15 Temmuz Gecesi darbeci bir komutan tarafından vurularak şehit edildiği iddia edilen Piyade Er Nuh Duyğun’un ailesi, oğullarına şehitlik unvanı verilmesini istiyor.
Terhisine 22 gün kala Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından 15 Temmuz gecesi gerçekleştirilen darbe girişimine karşı çıktığı için, darbeci komutanı tarafından 11 yerinden vurularak öldürdüğü iddia edilen 21 yaşındaki Piyade Er Nuh Duyğun’un, acılı ailesi oğullarına gereken itibarın kazandırılması için devlet büyüklerine çağrıda bulundu. Ailesi, darbe girişimi sırasında Zırhlı Personel Aracı (ZPT) ile ‘tatbikat var’ denilerek darbeci komutanlar tarafından askeriyenin dışarısına çıkarılan askerlerden sadece biri olan Nuh’un, kalkışma olduğunu anlayınca teslim olmak istediği ancak, darbeci bir komutan tarafından vurulduğunu söylüyor. Acılı aile hayatını kaybeden asker oğulları Nuh’a şehitlik unvanı verilmesini istiyor.

“TEZKERESİNİ BEKLERKEN, OĞLUMUN CENAZESİNİ ALDIK”
Darbe gecesinde vurulan asker oğlunun cenazesini, tezkere günü aldıklarını söyleyen Baba Nihat Duyğun, “Oğlum darbe gecesi, darbe anında vurulmuş ve Gazi Hastanesine kaldırılmış. Olaydan daha sonra oğlumun abisi Gazi Hastanesine gidip sormalarına rağmen, buraya asker gelmedi deyip geri göndermişler. 15 Temmuz’dan sonra oğlumun tezkeresine 22 gün vardı, tezkere günü yani 22 gün sonra annesini DNA testi için Ankara’ya çağırdılar. DNA testinden yarım saat sonra bizi arayıp gelin cenazenizi alın dediler. Oğlumun tezkeresini beklerken, aynı gün biz cenazesini aldık” dedi.

“SİVİLLERE ATEŞ ETMEMEK İÇİN ELİNİ KALDIRAN OĞLUM, KOMUTAN TARAFINDAN AVUÇLARINDAN VURULMUŞ”
Darbe gecesi oğulları Nuh’un nasıl hayatını kaybettiğini, oğullarıyla birlikte aynı asker i araçta bulunan, başka bir yaralı askerin kendi ailesine anlattıklarından öğrendi. Olayı arkadaşının ailesinden öğrendiklerini dile getiren baba Duyğun, “Darbe gecesi gözaltına alınarak cezaevine gönderilen arkadaşının annesine ve babasına anlattığına göre, Zırhlı Personel Taşıyıcı (ZPT) ile giderken, çocuklar ateş etmemek için ellerini kaldırmışlar. Oğlum arkadaşının anlatmasına göre komutan tarafından avuçlarının içerisinden, kafasından, kalbinden ve bacaklarından olmak üzere 11 kuşunla taranmış. İlk müdahaleyi yanında bulunan Eray Astsubay diye arkadaşı yapmış, o sırada hemen arkasından onu da vurmuşlar. Arkadaşının anlatmasına göre Ejder komutan diye bir adam tarafından vurulmuş” şeklinde konuştu.

“OĞLUMU BEKLERKEN, BANA ONUN KANLI GÖMLEĞİNİ VERDİLER”
Oğlunun terhisini beklerken kanlı gömleğini alan acılı anne Antika Duyğun, duygularını şöyle anlattı: “Oğlum askerliğinin bitmesine 22 gün kaldığı için seviniyordu. Benim çocuğumun darbe ile ne gibi bir ilgisi olabilir ki, ben yetkililerden bunu dile getirmesini istiyorum. Bizlere desinler ki bekleyin bu süreçler bitince hepsinin hakkını geri vereceklerini söylesinler. Benim oğlum kardeşini ararken, bizler bir sürü senaryo yazdılar. Bizlere bu çocuğun olay gecesi firar ettiğini söylediler daha sonra ise oğlumun gözaltına alındığını ve listede ismini olduğunu söylediler. Ben oğlumu beklerken bana onun kanlı gömleğini verdiler”

“BEN OĞLUMU BAYRAK İÇİN GÖNDERDİM, BAYRAK VERİLMEDİ. BEN OĞLUMUN İTİBARINI İSTİYORUM”
Ağlayarak oğlunun itibarını geri isteyen anne Duyğun, “Benim oğlum vatan için gitseydi, bir yere savaşa gitseydi, toprağı için, bayrağı için gitseydi olurdu. Ben oğlumu bayrağı için gönderdim, oğluma bayrak verilmedi. Ben oğlumu toprağı için gönderdi, toprak verilmedi. Ben vatanı için gönderdim, vatan haini denildi. Ben yetkililerden bu erleri rütbelilerden ayırmaların istiyorum. Benim çocuğumun itibarını geri versinler ben başka hiçbir şey istemiyorum” çağrısında bulundu.
(İHA)