Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, hükümetin olağanüstü çalışma ve seferberlik ilan ettiğini söyledi.
Bakan Bozdağ, TBMM Genel Kurulu’nda Olağanüstü Hali içeren Başbakanlık Tezkeresi hakkında konuştu. Bozdağ, 15 Temmuz’un demokrasiye, milli iradeye sahip çıkmanın merkezi olduğunu söyleyerek, Türk Silahlı Kuvveleri içerisinde Fettullahçı Terör Örgütü üyesi oldukları anlaşılan bir grubun, emir komuta zincirini kırarak, uçaklarla, tanklarla seçilmiş Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Başbakan, devlete ve aziz millete karşı hain bir darbe teşebbüsünde bulunduğunu ifade etti.
Bozdağ, şunları kaydetti:
"Parlamento Cumhuriyet tarihinde ilk defa bombalandı. Düşman yurdumuzu işgal ettiğinde top sedlerini duyan parlamento, ilk defa topun kendisini gördü. Bu düşmanlarımızın bile yapmadığı saldırının Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki bir çete tarafından yapılması son derece manidardır, ihanet saldırıdır. Sivil vatandaşlarımızın üzerine hedef gözetmeksizin Ateş edilmesi, KESK’in nişancıların insanların vurulması, tankların masum insanların üzerine sürülüp onların şehit edilmesi, otomatik silahlarla, bombalarla etrafın yıkılması, yakılması bütün bunlar terör örgütünün gerçekleştirmeye çalıştığı darbe teşebbüsünün vahşi yüzünü gösteren örneklerden sadece bazılarıdır."
"Hükümetimiz kendisine olağanüstü çalışma ve seferberlik ilan etmiştir"
"Darbe teşebbüsünde bulunan terör örgütünün tüm unsurlarıyla mücadele ve süratle bertaraf edilmesi, bundan sonra da demokrasimiz ve hukuk devletimiz, milletimiz, milli irademiz için tehlike ve tehdit olmaktan çıkarılması, bir daha hiçbir şekilde darbe teşebbüsünün tekrarlanmaması ve bu konuda bu amaçla alınması gereken tedbirlerin hızlı ve kararlı biçimde alınıp, hayata geçirilmesini sağlamak maksadıyla Olağanüstü Hal ilan edilmesi yönündeki görüşünün Bakanlar Kurulu’na iletildiğini dile getiren Bakan Bozdağ, "Cumhurbaşkanı’mız başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulumuz, bu görüş doğrultusunda Türkiye’de üç ay süreyle Olağanüstü Hal ilan edilmesine karar vermiştir. 21 Temmuz 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmış, aynı güm Türkiye Büyük Milket Meclis’ine gönderilmiştir." dedi.
Olağanüstü Hal sebeplerini açıklayan Bozdağ, "Hükümetimiz anayasada kurulan hür demokrasi düzenini korumak, hak ve hürriyetleri korumak, genel güvenlik, asayiş düzeni korumak, şiddet olaylarını önlemek, başarısız kılınan darbe teşebbüsünün tekrarı ile bundan sonra Türkiye’de darbeye teşebbüs edilmesinin önüne geçmek, halkımıza en büyük kötülüğü yapan, kamu düzenimizi bozan, ekonomimize zarar veren, hukuk devletimizi, milli irademizin tecelatgahı olan Meclisi’mizi ve seçilmiş Cumhurbaşkanımızı, hükümetimizi darbe teşebbüsü ile yok etmeye çalışan, devletimizi adeta bir lanse hücresi gibi sarmış bulunan Fethullahçı Terör Örgütü ile bu örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri, yargı, emniyet ve üniversitelerimiz başta olmak üzere bütün uzantılarının kamu içindeki bütün uzantıların temizlenmesi ve demokrasimiz, devletimiz, milletimiz, hukuk devletimizin emniyeti bakımından tam emniyetli hale getirilmesi, demokrasi ve hukuk devletimiz için bir daha tehlike ve tehdit olmaktan kaldırma maksadıyla bu karar alınmıştır" ifadelerini kullandı.
Bozdağ, kararın millete karşı alınmadığını belirterek, "Devlet kendisine olağanüstü hal kararı vermiştir. Hükümetimiz kendisine olağanüstü çalışma ve seferberlik ilan etmiştir. Burada devletimizin yapısı içerisinde bir kanser gibi sarılmış ve her tarafta gizlenmiş bulunan bu yapının kısa süre içerisinde devletten ayıklanması, temizlenmesi, devletimiz, milletimiz, demokrasimiz için bir daha tehdit ve tehlike oluşturmaması için bu gerekli ve zaruri bir adımdır. Olağanüstü Hal kararının farklı farklı yansıtılması, toplumun bütün hayat alanlarına sirayet edecek, yasaklar gelecek, kısıtlamalar olacak şekilde değerlendirme yapılması çok büyük yanılgı olur. Valiler gerekli gördüğü hallerde karar alacak. Burada sıkıyönetim ilanı söz konusu değildir. Yönetimin askere devri söz konusu değildir. Yönetim sivil iradededir. Valilerin etkinliği arttırılmaktadır. Bu son derece önemli bir adımdır, bunun ekonomiye dönük, hayatımızın diğer alanlarına dönük bir takım yansımalar olabilir. Bu ikna ekonomi ile ilgili adım olmayacaktır" açıklamasında bulundu.
Bakan Bozdağ, TBMM Genel Kurulu’nda Olağanüstü Hali içeren Başbakanlık Tezkeresi hakkında konuştu. Bozdağ, 15 Temmuz’un demokrasiye, milli iradeye sahip çıkmanın merkezi olduğunu söyleyerek, Türk Silahlı Kuvveleri içerisinde Fettullahçı Terör Örgütü üyesi oldukları anlaşılan bir grubun, emir komuta zincirini kırarak, uçaklarla, tanklarla seçilmiş Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Başbakan, devlete ve aziz millete karşı hain bir darbe teşebbüsünde bulunduğunu ifade etti.
Bozdağ, şunları kaydetti:
"Parlamento Cumhuriyet tarihinde ilk defa bombalandı. Düşman yurdumuzu işgal ettiğinde top sedlerini duyan parlamento, ilk defa topun kendisini gördü. Bu düşmanlarımızın bile yapmadığı saldırının Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki bir çete tarafından yapılması son derece manidardır, ihanet saldırıdır. Sivil vatandaşlarımızın üzerine hedef gözetmeksizin Ateş edilmesi, KESK’in nişancıların insanların vurulması, tankların masum insanların üzerine sürülüp onların şehit edilmesi, otomatik silahlarla, bombalarla etrafın yıkılması, yakılması bütün bunlar terör örgütünün gerçekleştirmeye çalıştığı darbe teşebbüsünün vahşi yüzünü gösteren örneklerden sadece bazılarıdır."
"Hükümetimiz kendisine olağanüstü çalışma ve seferberlik ilan etmiştir"
"Darbe teşebbüsünde bulunan terör örgütünün tüm unsurlarıyla mücadele ve süratle bertaraf edilmesi, bundan sonra da demokrasimiz ve hukuk devletimiz, milletimiz, milli irademiz için tehlike ve tehdit olmaktan çıkarılması, bir daha hiçbir şekilde darbe teşebbüsünün tekrarlanmaması ve bu konuda bu amaçla alınması gereken tedbirlerin hızlı ve kararlı biçimde alınıp, hayata geçirilmesini sağlamak maksadıyla Olağanüstü Hal ilan edilmesi yönündeki görüşünün Bakanlar Kurulu’na iletildiğini dile getiren Bakan Bozdağ, "Cumhurbaşkanı’mız başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulumuz, bu görüş doğrultusunda Türkiye’de üç ay süreyle Olağanüstü Hal ilan edilmesine karar vermiştir. 21 Temmuz 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmış, aynı güm Türkiye Büyük Milket Meclis’ine gönderilmiştir." dedi.
Olağanüstü Hal sebeplerini açıklayan Bozdağ, "Hükümetimiz anayasada kurulan hür demokrasi düzenini korumak, hak ve hürriyetleri korumak, genel güvenlik, asayiş düzeni korumak, şiddet olaylarını önlemek, başarısız kılınan darbe teşebbüsünün tekrarı ile bundan sonra Türkiye’de darbeye teşebbüs edilmesinin önüne geçmek, halkımıza en büyük kötülüğü yapan, kamu düzenimizi bozan, ekonomimize zarar veren, hukuk devletimizi, milli irademizin tecelatgahı olan Meclisi’mizi ve seçilmiş Cumhurbaşkanımızı, hükümetimizi darbe teşebbüsü ile yok etmeye çalışan, devletimizi adeta bir lanse hücresi gibi sarmış bulunan Fethullahçı Terör Örgütü ile bu örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri, yargı, emniyet ve üniversitelerimiz başta olmak üzere bütün uzantılarının kamu içindeki bütün uzantıların temizlenmesi ve demokrasimiz, devletimiz, milletimiz, hukuk devletimizin emniyeti bakımından tam emniyetli hale getirilmesi, demokrasi ve hukuk devletimiz için bir daha tehlike ve tehdit olmaktan kaldırma maksadıyla bu karar alınmıştır" ifadelerini kullandı.
Bozdağ, kararın millete karşı alınmadığını belirterek, "Devlet kendisine olağanüstü hal kararı vermiştir. Hükümetimiz kendisine olağanüstü çalışma ve seferberlik ilan etmiştir. Burada devletimizin yapısı içerisinde bir kanser gibi sarılmış ve her tarafta gizlenmiş bulunan bu yapının kısa süre içerisinde devletten ayıklanması, temizlenmesi, devletimiz, milletimiz, demokrasimiz için bir daha tehdit ve tehlike oluşturmaması için bu gerekli ve zaruri bir adımdır. Olağanüstü Hal kararının farklı farklı yansıtılması, toplumun bütün hayat alanlarına sirayet edecek, yasaklar gelecek, kısıtlamalar olacak şekilde değerlendirme yapılması çok büyük yanılgı olur. Valiler gerekli gördüğü hallerde karar alacak. Burada sıkıyönetim ilanı söz konusu değildir. Yönetimin askere devri söz konusu değildir. Yönetim sivil iradededir. Valilerin etkinliği arttırılmaktadır. Bu son derece önemli bir adımdır, bunun ekonomiye dönük, hayatımızın diğer alanlarına dönük bir takım yansımalar olabilir. Bu ikna ekonomi ile ilgili adım olmayacaktır" açıklamasında bulundu.
