Suriye’deki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriye Türkmenleri ülkenin birçok bölgesinde kendilerine yeni bir hayat kurmaya çalışırken, Aksaray’a sığınan Türkmenler sıfırın altında hava sıcaklığında çadırlarda adeta yaşam mücadelesi veriyor.
Aksaray’ın Aratol Mahallesi bölgesinde boş bir araziye yerleşen yaklaşık 500 Suriye Türkmeni, çamur içine kurdukları çadırlarda yaşamaya çalışıyor. Yardım derneklerinin ve vatandaşların yaptığı yardımlarla geçinmeye çalışan Suriye Türkmenleri için sivil toplum örgütleri de harekete geçerek yardım desteğinde bulundu. Suriye Türkmenlerinin çadırlarda yaşadığı bölgeye giderek incelemelerde bulunan Aksaray Ziraat Odası ve Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği yetkilileri, çadırları gezerek Türkmenlerin eksiklikleri hakkında inceleme yaptı. Yapılan incelemelerin ardından harekete geçen Ziraat Odası Başkanlığı ve Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği bölgeye öncelikli olarak yakacak ve süt yardımı gönderdi. Traktörlerle getirilen 5 ton odun bölgedeki çadırlara dağıtıldı. Ardından getirilen 450 litre sütte çadırlara dağıtılırken, diğer öncelikli ihtiyaçlar için çalışmalar devam ediyor.
"TÜRK MİLLETİ OLARAK BURADA, KARDEŞLERİMİZİN YANINDAYIZ"
Bölgede inceleme yapan Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mahmut Aktürk, Suriye’de bir insanlık dramının yaşandığını belirterek, “Kadın çocuk, çoluk demeden bir taraftan rejim güçleri, koalisyon güçleri ve bir taraftan terör örgütleri Suriyeli vatandaşlarımızı hem katlediyor, hem de yerlerinden, yurtlarından ediyor. Devletimiz askeriyle, ordusuyla bu mezalime son vermek için Suriye’de ama Suriye’den göçüp yerlerinden, yurtlarından, vatanlarından olan kardeşlerimiz Türkiye’ye sığındı. Bizlerde tabi bu işe duyarsız kalamadık. Bu kardeşlerimizin ihtiyaçlarını gidermek için, bir nebzede olsa yardımcı olabilmek için Türk Milleti olarak buradayız. Bu bize aslında birde ders. Vatanımızın, milletimizin kıymetini bilmek içinde bir ders. Allah hiç kimseyi vatansız, yurtsuz bırakmasın. Belki bu kardeşlerimizde Suriye’deyken, kimisi doktordu, kimisi avukattı, kimisi mühendisti. Evleri vardı, yurtları vardı, sıcak yuvaları vardı. Ama nifak tohumları sonucu bölündü, parçalandı. Birbirine düştü insanlar. Durum bu oldu. Bizim ülkemiz üzerine de böyle büyük oyunlar oynanıyor. Bunun farkına varmalıyız. Hangi meşrepten, hangi mezhepten, hangi inançtan, hangi siyasi düşünceden olursa olsun, biz Türk milletiyiz. Türk milleti gibi vatanımıza, milletimize sahip çıkmalıyız” dedi.
"BU İNSANLARLA BİRLİKTE ÜLKEMİZE SAHİP ÇIKMALIYIZ"
Ziraat Odası Başkanı Emin Koçak ise Suriye Türkmenlerinin sığınacak tek kapısının Türkiye olduğunu belirterek, “Bizler sıcak evimizde, sıcak yuvamızda yatarken burada çadırda yatan kardeşlerimiz var. Bir nebzede olsa sıcak çadır içerisinde yatmaları için odun yardımında bulunduk. Birde kendi çiftliğimizden süt getirdik. Suriye’deki olan olayları görüyoruz. Ülkemizdeki olan vatan hainliğini de görüyoruz. Ülkemize, Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkmamız gerekiyor. Suriyelilerin gidecek yuvası var, Türkiye. Türkiye’nin gidecek hiçbir yeri yok. Bu insanları göz önünde bulundurarak el birliğiyle ülkemize sahip çıkmalıyız. Vatan hainlerini de ülkemizden def etmeliyiz” şeklinde konuştu.
"DEVLET DE MİLLET DE BİZE BAKIYOR"
Yapılan yardımlarla yaşamaya çalıştıklarını belirten Suriye Türkmeni Zeynep Baba, “Odunla sobalarımızla iyi, güzel yaşıyoruz. Bizlere yardım ettiler. Odun verdiler. Çadırlarda soba yakıyoruz. Çok sıcak oluyor çocuklar için. Hiç korkmuyoruz. Burada herkes bize yardım etti” dedi.
Yapılan yardımlara teşekkür eden Suriye Türkmeni Ferit Baba, “Bu yardım için Allah razı olsun. Odunumuza, yemeğimize ve içmemize bakıyorlar. Devlette, millette bakıyor bize. Her şeyimiz tamam. Eksik bir şeyimiz yok. Suyumuz, tüpümüz, ekmeğimiz var. İyi yaşıyoruz, güzel yaşıyoruz. Sıcak yerdeyiz. Odunumuz geliyor. Tüpümüz geliyor. Mazotumuz geliyor. Kömürümüz geliyor” şeklinde konuştu.
Odun ve süt yardımı yapıldığını belirten Suriye Türkmeni Muhammet Alirahman ise, “Allah’a şükür. Millette getiriyor. İnsanlarda getiriyor. Çocuklar için kıyafet, ayakkabı getiriyorlar” dedi.