15 Temmuz darbe girişimi sırasında demokrasiye sahip çıkmak için 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne çıkan gazi Fikret Demirkapu yaşadığı anları anlattı. Darbeci askerlerin açtığı ateş sonucu bacağından yaralanan Fikret Demirkapu, “Önce Cumhurbaşkanımızın evinin olduğu yere Kısıklı’ya gittim. Cumhurbaşkanımızın açıklamasını dinledikten sonra artık burada durmanın bir anlamı olmadığını çünkü Cumhurbaşkanımızın sağ olduğunu düşünerek köprüye gittim. Köprüyü teslim alamasınlar diye. 2 bin - 3 bin kişi vardı o anda çok fazla kişi yoktu. Elimize Türk bayrağı alarak durduk. Yarım saat geçtikten sonra arkama bir baktım ki, bir anda on binlerce insan gelmiş. Yığın yığın insan geliyordu. Biz de elimizde Türk bayrağıyla konuşmak, kandırılıyorsunuz demek için onlara doğru yürüdük. 50 metre - 60 metre kadar yaklaşabildik ancak. Ve ateş etmeye başladılar. Ben en öndeydim. ’Neden ateş ediyorsunuz?, bize mi ateş ediyorsunuz?’ diyerek ellerimi kaldırdım. ’Biz Türk halkıyız’ diye bağırdım. Arkamı dönün insanların vurulup yere düştüğünü gördüm. Şaşırdım bir anda tekrar onlara dönecektim ki ayağımdan ben de vuruldum ve yere düştüm” diye konuştu.
“BİZİ ALMAYA GELEN İNSANLARA BİLE ATEŞ AÇTILAR"
Vurulduktan sonra belindeki kemerini çıkardığını ve pantolonun kopan parçalarıyla kendisine ilk müdahaleyi yaptığını anlatan Demirkapu, “O anda o sancıyla hemen kendime gelemedim tabi ki. 1 dakika sonra kendime geldiğimde ayağımdan feci bir kanın aktığını gördüm. İnsanlar vurulmuş yanımda duruyordu. Önce kanı durdurmak için belimdeki kayışı söktüm ve onunla bacağımı sıktım. Kanı ne kadar yavaşlatırsam o kadar iyidir diye. Sonra pantolonumun kurşun nedeniyle patlayan yerinden bir parça aldım. O patlayan etin toplayabildiğim kadarını içeri topladım. O bezi üzerine bastırıp beklemeye başladım. Bizi almaya gelen insanlara bile bu teröristler ateş etti. En önde biz olduğumuz için insanlarla mesafemiz uzaktı. Bizi almaya gelen insanlara bile ateş açtılar. Onlar da vurulup düştüler yere. İnsanların beni alması için 10 dakika bekledim. Üçüncü bir yürüyüş yapıldı bizi almak için, bu kez ateş etmediler. Bizi götürdüler. Araba yoktu, ambulans yoktu. En son bir minibüs geldi. Nereden geldiğini bilmiyorum. Benimle beraber 5-6 kişiyi aldılar ve köprüye yakın bir hastaneye götürdüler" ifadelerini kullandı.
Hastanede yatarken de yaşananları televizyondan takip ettiğini anlatan Demirkapu, "Sabah teslim olduklarını görünce, ’tamam bu iş bitti’ dedim. Zaten yapamayacağını anlamıştık. Çünkü bu halk Recep Tayyip Erdoğan’ın ’sokaklara çıkın’ demesiyle böyle sokağa çıkıyorsa, vatan için neler yapar. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ndeki askerlerin hiçbiri ’ben kandırıldım’ deme şansına sahip değil. Çünkü karşında ateş ettiğin kişi düşman değil. Türk vatandaşı, elinde bayrak olan insanlar. Hadi, ’hataya düştüm bir kere ateş ettim’ dersin ama sabah 6.30’a kadar insan öldürdüler" şeklinde konuştu.
(İHA)