Sağlık-Sen İstanbul Şubeleri olarak Afyonkarahisar’da düzenlenen İl Divan Toplantısında yapmış olduğu konuşmasının bir bölümünü paylaşarak adından sıkça söz ettiren Sağlık Sen İstanbul Üniversite Hastaneleri Şube Başkanı İsmail Çor yine dikkatleri üzerine çekti.
Sağlık Sen İstanbul Üniversite Hastaneleri Şube Başkanı İsmail Çor’un yaptığı o paylaşım:
Ülkemiz ve Dünya 2 yıldan bu yana Covid19 belasıyla mücadele etmektedir. Bu mücadelenin baş kahramanı ise sağlık çalışanlarımızdır. Yani sizlersiniz.
Ancak bu süreç zarfında sağlık çalışanlarımız emeğinin karşılığını alamamıştır.
6. dönem toplu sözleşmede sağlık çalışanlarımız kazanımlar elde etmiştir fakat son dönemde çarşı pazarda yaşanan pahalılık, bu kazanımları ve daha fazlasını alıp götürmüştür. Sağlık çalışanlarımıza bu süreçte emeklerinin karşılığı verilmeyecekte ne zaman verilecek...
Sağlık sistemi Türkiye'de iyi. Bütün yetkililer sağlık sisteminin iyi olduğunu söylüyor ki doğru çok iyi. Sağlık sisteminin iyi olmasının ana sebebi siz fedakâr sağlık çalışanlarıdır. Bu sistemin daha iyiye gidebilmesi için, bu sistemin daha yukarılara çıkabilmesi için sağlık çalışanlarımızın emeğinin karşılığının geç kalmadan verilmesi gerekmektedir..
Sağlık sistemi bir ekip işidir. Doktoruyla, hemşiresi ile laborantıyla, teknikeri ile şoförü ile hasta bakıcısı ile ayrılmaz bir bütündür. Bir makine'nin çalışabilmesi için dişliler vardır, büyük dişli, orta dişli, küçük dişli ve bunun hepsi birbirine bağlı çalışır. En küçük dişlinin bir dişi dahi kırılsa sistem durur, sistem çalışmaz… Sağlık sistemi de böyledir. Hiçbir branşı birbirinden ayıramayız. Laborantı bu işin içinden çıkardığımızda doktor orada kendi başına bir teşhis koyamaz. Radyoloji teknikerini çıkardığımızda da bu sistem aynıdır… Onun için bir hak verilecekse, emek ve alın terinin karşılığı verilecekse kim ne hak etmişse, emeğinin karşılığının hakkıyla verilmesi lazım. Bu işin yolu budur.
Bizler zor bir sahada, zor bir alanda, üniversite hastanelerinde sendikacılık yapıyoruz. Üniversite hastaneleri maddi sıkıntı içerisinde, Üniversite hastanelerinin fiziki yapısı iyi değildir, Üniversite hastanelerinde üçüncü basamak hastalara, yani son derece önem arz eden ağır hastalara hizmet verilmektedir.
Tüm bu olumsuzlukların hepsi varken hak verilmeye geldiği zaman; “burası üniversite hastanesi” diye ayrı görülüyoruz Biz bu durumdan yorulduk bıktık. Bütün yetkililere, genel merkezimize, genel başkanımıza, genel başkan yardımcılarımıza sesleniyorum. Üniversite hastanelerinin bir an önce üvey evlat olma konumundan çıkarılması gerekiyor.
Ayrıca üniversite hastanelerinde görev yapan sağlık çalışanlarımızın tayin hakları da yok… Son dönemde sağlık bakanlığındaki 4b sözleşmeli sağlık çalışanlarımız 3+1 sistemine geçmişken, üniversite hastanesi çalışanlarımız 3+1’e dahi geçirilmemiştir. Herhangi bir kazanım elde edildiğinde, bakanlık bir kararname yayınladığında Acaba bu bizi, yani üniversite hastanesi çalışanlarını kapsıyor mu, kapsamıyor mu diye araştırıyoruz… Bu sadece Sağlık Bakanlığı'nı kapsıyor üniversiteler hariç, denildiğinde kahroluyoruz… Biz bu işten bıktık…
Bu üniversite hastaneleri bu ülkenin hastanesi değil mi?
Üniversite hastanesinde çalışan sağlık çalışanlarımız bu ülkenin sağlık çalışanları değil mi?
Üniversite hastanesine gelen hastalar bu ülkenin hastası ve vatandaşı değil mi?
Hepsinin cevabının evet olduğunu hepimiz biliyoruz… Ama haklar verilmeye geldiği zaman “burası üniversite hastanesi” diye ayrı tutuluyor. Biz Sağlık Sen olarak Türkiye'de Sağlıkçılarla ilgili alınan bir kararın bütün Sağlıkçıları kapsamasını istiyoruz.
İsmail ÇOR
Sağlık Sen İstanbul Üniversite Hastaneleri Şube Başkanı
İsmail Beyi kutluyorum söylemleri doğru çözüm olmalı