FETÖ’nün algı operasyonu ’mağduriyet’
30 Eylül 2016, 12:45
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Fetullahçı terör örgütünün ‘mağduriyet’ adı altında algı operasyonu yaptığını ve 15 Temmuz darbe girişiminin üstünü örtmeye çalıştığını söyledi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 13. Ankara İşyurtları Ürün ve El Sanatları Fuarı açılışına katıldı. Burada bir konuşma yapan Bozdağ, Fetullahçı terör örgütünün ‘mağduriyet’ adı altındaki algı operasyonuna dikkat çekerek, "Darbe unutuldu, darbeciler unutuldu, kamudan ayıklananlar toplumun gündeminin ana merkezine oturtuluyor. MHP’ye gidiyorlar, -bakın bu AK Parti FETÖ’cü diye MHP’lileri tasfiye ediyor- diyorlar; CHP’ye gidiyorlar, -bakın bu hükümet FETÖ’cü diye CHP’lileri, laikleri, sosyal demokratları tasfiye ediyor- diyorlar. Kim hangi lafı duyunca rahatsız olacaksa ona duymak istediği o lafı söylüyorlar” ifadelerini kullandı.Bozdağ, 15 Temmuz FETÖ tarafından gerçekleştirilen darbe girişimi ile ilgili, "Cumhurbaşkanımızın başkanlığında toplanan Milli Güvenlik Kurulu (MGK), 15 Temmuz 2016’yı Demokrasi ve Özgürlükler Günü olarak anılmasını tavsiye etme kararı aldı. Bu, o günü unutmamak için son derece önemli bir karardır. Bundan sonraki süreçte bugünü unutmamaya özen göstermemiz lazım. Türkiye, terörle mücadelesini etkin bir şekilde dün yapılanlardan ders alarak gelecekte de sürdürmektedir. Darbe teşebbüsü Türkiye’de tekrarlanmasın diye Türkiye’nin tedbir alması Türkiye’yi yönetenlerin ana vazifesidir. Türkiye’de pek çok darbe oldu. 60’da darbe oldu tedbir alınmadı, 71 Muhtırası geldi o zaman hatırlayın hem Senato’da hem Temsilciler Meclisi’nde Meclis Başkanlık Divanı’nda muhtıra okundu, milletvekilleri kafasını aşağı eğdiler, muhtırayı dinlediler. Türkiye değişti, şimdi bombaların altında çalışan bir meclis var. Darbeler tekrar etmesin diye bir şey yapılmadı. eğer biz darbe teşebbüslerinden sonra başarılı olsun olmasın bu teşebbüslerin Türkiye’de tekrar etmemesi için üzerimize düşen vazifeyi yapıp, gereken tedbirleri almazsak Türkiye yarınlarda başka başka darbelerle mutlaka karşılaşır. Şimdi TBMM, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Çankaya Köşkü, devletin bütün kurumları içimizden gelecek darbe ihanetlerine karşı da en iyi bir şekilde donanımlı hale getirilmiş ve onlara en etkin cevabı verecek şekilde donatılmıştır. Ders aldık, bundan sonra cürret edenler karşısında yapılması gereken adımları attık" diye konuştu."TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK GÜCÜ YERLİ VE MİLLİ BİR ORDUDUR” Ordunun yeniden yapılandırılması konusunda da adımlar attıklarını vurgulayan Bakan Bozdağ, "Türkiye’nin en büyük gücü yerli ve milli bir ordudur. Eğer Türk ordusunun içerisinde FETÖ’nün veya başka bir alçağın talimatıyla ölmeye öldürmeye gidenler olduğu sürece Türkiye Devleti güçlü bir devlet olma vasfını sürdüremez. Bizim ordumuzun içinde sadece komutanlarının emriyle, devletin ve milletin emriyle ve onları yönetenlerin emriyle, anayasa ve yasalarımıza sadakatle görev yapanların olması gerekir. Devletin bütün kurumlarında da böyle olması gerekir. Herhangi bir devlet kendisine ihanet edenleri çalıştırmak zorunda olursa devlet olma vasfını daha fazla muhafaza edemez. Bütün demokratik hukuk devletleri çalıştırdığı kamu görevlilerinin her birinde ayrı ayrı devlete, millete anayasa ve yasalarına, meşru iktidarlara sadakatin en yüksek düzeyde olmasını arar. Devletler sadakatlerinden şüphe ettikleri kamu görevlileriyle çalışmak zorunda değildir. Dünyanın hiçbir demokratik hukuk devleti, devlete ve anayasal düzene sadakatinden şüphe ettiği kamu görevlilerini devlet bünyesinde istihdam etmez, istihdam edilmesine izin vermez. Bakın SSCB dağıldı, Almanya birleşti, pek çok ülke bağımsızlığını ilan etti bu ülkelerin hepsinde bir arınma politikası uygulandı. Komünist sisteme ve rejime bağlı, sadakati yüksek olan kamuda çalışanların devlet hizmetinden alınması ve arındırılması diyetine girildi. Sadece Almanya’da 500 bin kişinin kamudan arındırıldığını, ayıklandığını görüyoruz. Bütün devletler bu noktada bir sadakat şüphesi taşırsa bunun gereğini yapar. Almanya’da, Amerika’da DEAŞ terör örgütüne sadakati üst düzeyde olan ve malum olan birini Almanya veya Brüksel, Paris, Washington kendi kamu hizmetinde istihdam eder mi etmez mi?" ifadelerini kullandı.“TEK TEK AYIKLANACAK, HİÇ KİMSENİN ENDİŞESİ OLMASIN” Bakan Bozdağ sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendileri terör örgütleriyle irtibatlı, üye olanlarla ilgili kamuda hiç kişiye yer vermez ve onları hukukun önüne çıkarıp hesap vermelerini isterken Türkiye’nin bu konuda demokratik hukuk devletine sahip çıkma ve Türkiye’de bir daha devletin sadakati başkalarına ihaneti devlete olan hainler tarafından ihanete uğramaması için tedbir almasını eleştirmek fevkalade yanlıştır. Bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir hakkıdır, varlığını korumak için bir hakkıdır, birliğini korumak için, demokrasimizi korumak için, hukuk devletimizi korumak için ve Türkiye’nin istiklalini korumak için, istikbalde de güçlü olmasını sağlamak için atmamız gereken en önemli adımlardan bir tanesidir. Bu konuda Türkiye adımlarını kararlılıkla bundan sonra da atmaya devam edecektir. FETÖ veya bölücü terör örgütü mensupları devletin içinden tek tek ayıklanacaktır, hiç kimsenin endişesi olmasın. Bu devlete değil, terör örgütüne sadakatleri olanlar bundan böyle devlet hizmetinde asla istihdam edilmeyecektir, onlara dönük tespitler yapıldığında gereği derhal yapılacaktır. Topluma bir korku salınıyor. OHAL nedeniyle veya bu dönemde alınan tedbirler nedeniyle. Kimse korkmasın, kimse endişe etmesin ama teröristler endişe etsin, bu ülkeye ve bu millete ihanet edenler endişe etsin, adalet isteyenler asla endişe etmesin. Çünkü hak eninde sonunda yerini bulacak, adalet doğru bir biçimde tecelli edecek, haklıyla haksız adaletin terazisinde tartılarak en doğru şekilde birbirinden ayrılacaktır. Teröre bulaşmamış, terör örgütlerine destek vermemiş, darbeye karışmamış olan insanlarımızın herhangi bir tereddüt ve endişeye düşmelerine mahal yoktur. Çünkü süreç hukuk içinde hukukun gerektiği bir şekilde işletilmekte, adaletin gereği neyse o yapılmaktadır. Adalet dışına çıkılması, husumet güdülmesi, intikamla hareket edilmesi asla söz konusu değildir. Hepimizin aradığı adaletin yerine getirilmesidir. Biz de bunu yapıyor ve yapmaya da devam edeceğiz."(İHA)