verdikleri rakam 200-225 milyon dolar. Ya siz verdiğiniz hiçbir sözü tutmadınız ki bugüne kadar. Sizinle biz nereye yürüyeceğiz? Bunlar dürüst değil. Dolayısıyla biz, dürüst olanlarla yol yürüyeceğiz, dürüst olmayanlarla değil. Anlıyoruz ki birileri kendi akıllarınca bize bu coğrafyayı dar etmek istiyor. Ellerinden geleni arkasına koymasınlar. Biz de bu saldırıya cevap olarak, şu terbiyesize bak ya, ’Yaptırım uygularız’ diyor. Senin her yerin yaptırım olsa ne yazar ya? Geç kalıyorsun geç. Biz de bu saldırıya cevap olarak onların kullandığı ne kadar maşa, ne kadar alet, ne kadar hain varsa hepsinin başını eziyoruz, ezeceğiz. Şehitlerimizin cenazelerinde biz gözyaşı dökeceğimize varsın onların topu birden cehennem çukurunda cayır cayır yansın."
"DOĞDUĞUMUZ BAYRAĞIMIZIN DİBİNDE ÖLMEYE AND İÇTİK"
Bu ülkenin tek bir evladının tırnağına, o teröristlerin ve yardakçılarının milyon tanesini değişmeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Uluslararası alanda da terör örgütlerinin arkalarındaki güçlerle hesaplaşmaktan geri durmayacağız. 15 Temmuz, bizim artık canımızdan başka kaybedecek hiçbir şeyimizin kalmadığını gördüğümüz gündür. İşte dün, Asya’dan Avrupa’ya 100 binler yürüdü. Bundan sonra gizli saklı hiçbir şey kalmamıştır hodri meydan diyoruz. Arif Nihat Asya, o güzel ’Bayrak’ şiirinde hissiyatımızı ne güzel ifade etmiş: ’Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü, ışık şık, dalga dalga bayrağım, senin destanını okudum, senin destanını yazacağım, ey şimdi süzgün rüzgarlarda dalgalı, barışın güvercini, savaşın kartalı, yüksek yerlerde açan çiçeğim, senin altında doğdum, senin dibinde öleceğim’. Biz 15 Temmuz gecesi milletimizle birlikte altında doğduğumuz bayrağımızın dibinde ölmeye and içtik. FETÖ denen ihanet çetesinin ortaya çıkan her fitnesinde bu andı tekrarlıyoruz. PKK’nın, DEAŞ’ın, DHKP-C’nin ve diğer tüm terör örgütlerinin her saldırısında andımıza olan bağlılığımız daha da artıyor. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyoruz ve bu şekilde yola devam ediyoruz. Bize ya olmaktan ya ölmekten başka şans tanımayanlara cevabımızı öyle bir vereceğiz ki görmeyen, duymayan kalmayacak. İşte bunun için Suriye’de olmaya, Irak’ta olmaya devam edeceğiz. Bunun için ’Dünya beşten büyüktür’ demeye devam edeceğiz. Bunun için, 2023 hedeflerimizi gerçekleştirmek için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Hatta bununla da kalmayacak, en kısa sürede 2053 vizyonumuzu 2071 vizyonumuzu şekillendirmeye başlayacak, torunlarımızın inşallah önünü biz hazırlayacağız" şeklinde konuştu.
Yeni Türkiye’nin 2 bin 200 yıllık devlet geleneğinin, bin 400 yıllık medeniyetin, coğrafyadaki bin yıllık varlığın, 93 yıllık Cumhuriyetin şahikası olacağını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ancak bu şekilde şehitlerimize haklarını helal ettirebiliriz, ancak bu şekilde gözü yaşlı, yüreği yaralı anaların, babaların, eşlerin, evlatların haklarını helal ettirebilirz. Ancak bu şekilde bizden sonraki nesillere olan vazifemizi yerine getirmiş oluruz. Milli Tarım Projemizin hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
"KEŞKE DAHA BÜYÜĞÜNÜ YAPSAYDIK"
Konuşmasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesini işaret eden Erdoğan, “Burası 2 bin 300 kişi alıyor, keşke daha büyüğünü yapsaydık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine yönelik yapılan eleştirileri hatırlatarak, “Birileri buna da tahammül edemediler. Burada milletin evinde benim çiftçi kardeşim var. Birileri gelmek istemiyor, varsın gelmesin, asıl sahipleri geliyor ya bize o yeter” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bulunan binaları tanıtan ve 5 milyon cilt kitap alacak yapımı devam eden Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi’nin 24 saat açık olacağını söyleyen Erdoğan, “Bizim derdimiz millet. Biz milletimizle yürüdük. 15 Temmuz’da siz ’yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan’ dediniz. Yürüdük, yürüdünüz, Allah sizlerden razı olsun. Bu millet aziz millet, bu millet yüce millet. Bu millet 246 şehit verdi, 2 bin 194 gazi. Sadece şu Külliyenin çevresinde 29 şahidimiz, 36 gazimiz var. Şehadet makamına inanmış bir millet. İstiklal Marşı’nı iyi hazmetmiş millet. Ne diyor, ‘arkadaş yurduma alçakları uğratma sakın, siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın, doğacaktır sana vadettiği günler hakkın, kim bilir belki yarın, belki yarandan da yakın.’ Siz göğsünüzü tanklara, topraklara, uçaklara siper ettiniz, Rabbim de nusretini gönderdi. Toprak bizim vazgeçilmezimiz. Topraktan geldik toprağa döneceğiz” diye konuştu.