"İlk olarak 1946'da evlilik öncesi hapse düştü. Aliya'nın eşi Halide Hanım savaş sırasındaİstanbul'dayken kendisine onunla ilgili her şeyi soruyorduk. Bana evliliğini, 'Hüseyin, her türlü hazırlığımız yapıldı, o zamanlar elbiseler ısmarlama yapılıyordu, Balkanlar'da kına gecesinde 7-8 kıyafet giyiliyordu, hepsi dikildi. Baklavalar, börekler, her şey hazır, o zalim rejim düğünümüze bir gün kala bizi tutukladı, hapse attı. Ben bir ay yattım, Aliya 3 yıl yattı. O hapisten çıktıktan sonra nihayet birbirimizle kavuştuk ve evlendik' sözleriyle anlatmıştı."
İzzetbegoviç'in eserlerinin çoğunluğunu hapishane süreçlerinde yazdığını ifade eden Kansu, "Özgürlüğe Kaçış" eserini de hapiste kaleme aldığını söyledi.
Kansu, İzzetbegoviç'in cenazesine katıldığını vurgulayarak, "Cenazesine bütün dünyadan sevenler geldi, Saraybosna'ya dünyanın çeşitli ülkelerinden 55 uçakla insanlar geldi.Türkiye'den 4 uçak kalktı. Küçük bir havaalanı 55 uçağın park edeceği hava sahası yoktu, hava yağmur yağış, hatta Kanal 7 haberi verirken 'o akşam gökler bile, bulutlar bile ağladı' ifadeleri kullanıldı." dedi.
İzzetbegoviç'in yaşarken toplumu için bir okul olduğu yorumunu yapan Kansu, "Bu okuldan çok sayıda bilim, devlet adamı ve askerler yetişti. Aliya, bütün İslam dünyası için açık bir okuldur, gelin o güzel okuldan istifade edelim." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Aliya İzzet Begoviç’i Andı
Cumhurbaşkanı Erdoğan vefatının 13’üncü yıldönümünde Boşnak devlet adamı ve bağımsız Bosna-Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzzet Begaviç’i andı.
28. Muhtarlar Buluşması’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan Begaoviç hakkında şunları kaydetti:
“Bugün Aliya İzzetbegoviç’in vefatının 13. yıldönümüğ. Savaş zamanı Bosna halkını ayakta tutmak için çalıştı. Bugün özgürlük için savaşan Mülümanlar’ın eksikliği Aliya gibi liderlerinin olmamasıdır. Her Müslüman’ın görevi onu unutturmamasıdır.
Aliya’nın mütevazı mezarında ‘Her şeye kadir olan Allah’a yemin ederim ki, köle olmayacağız’ yazıyor. Ve onlar köle olmalıdır.
Bir kez daha Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’e rahmet diliyorum.”
"OTORİTEYE İSYAN ETMİŞ BİRİDİR"
Süleyman Gündüz ise, İzzetbegoviç'in anıldığı etkinliklerde onu anlatmaya zamanın yetmeyeceği görüşünü aktararak, "Aliya sade ve bilge bir şahsiyettir. 'Bilge Kral' değil, hayatı boyunca otoriteye isyan etmiş bir kişidir. Onu otoriteryen bir kavramla izah ediyor olmamız bizatihi bu kavrama hayatında karşı çıktığı için onu rahatsız ederdi diye düşünüyorum." değerlendirmesini yaptı.
İzzetbegoviç'te her şeyin özgürlük ve ahlak temelinde kurulu olduğuna dikkati çeken Gündüz, şunları kaydetti:
"Asla makyevalist değildir yani kendi çıkarlarına uygun olarak davranabilen bir insan değildir. Diyor ki, 'kendi tarafgirliğiniz içinde sizin aleyhinizde olsa bile mutlaka adaletli davranın.' Şüphesiz beslendiği kaynak gerçek İslam kaynağı, bizim için bağımsız bir aklın neler yapabileceğinin 20. yüzyılda en somut göstergesi. Bunun için Müslümanlar olarak bağımsız bir akla, bağımsız bir idrake sahip olmamız gerekiyor. Aliya, geçmişe bağlı ama geçmişe bağımlı değildi."
Gündüz, Aliya'yı övmekten çok, bıraktığı mirasa sahip çıkmak gerektiğine vurgu yaparak, "Aliya İslam coğrafyasında büyük bir dinamizm olabileceğini, İslam coğrafyasındaki genç aklın bir kurtuluş olabileceğini söylüyor ve bize "Bizim en önemli kurtuluşumuz Müslüman olabilmektir, Müslümanlar gerçekten Müslüman oldukları zaman Allah, onların üzerinden kaldırdığı izzet ve şerefi iade edecektir.' diyordu." ifadesini kullandı.
AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Balkanlar ve Avrasya Komisyon Başkanı Ay ise, İzzetbegoviç'in 1990'lı yıllarda Batı'ya ahlak ve insanlık dersi verdiğini dile getirerek, "Sahip çıktığı İslami söylemini evrensel bir dile dönüştürürken beslendiği medeniyet birikiminin farkındadır. Bu yönüyle İslam dünyasında yeni bir lider prototipinin habercisi olmuştur." şeklinde konuştu.
Sanat tarihçisi İsmail Erdoğan ise, İzzetbegoviç'e dair şu görüşlerini aktardı:
"Bana göre herkesin içinde kendisine özgü bir Aliya vardır. Eğer bir insan onunla tanıştıysa, onun kitaplarıyla hemhal olmuşsa o artık dünyayla hesaplaşmaya başlamış demektir ve herkesin Aliya üzerinden dünyayla hesaplaşması da dünyaya özgüdür, bu yüzden herkesin bir Aliya'sı vardır, içinde durur ya da içinde durmaz büyük bir hareketliliğe neden olur."
Etkinliğin moderatörü Doğan ise, İzzetbegoviç'i kitaplarından tanıdığını söyleyerek, "Rahmetli Erbakan, belediye başkanlığı yaptığım partinin lideriydi ve Bosna için o dönem şamatasız, gösterişsiz büyük işler yaptı. Biz de kendimize düşen işleri yaptık. Aliya İzzetbegoviç cephedeydi, ismini bir parka verdik, kendileri gelecek durumda değildi ve eşi Halide hanımı yollamıştı." anısını nakletti.
"18'İNDE BATI'YA REDDİYE YAZACAK KADAR BİLGİ VE BİRİKİMLİYDİ"
TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı ise, İslam dünyasının birçok yönüyle öne çıkan liderleri olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
"Ama bilgelikle, bilgiyle, kendi içerisinde felsefeyle hesaplaşacak katar entelektüel yanı olan liderimiz az. Sadece bilgelik ve entelektüellikle kalmayıp aynı zamanda eylemi, bilgelikle buluşturan bir lider olması açısından da Aliya'nın özel bir yeri var. Dolayısıyla bizim onu daha çok okumamız, anlamamız gerekiyor. Daha 15 yaşında Batılı filozoflara eleştiri getirecek kadar felsefeye hakim olan, 18 yaşında Batı'ya reddiye yazacak kadar bilgi ve birikim sahibiydi. Bizim gençlerimiz de inşallah bir gün Aliya gibi Batı ideolojisine karşı Müslümanları savunacak hale gelecekler diye ümit ediyoruz."
Etkinlikte, İzzetbegoviç'i anlatan belgesel gösterimi yapıldı.
Arda Turan, Aliya İzzet Begoviç için paylaştı
Gündeme dair yaptığı paylaşımlarla beğeni toplayan Arda Turan, sosyal medya hesabını aktif olarak kullanan isimler arasında yer alıyor. Şimdilerde, magazin dünyasında sevgilisi Aslıhan Doğan’dan ayrılacağı yönünde haberleri çıkan Arda Turan, gündeme yönelik bir paylaşımda bulunmuş. 19 Ekim 2003 yılında hayatını kaybeden Boşnak devlet adamı ve bağımsız Bosna-Hersek’in ilk cumhurbaşkanı Aliya İzzet Begoviç’in aramızdan ayrılışının 13. yıldönümünde onun sözlerinden yapılmış bir seçkiyi paylaşan Arda Turan şunları yazmış: ‘Biz kin gütmeyeceğiz ama asla yapılanları unutmayacağız ‘ ‘ Ve her şey bittiğinde hatırlatacağımız şey düşmalarımızın sözleri değil dostlarımızın sessizliği olacaktır ‘ ‘Biz ölüyoruz ama onlarda kazanmıyorlar …’ Allah rahmet eylesin… saygıyla…’ Arda Turan’ın bu paylaşımının özellikle son zamanlarda Milli Takım kadrosundan çıkarılması üzerine denk gelmesi de son derece manidar olmuş.
ALİYA İZZETBEGOVİÇ KİMDİR? YAŞAMI NASIL OLMUŞTUR?
Aliya İzzetbegoviç, 8 Ağustos 1925 yılında dünyaya geldi. İslami hassasiyetlere sahip bir ailenin çocuğuydu. Kendisi de İslami fikirlere ilgili olduğundan lise yıllarında Müslüman Gençler Kulübü'ne üye oldu.
Yugoslavya Devlet Başkanı Josip Broz Tito, 1945 yılında Bosna'ya girdiğinde, hedefinde Müslüman halka da vardı. Müslüman gençler, Sovyet karşıtı propaganda yaptıkları gerekçesiyle tutuklanıyordu. Tutuklananlar arasında İzztbegoviç de vardı. Bu ilk tutuklanmasıydı, ancak son olmadı.
1970 yılında İslam dünyasının problemleri için çağrı niteliğindeki 'İslam Bildirisi'ni yayınladı. İzzetbegoviç, yeniden uyanış ve diriliş için Müslümanların İslam’da şuurlanması gerektiğini ifade ediyordu.
Tito'nun 1980 yılında ölümünün ardından biraz da olsa özgürlük ortamı oluşmuştu. İzzetbegoviç bu dönemde 'İslami Manifesto' adlı kitabını yayınladı ve bu yüzden 14 yıl ceza aldı. 1988 yılında afla serbest kaldı. 1990 yılında Bosna Hersek'in cumhurbaşkanı olarak seçildi.
1992 yılında ise ülkede bağımsızlık referandumu yapıldı. Referandum sonucu Bosna Hersek bağımsızlığını ilan etti. Bunun üzerine Sırp ve Hırvatlar Bosna'yı işgale kalkıştı. Müslüman halk, Avrupa'nın gözü önünde toplu katliamlarla soykırıma uğradı. Halkı müslüman olan devletlerin liderlerinin sesi güçlü çıkmadı.
SREBRENİTSA KATLİAMI
Bu işgal sırasında Srebrenitsa'da yaşanan katliam ise İslam dünyasına büyük bir ders oldu. Srebenitsa şehri iyi savunuluyordu. Bu yüzden diğer bölgelerden binlerce kişi bu şehre gelmişti. Dolayısıyla şehirde açlık ve hastalık baş gösterdi.
1992 yılında ise Birleşmiş Milletler, bünyesindeki Hollandalı askerlerle Srebrenitsa'ya zoraki müdahalede bulundu. Barış sözü vererek Bosnalılar'ın elindeki silahları topladı. Sırplar Bosnalılar'ı sıkıştırdığında ise BM şehrin üzerinde sadece iki adet uçak uçurmakla yetindi. Üstelik Bosnalılar silahları geri istediğinde, Hollandalı komutan bu talebi reddetti. Ardından kendisine sığınan 25 bin kişiyi katliamın komutanı Sırp Ratko Mladiç'e teslim etti.
Katliam bir hafta boyunca sürdü.
Sonraki zamanlarda Lahey Adalet Divanı ise katliamı soykırım olarak tanıdı, ancak Sırbistan'ın sorumlu tutulmayacağına karar verdi.
CEPHEYİ TERKETMEDİ, SIĞINAKTA YAŞADI
Aliya İzzetbegoviç ise, 4 yıl süren bu vahşi savaş boyunca halkının liderliğini üstlendi. Saraybosna bombalanırken şehri terk etmedi. Askerleriyle cephede ve siperde kaldı, sığınaklarda yaşadı. Aynı zamanda diplomatik ilişkiler yürüttü.
1995 yılında Amerika’da imzalanan Dayton antlaşması ile Bosna2nın işgali sona erdi. Ancak Bosna'da, yaklaşık 200 bin hayata gözlerini yumdu. Dayton antlaşmasına göre Bosna Hersek’te yapılan seçimlerde Aliya İzzetbegoviç ikinci kez cumhurbaşkanı seçildi.
1998 yılına kadar cumhurbaşkanlığı görevini yürüten İzzetbegoviç, 19 Ekim 2003 tarihinde Saraybosna'da vefat etti.
iha