İnsanların merhamet duygularını kazanca çeviren dilenciler, özellikle kış aylarında kucağına aldıkları daha henüz anne sütü almaya muhtaç olan bebekleri yanlarına alarak dileniyorlar. Çile çekmeye henüz bebek yaşlarda alıştırılan çocukların kendi akranları sıcacık evlerinde otururken, kadersiz çocuklar ise buz gibi havada çarşı, pazar dolaştırılarak vicdansızların kucağında kötü zihniyetlere alet ediliyorlar.
Özellikle kış aylarında kucaklarına aldıkları çocukları, ayakları çıplak, üzerlerini kasıtlı olarak ince giydiren vicdansız dilenciler, bebek yaşta çocukları ya battaniye ye sararak kucaklarına alıyorlar, ya da oturduğu kaldırım üzerine koyuyorlar. Toplum içinde insanların merhamet duygularını kullanarak kendilerine kazanç kapısı sağlayan bu vicdansızlar dilenecekleri yerleri de çok iyi seçiyorlar. Ya bir camii köşesi, ya da yoğunluk olan bir köşe başını tercih ediyorlar. Çoğu zamanda hemen bir köşe başı onların meskenleri olabiliyor.
Kucağında çocukla dilenen kadınlar, sırtlarına çuval alsalar, inanın taşıyacak pozisyondalar, yani çalışmaya elverişliler, soğuklara da dirençli oldukları her hallerinden belli olduğu halde tercihlerini yine kolay yoldan dilencilik yaparak para kazanmaktan yana yapıyorlar. Bu yolu tercih ederek kolay yollardan para kazanmaya kendilerini adapte eden kişilerin akranları çalışarak, didinerek para kazanmak uğruna gecesini gündüzüne katarak mücadele ederlerken kolay yolu seçen dilenciler ise toplumun merhamet duygularından faydalanarak geçimlerini sürdürmeye çalışıyorlar. Toplumumuz merhametli ancak bana göre kendileri küçücük çocukları da kullanarak, kendi çıkarlarına alet ettiklerinden dolayı merhametsizlerdir. İçinde merhamet duygusu olan bir insan, buz gibi havada henüz dünyaya gözünü açmamış bir çocuğu çıplak ayakla kucağına alıp dilendirir mi?
Dilencilerin çoğalmasında, araçların arasında trafik ışıklarında henüz okul çağında olan selpak satan, cam silen çocukların çoğalmasında en büyük etken yine bizim toplumumuzdur. Bu yolu seçen ark niyetli kişilerin kendimizce merhamet duygusu adına verdiğimiz paralar, yaptıkları işin doğru olduğunu ve devam etmelerini sağlıyor. Para aldıklarında dualar, almadıklarında ise içlerinden beddua edebiliyorlar. Biz bu merhametsizlerin, acımasızların, sahtekârların dualarıyla ayakta kalmadık ki, bunların beddualarıyla ölelim.