İçinde bulunduğumuz sezon itibariyle her sene görmeye, duymaya alışık olduğumuz serinlemek amacıyla sahillerde yaşanan boğulma vakalarına dikkat edelim.
Hava sıcaklıklarının artmasıyla deniz kenarları dolup taşmaya başladı. Genelde haftanın stresini üzerimizden atmak için göl kenarlarını, deniz kenarlarını, tatil beldelerini birçoğumuz yoğun olarak tercih ederiz. Beklide arkadaş gruplarıyla düzenlenecek bir geziye katılmak için harekete geçeriz.
Her yaz olduğu gibi özellikle gezilerin düzenlendiği günü birlik olsa da serinlemek için en fazla göç alan yerler arasında Şile, Kerpe, Kefken, Cebeci, Ağva, Adalar, Bayramoğlu, Karamürsel, Yalova yakın oluşundan en fazla talep edilen yerler arasındadır.
Sıcakların tamamen arttığı aylarda imkânlardan dolayı tatil fırsatı bulamayan vatandaşımızın hemen aklına gelen yerler, günü birlik yakın mesafe maliyeti düşük olan yerlerdir.
Aslına bakacak olursak hafta sonu geçirilen iki gün bile tam anlamıyla istirahat edildiğinde sanki bir hafta boyunca dinlenmişiz, tatil yapmışsınız gibi fayda sağlıyor. Denize girmek şart olmasa da, en azından hepimizin kafa dinlemeye, serinlemeye kesinlikle ihtiyacı vardır. Tatilden, denizden günü birlik gezilerden bahsederken aslına bakacak olursak benim düşüncem eğlenceleri, dinlenmeleri, gezileri, denizleri, yüzmeleri, güneşlenmeleri, hoplamaları, zıplamaları kısaca yaşanan tüm mutluluk tablolarını, bir anlık tedbirsizlikle, dikkatsizlikle, dalgınlıkla, bilinçsizlikle karartmayalım.
Yaz boyunca alışıla gelen haberlerin başında maalesef olmasını istemediğimiz, boğulma haberi yer alıyor. Her yaz sezonunda görmeye veya duymaya alıştığımız kötü haberlerle karşı karşıya kalmamak için herkesin birey olarak, ilk etapta kendi üzerine düşeni yapması gerekiyor.
Denizin şakası olmadığı hepimiz tarafından bilindiği gibi denizde şakalaşmamak, yüzme bilmediğiniz takdirde milli yüzücü gibi davranmamak; tam tanımadığınız, bilmediğiniz denizde fazla uzaklara açılmamak. “Bu bölgede denize girmek tehlikeli ve yasaktır” Tabela ve uyarılarına uymak, denizin içersinde bulunan boy geçer şamandıralarına dikkat etmek, kısacası her an için ayağınıza kramp girebilir düşüncesiyle tedbirli olmak gerekiyor. Genelde yüzmek için cankurtaranı ve doktoru hazır bulunan mavi bayraklı plajlar tercih edilmelidir.
Bahsettiğim uyarılar, herkes tarafından bilinen ancak “ben yüzme biliyorum “, “ben yüzme şampiyonuyum” diyerek fazla kahramanlık, diğer bir adıyla bedavaya kahramanlık yapmak akıllardaki tedbirin ve uyarıların dikkate alınmamasına neden olmaktadır.
Uçsuz bucaksız olan denizlerimizde yüzerken “denizin şakası yoktur” Sözünü aklımızdan çıkartmamamız, tüm uyarılara uymamız, daha dikkatli olmamız gerekiyor. Boğulma vakaları konusunda suya giren küçük çocukların, ailelerine de çok büyük görevler düşüyor. Benim çocuğuma bir şey olmaz demeden elinizdeki telefonu bırakarak gözetmeniz gerekiyor.
Bütün bu uyarılara rağmen, bana bir şey olmaz diyerek denizde bilinçsizce şakalaşan kişiler olduğu sürece bu yaz sezonunda da istemsek bile boğulanlar olacak, canlar yanacak, gözyaşları akacaktır.
Sonuç olarak bir an olsun serinlemek adına yapılan kahramanlıklar geride gözü yaşlı insanlar bırakabilir. Unutmayalım denizin şakası olmaz! Sadece denizler değil elbette, serinlemek amacıyla havuzları tercih edenlerde gittiğiniz havuzlarında güvenilir olmasına ve en önemlisi de fiyatından ziyade sağlığınız için hijyen olmasına dikkat ediniz. Havuzlar konusunda da denetimlerin özellikle içinde bulunduğumuz bu aylarda sık aralıklarla yapılması, gerekli önlemlerin alınması bakımından önemlidir.
Vatandaşların toplu halde girdiği havuz sularında her sene olduğu gibi meydana çıkacak başta deri hastalıkları vb gibi havuz suyundan bulaşacak hastalıklar konusunda uzmanların uyarılarına dikkat edip, kulağınıza kar suyu kaçırmak adına âcizane satırlara dökülen bu uyarıları da lütfen hafızanıza not edin.
Keyifli bir hafta sonu geçirmeniz dileği ile esen kalın.
