Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, bir insanın isminin başındaki unvanın, terörü meşrulaştıran sözlerini mazur gösteremeyeceğini ifade ederek, "Unutmayalım ki aydın olmak için önce insan olmak gerekiyor” dedi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Uludağ Üniversitesi Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde akademik yıl açılışına katıldı. Burada öğrencilere ilk dersi veren Çelik, gündeme dair önemli açıklamalarda bulunarak, “Türkiye hangi coğrafyada bulunuyor, hangi sıkıntılarla karşı karşıya ve bu sıkıntıları hangi zorluklarla aşmaya çalışıyor? Tüm evrensel kavramları değerlendirirken, bulunduğumuz coğrafyayı dikkate almalıyız. Yoksa ahkam kesmek kolay. Rastgele değerlendirmeler yapmak kolay. Düşünebilmek, üretimin en önemli adımıdır. Farklı bakış açıları, düşünce ve bilim dünyasını zenginleştirir. Ancak farklı olalım derken, toplumun değerlerine yabancılaşmamak gerekiyor. Farklı olmak için temelsiz atmosferine girmek, bilim insanlarının düşüncesi olmasa gerek. Hiçbir akademik değere bağlı kalmadan devleti yönetenleri acımasızca eleştireceksiniz; tabii herkes eleştirebilir, eleştirin. Sanki bu coğrafyada devleti idare etmek çok kolaymış. Aileyi nasıl idare ediyorsunuz, kolay mı? Bu coğrafyada devleti idare etmek o kadar kolay mı? Buna rağmen eleştirin. Eleştirelim. Ama terör örgütlerine ses çıkartamıyorsunuz, bunu nasıl hiza edeceksiniz? Bu nasıl bilim, nasıl bilim adamlığı? Yaşadığınız gerçeklere baktığımız zaman, çok garip tablolarla karşılaşıyoruz. Çığır açan çalışmalarıyla dünyada adından söz ettiren akademisyenlerimiz olduğu gibi, önüne konan her metni imzalamayı marifet sanan akademisyenler de olacaktır elbette. Bunu da yadırgamıyoruz. Elbette imza atabilirsiniz. Ama hiç kuşku yok ki, herkes istediği metne, hatta boş senede de imza atabilir. Ancak bir insanın isminin başındaki unvan, terörü menşurlaştıran cümlelerini mazur gösteremez. Elbette aydın olmak, bünyesinde eleştiren düşünceyi de barındır. Herkesin bir dünya görüşü, felsefi düşüncesi veya ideolojisi olabilir. Ancak muhalefet ettiğiniz meseleye alternatif çözüm yolları üretemezseniz, yalnız ve yalnız ‘istemezük’ derseniz, kimse size itibar etmez. Unutmayalım ki aydın olmak için önce insan olmak gerekiyor. Türkiye’de kürsüden güç alan değil, kürsüye güç veren akademisyenler olmalı. Bu yalnız akademisyenler için değil, siyaset için de geçerli. Koltuğuna güç veren siyasetçi olmak gerekiyor” diye konuştu.
“DARBE BAŞARILI OLAMADI, TÜRKİYE ŞU ANDA CEREBLUS’TA”
Ortadoğu’nun sürekli kan akanbir coğrafya haline geldiğini anlatan Çelik, “Aynı hata bugün de tekrarlanırsa, Ortadoğu’da barış hayalleri mümkün değildir. Türkiye Ortadoğu’da toprak bütünlüğünü korumaya devam ediyor. Müttefiklerimize anlatıyoruz. Ama onlar farkında değiller. Ama düne göre biraz daha iyi yerlere geldiler. İki ay önce yaşadığımız darbe girişiminin temel amaçlarının birisi, Türkiye’yi içe kapatmak ve Suriye denkleminin dışında tutmaktı. Hedeflerinden bir tanesi bu. Darbe başarılı olamadı, Türkiye şu anda Cereblus’ta. Birilerinin yıllardır binlerce insanın ölümüne sebep olup çözemediği bu meseleyi, Türkiye kısa bir sürede, sınır ötesi harekatla, bir bölgenin tahliyesini çok az zayiatla gerçekleştirme imkanını buldu. Birinci hedef bölgeden Türkiye’yi uzaklaştırmak, ikincisi Türkiye’yi bölmek. O gece güneydoğu üzerinde operasyon yapılacaktı. Bunun hazırlıklarını yapmışlardı. Ama milletimiz Türkiye’nin bölünüp parçalanmaması için canıyla, malıyla, bu menfur girişimin karşısında onurlu bir duruş sergiledi. Türkiye’yi sömürge haline getirmekler bitti. Türkiye talimatla idare edilmeyecek” şeklinde konuştu.
Uludağ Üniversitesi Rektörü Yusuf Ulcay, Bakan Faruk Çelik’e plaket takdim etti. Faruk Çelik, daha sonra Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi ve Ziraat Fakültesi’ni ziyaret etti.
(İHA)
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Uludağ Üniversitesi Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde akademik yıl açılışına katıldı. Burada öğrencilere ilk dersi veren Çelik, gündeme dair önemli açıklamalarda bulunarak, “Türkiye hangi coğrafyada bulunuyor, hangi sıkıntılarla karşı karşıya ve bu sıkıntıları hangi zorluklarla aşmaya çalışıyor? Tüm evrensel kavramları değerlendirirken, bulunduğumuz coğrafyayı dikkate almalıyız. Yoksa ahkam kesmek kolay. Rastgele değerlendirmeler yapmak kolay. Düşünebilmek, üretimin en önemli adımıdır. Farklı bakış açıları, düşünce ve bilim dünyasını zenginleştirir. Ancak farklı olalım derken, toplumun değerlerine yabancılaşmamak gerekiyor. Farklı olmak için temelsiz atmosferine girmek, bilim insanlarının düşüncesi olmasa gerek. Hiçbir akademik değere bağlı kalmadan devleti yönetenleri acımasızca eleştireceksiniz; tabii herkes eleştirebilir, eleştirin. Sanki bu coğrafyada devleti idare etmek çok kolaymış. Aileyi nasıl idare ediyorsunuz, kolay mı? Bu coğrafyada devleti idare etmek o kadar kolay mı? Buna rağmen eleştirin. Eleştirelim. Ama terör örgütlerine ses çıkartamıyorsunuz, bunu nasıl hiza edeceksiniz? Bu nasıl bilim, nasıl bilim adamlığı? Yaşadığınız gerçeklere baktığımız zaman, çok garip tablolarla karşılaşıyoruz. Çığır açan çalışmalarıyla dünyada adından söz ettiren akademisyenlerimiz olduğu gibi, önüne konan her metni imzalamayı marifet sanan akademisyenler de olacaktır elbette. Bunu da yadırgamıyoruz. Elbette imza atabilirsiniz. Ama hiç kuşku yok ki, herkes istediği metne, hatta boş senede de imza atabilir. Ancak bir insanın isminin başındaki unvan, terörü menşurlaştıran cümlelerini mazur gösteremez. Elbette aydın olmak, bünyesinde eleştiren düşünceyi de barındır. Herkesin bir dünya görüşü, felsefi düşüncesi veya ideolojisi olabilir. Ancak muhalefet ettiğiniz meseleye alternatif çözüm yolları üretemezseniz, yalnız ve yalnız ‘istemezük’ derseniz, kimse size itibar etmez. Unutmayalım ki aydın olmak için önce insan olmak gerekiyor. Türkiye’de kürsüden güç alan değil, kürsüye güç veren akademisyenler olmalı. Bu yalnız akademisyenler için değil, siyaset için de geçerli. Koltuğuna güç veren siyasetçi olmak gerekiyor” diye konuştu.
“DARBE BAŞARILI OLAMADI, TÜRKİYE ŞU ANDA CEREBLUS’TA”
Ortadoğu’nun sürekli kan akanbir coğrafya haline geldiğini anlatan Çelik, “Aynı hata bugün de tekrarlanırsa, Ortadoğu’da barış hayalleri mümkün değildir. Türkiye Ortadoğu’da toprak bütünlüğünü korumaya devam ediyor. Müttefiklerimize anlatıyoruz. Ama onlar farkında değiller. Ama düne göre biraz daha iyi yerlere geldiler. İki ay önce yaşadığımız darbe girişiminin temel amaçlarının birisi, Türkiye’yi içe kapatmak ve Suriye denkleminin dışında tutmaktı. Hedeflerinden bir tanesi bu. Darbe başarılı olamadı, Türkiye şu anda Cereblus’ta. Birilerinin yıllardır binlerce insanın ölümüne sebep olup çözemediği bu meseleyi, Türkiye kısa bir sürede, sınır ötesi harekatla, bir bölgenin tahliyesini çok az zayiatla gerçekleştirme imkanını buldu. Birinci hedef bölgeden Türkiye’yi uzaklaştırmak, ikincisi Türkiye’yi bölmek. O gece güneydoğu üzerinde operasyon yapılacaktı. Bunun hazırlıklarını yapmışlardı. Ama milletimiz Türkiye’nin bölünüp parçalanmaması için canıyla, malıyla, bu menfur girişimin karşısında onurlu bir duruş sergiledi. Türkiye’yi sömürge haline getirmekler bitti. Türkiye talimatla idare edilmeyecek” şeklinde konuştu.
Uludağ Üniversitesi Rektörü Yusuf Ulcay, Bakan Faruk Çelik’e plaket takdim etti. Faruk Çelik, daha sonra Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi ve Ziraat Fakültesi’ni ziyaret etti.
(İHA)
