Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Fırat Kalkanı Harekatı’nda gün içerisinde yaşanan çatışmalarda 6 muhalifin şehit olduğunu, 18 muhalifin yaralandığını, destek sağlayan unsurlarda zayiat ve hasar meydana gelmediğini açıkladı.
TSK, Fırat Kalkanı Harekatı’nda 31 Ekim 2016 günü saat 07.00’a kadar meydana gelen gelişmeler hakkında açıklamalarda bulundu. Muhalif unsurlardan oluşan iki özel görev kuvvet grubunca, karadan ve havadan sağlanan yoğun ateş desteği ile Rai sektöründe Taşlıhöyük, Tell el Hava ve Salva meskun mahallerinde kontrolün sağlandığı, mayın/EYP temizliği devam edildiği kaydedildi.
Gün içerisinde yaşanan çatışmalarda 6 muhalifin şehit olduğu, 18 muhalifin ise yaralandığı, destek sağlayan unsurlarda zayiat ve hasar meydana gelmediği ifade edildi. Muhalif unsurlarca, harekatın başlangıcından bu yana 170 meskun mahalde (yaklaşık bin 350 kilometrekare) kontrol sağlandığı açıklandı.
99 DEAŞ VE 4 PYD/PKK HEDEFİNE ATIŞ
Hedef tespit vasıtaları ile tespit edilen 99 DEAŞ terör örgütü hedefine ve 4 PYD/PKK hedefine ateş destek vasıtalarıyla atış yapılarak DEAŞ terör örgütü ve PYD/PKK mensuplarının baskı altına alındığı ve manevra kabiliyetinden yoksun bırakıldığı belirtildi.
Türk Hava Kuvvetlerine ait uçaklar tarafından, hava harekatının icra edilmediği, çıkacak hedeflere yönelik olarak yerde bekler uçakların görevlendirildiğinin belirtildiği açıklamaya şöyle devam edildi:
"Koalisyon Güçleri tarafından, hava harekatı icra edilmemiştir. DEAŞ terör örgütünden temizlenen bölgelerde Muhaliflere destek sağlayan patlayıcı madde tespit ve imha timlerimiz tarafından 6 EYP kontrollü olarak imha edilmiş, harekatın başından bugüne kadar, çoğu tuzaklanmış 33 mayın ve bin 375 EYP kontrollü olarak etkisiz hale getirilmiştir. AFAD ve Kızılay’a ait unsurlar ile Özgür Suriye Ordusu personeli ve sivillere yönelik lojistik faaliyetler kesintisiz olarak sürdürülmüştür. Terör örgütleri tarafından kullanılan ve hudut bölgemizde güvenlik riski doğuran Suriye kuzeyinde, icra edilen koalisyon harekatına destek veren Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgede yaşayan sivil halkın zarar görmemesi için her türlü tedbiri almakta ve bu konuda azami hassasiyet göstermektedir."
(İHA)