Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, "Ankara’daki bir Türk, Kazakistan’da yaşayan bir Türk, konuştuğu zaman birbirini anlasın artık. Tek alfabemiz olsun. Tek fikrimiz olsun" dedi.
Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyetinin ev sahipliğinde TİKA, Türk Keneşi, Uluslararası Türk Akademisi, TÜRKPA, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Kazakistan Büyükelçiliği, TÜRKSOY Türk Tarih Kurumu ve ASEM’in destekleyici kuruluşları arasında bulunduğu ’Bağımsızlıklarının 25. Yılında Türk Cumhuriyetleri Sempozyumu’ gerçekleştirildi. Sempozyuma Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız, Türkiye İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanı Dr. Serdar Çam, akademisyenler ve çok sayıda davetli katıldı.
"ANKARA’DAKİ BİR TÜRK, KAZAKİSTAN’DA YAŞAYAN BİR TÜRK, KONUŞTUĞU ZAMAN BİRBİRİNİ ANLASIN ARTIK"
"25’inci yıl dönümünü kutladığımız Türk dünyasının bağımsızlığı kıyamete kadar inşallah devam etsin diye diliyoruz" ifadelerine yer veren Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, konuşmasında şunları kaydetti:
"Tabii ki bu tür sempozyumlar, organizasyonlar bizlerin devletler olarak bir millet olarak kardeşler olarak dilde, işte, fikirde bir olmamıza vesile olsun biran evvel. Bu biran evvel gecikmeden olsun. Artık Tanrı Dağı’ndan inen ataların çocukları bu küreselleşen dünyada beraber ticaret yapsınlar, kültürlerini birbirine getirip götürsünler ve bir dili konuşsunlar yani Ankara’daki bir Türk, Kazakistan’da yaşayan bir Türk, konuştuğu zaman birbirini anlasın artık. Tek alfabemiz olsun. Tek fikrimiz olsun. Ben biliyorum ki Tanrı Dağı’ndan inenler Mezopotamya’nın çocukları ile Balkanların çocuklarıyla, Afrika’nın çocuklarıyla kucaklaştılar ve Hicaz’ın çocukları ile Hira’da bir ve beraber kardeş oldular. Şimdi yaşadığımız hadise Olimpos Dağı’nın çocukları ile Hira Dağı’nın çocukları arasındaki meseledir. Tanrı Dağı’nın çocukları bu kavgayı kazanacaktır. 15 Temmuz’da yapsalar kazanacaktır. Başka bir şeyde yapsalar kazanacaktır. Çünkü biz Tanrı Dağı’ndan inerken bir ilahi kaderle indik. Bu ilahi kaderi de anca yazan bozar."
Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız ise söz konusu sempozyuma ilişkin, "5 yıl önce bağımsızlıklarının 20’nci yılı sempozyumu yapmıştık. Bugün 25’inci yılı sempozyumunu yapıyoruz. Sempozyumumuzun amacı bağımsızlıklarının 25’inci yılında değerli dost ve kardeş ülke büyükelçilerinin coşkularını ve o cumhuriyetlerde yaşayan değerli kardeşlerimizin coşkularını paylaşmak ve ayrıca bu 25 yıllık süre içerisinde bir muhasebe yapabilmektir" şeklinde konuştu.
(İHA)
Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyetinin ev sahipliğinde TİKA, Türk Keneşi, Uluslararası Türk Akademisi, TÜRKPA, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Kazakistan Büyükelçiliği, TÜRKSOY Türk Tarih Kurumu ve ASEM’in destekleyici kuruluşları arasında bulunduğu ’Bağımsızlıklarının 25. Yılında Türk Cumhuriyetleri Sempozyumu’ gerçekleştirildi. Sempozyuma Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız, Türkiye İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanı Dr. Serdar Çam, akademisyenler ve çok sayıda davetli katıldı.
"ANKARA’DAKİ BİR TÜRK, KAZAKİSTAN’DA YAŞAYAN BİR TÜRK, KONUŞTUĞU ZAMAN BİRBİRİNİ ANLASIN ARTIK"
"25’inci yıl dönümünü kutladığımız Türk dünyasının bağımsızlığı kıyamete kadar inşallah devam etsin diye diliyoruz" ifadelerine yer veren Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, konuşmasında şunları kaydetti:
"Tabii ki bu tür sempozyumlar, organizasyonlar bizlerin devletler olarak bir millet olarak kardeşler olarak dilde, işte, fikirde bir olmamıza vesile olsun biran evvel. Bu biran evvel gecikmeden olsun. Artık Tanrı Dağı’ndan inen ataların çocukları bu küreselleşen dünyada beraber ticaret yapsınlar, kültürlerini birbirine getirip götürsünler ve bir dili konuşsunlar yani Ankara’daki bir Türk, Kazakistan’da yaşayan bir Türk, konuştuğu zaman birbirini anlasın artık. Tek alfabemiz olsun. Tek fikrimiz olsun. Ben biliyorum ki Tanrı Dağı’ndan inenler Mezopotamya’nın çocukları ile Balkanların çocuklarıyla, Afrika’nın çocuklarıyla kucaklaştılar ve Hicaz’ın çocukları ile Hira’da bir ve beraber kardeş oldular. Şimdi yaşadığımız hadise Olimpos Dağı’nın çocukları ile Hira Dağı’nın çocukları arasındaki meseledir. Tanrı Dağı’nın çocukları bu kavgayı kazanacaktır. 15 Temmuz’da yapsalar kazanacaktır. Başka bir şeyde yapsalar kazanacaktır. Çünkü biz Tanrı Dağı’ndan inerken bir ilahi kaderle indik. Bu ilahi kaderi de anca yazan bozar."
Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız ise söz konusu sempozyuma ilişkin, "5 yıl önce bağımsızlıklarının 20’nci yılı sempozyumu yapmıştık. Bugün 25’inci yılı sempozyumunu yapıyoruz. Sempozyumumuzun amacı bağımsızlıklarının 25’inci yılında değerli dost ve kardeş ülke büyükelçilerinin coşkularını ve o cumhuriyetlerde yaşayan değerli kardeşlerimizin coşkularını paylaşmak ve ayrıca bu 25 yıllık süre içerisinde bir muhasebe yapabilmektir" şeklinde konuştu.
(İHA)
