Başbakan Binali Yıldırım, ortaokul sonunda 1 yıl yabancı dil zorunluluğu getirileceğini ifade ederek, "Yabancı dili Türkiye’de sorun olmaktan çıkaracağız” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul Teknik Üniversitesini ziyaret ederek Altın Arı Ödül törenine katıldı. Toplantıda yaptığı konuşmada eğitimin önemini vurgulayan Başbakan Yıldırım, "Eğitim noktasında hiçbir mazeretin arkasına sığınmadık. Bütçemizi 10 kat arttırdık. Tasarrufu bir kenara bıraktık. Tasarruf yapılır ama geleceğe hazırladığınız gençlerinize cimri davranamazsınız. Bizim üniversite sıralarında olduğumuz dönemde biz hep ‘eğitime bütçe’ sloganı ile hareket ettik. Ne yazık ki ülkemiz geçmişte krizlerden krizlere sürüklendi ve bir türlü bu imkanlar eğitime verilemedi. 2002’de göreve başladığımızda kolları sıvadık ve eğitime yeni imkanlar sağlamak için adımlar attık. Hem eğitimin fiziki altyapısını, hem müfredat ile ilgili konuları sürekli geliştiriyoruz" diye konuştu.
"2019’A KADAR TÜRKİYE’NİN HER TARAFINDAN TEK TEDRİSATA GEÇECEĞİZ"
Eğitim konusunda önümüzdeki dönemde yapılacakları da anlatan Yıldırım, "2019’a kadar Türkiye’nin her tarafında tek tedrisata geçeceğiz. Sabahçı öğlenci kalkacak, bütün gün eğitim olacak. Bunun için derslik eksiğimiz var ama büyük bir seferberlikle bu eksikliğimizi gidereceğiz. Yabancı dili Türkiye’de sorun olmaktan çıkaracağız. Yıllardan beri yabancı dilin önemini anlatırız ama bir türlü ne ilkokul, ne ortaokul, ne lise, ne üniversite bir türlü yabancı dil öğretemeyiz. Ben ortaokul, lise ve üniversitede Fransızca okudum. Mezun oldum ortada bir şey yok. Dışarı çıktığımız zaman lisan bilmemenin ne kadar büyük eksiklik olduğunu iş hayatına başlayınca öğrendim. Yıllarca büyük fedakarlıklara katlanarak lisan öğrendik. Öğrencilerimize en büyük tavsiyem lisan işini üniversite bitmeden halledin. Sadece mesleki donanımlı olmanız yetmez. Dünyayı okumanız için mutlaka dile ihtiyacınız var. Biz artık bunu şansa bırakmayalım diyoruz. Bir karar aldık. Orta öğretimde ilk 4’ten sonra ikinci 4’ün başında yani 5. sınıfta 1 yıl boyunca yabancı dil eğitimini mecbur yapacağız. Böylece artık orta öğretim lise çağlarında bu yabancı dil öğrenme işi aradan çıkmış olacak" şeklinde konuştu.
"ÜNİVERSİTE SADECE İLİM ÜRETMİYOR, SİZİN ÖZGÜVENİNİZİ DE KAZANIYOR"
Konuşmasına öğrencilere tavsiyelerde de bulunan Yıldırım, şunları söyledi:
"Üniversiteler sınıflardan, amfilerden ve laboratuvarlardan ibaret değildir. Üniversite bir kantin, bir kütüphanedir. Konuşulan, arkadaşlık kurulan, demokrasi içerisinde tartışma mekanlarıdır. Arkadaşlarınız ile birlikte hayat tecrübesi kazandığınız mekanlardır. Sosyalleşmeyi, dost olmayı, sırdaş olmayı burada öğreneceğiz. Burada geçireceğiniz yıllar sizin altın yıllarınızdır. Bunu mezun olduktan sonra daha çok arayacaksınız. Bazen ‘üniversite bir an önce bitse de gitsek’ diye bir duyguya kapılırsınız ama bu yılları çok özlersiniz. Onun için bu yılları dolu dolu geçirin, daha sonraki yıllarda ihtiyacını duyacağınız birçok şeyin temelinin bu yıllarda atıldığını unutmayın. Üniversite sadece ilim üretmiyor, sizin özgüveninizi de kazanıyor. Üniversitenin en önemli özelliği küresel bakma yeteneği veriyor. ‘Efendim denklemler, termodinamik, mekanik, makine elemanları, gemi hidrodinamiği bir sürü şey var. Ne işimize yarayacak bunlar’ diye düşünebilirsiniz. Bunlar sizin muhakeme kabiliyetinizi geliştiriyor. O denklemler sanayide iş hayatında belki kullanmayacaksınız ama onların size verdiği engin muhakeme kabiliyetini kullanarak sorunlara çözüm üreteceksiniz."
"NE KADAR DONANIMLI OLURSANIZ BU REKABETTE O KADAR ÖNE ÇIKACAKSINIZ"
Bir avukat ile bir mühendisin olaylara bakış açısının farklı olduğunu söyleyen Yıldırım, "Ben bunu Bakanlar Kurulunda da görüyorum. Hukukçulara soruyorsun ‘2 kere 2 kaç’ ‘Efendim 3 ile 5 arasında bir sayıdır’ diyor. Mühendise soruyorsun ‘ 4.0’ diyor. Memura sorarsan ‘dur bir müdürüme sorayım sonra söyleyeyim’ diyor. Tüccara sorarsan ‘kaç olmasını istiyorsun’ diyor. Yarın üniversiteyi bitirdiğinizde acımasız bir rekabet içinde olacaksınız. Küresel ölçekte bir rekabetle karşı karşıya kalacaksınız. Ne kadar donanımlı olursanız bu rekabette o kadar öne çıkacaksınız. Biz Hakkari’nden Edirne’ye tüm öğrencilerimizin bu hedefe yönelik olarak eğitilmesini istiyoruz. Hükümet olarak bunu başarmak içini 14 yıldır elimizden gelen bütün gayreti gösterdik. Bundan sonra da aynı kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz" dedi.
(İHA)
Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul Teknik Üniversitesini ziyaret ederek Altın Arı Ödül törenine katıldı. Toplantıda yaptığı konuşmada eğitimin önemini vurgulayan Başbakan Yıldırım, "Eğitim noktasında hiçbir mazeretin arkasına sığınmadık. Bütçemizi 10 kat arttırdık. Tasarrufu bir kenara bıraktık. Tasarruf yapılır ama geleceğe hazırladığınız gençlerinize cimri davranamazsınız. Bizim üniversite sıralarında olduğumuz dönemde biz hep ‘eğitime bütçe’ sloganı ile hareket ettik. Ne yazık ki ülkemiz geçmişte krizlerden krizlere sürüklendi ve bir türlü bu imkanlar eğitime verilemedi. 2002’de göreve başladığımızda kolları sıvadık ve eğitime yeni imkanlar sağlamak için adımlar attık. Hem eğitimin fiziki altyapısını, hem müfredat ile ilgili konuları sürekli geliştiriyoruz" diye konuştu.
"2019’A KADAR TÜRKİYE’NİN HER TARAFINDAN TEK TEDRİSATA GEÇECEĞİZ"
Eğitim konusunda önümüzdeki dönemde yapılacakları da anlatan Yıldırım, "2019’a kadar Türkiye’nin her tarafında tek tedrisata geçeceğiz. Sabahçı öğlenci kalkacak, bütün gün eğitim olacak. Bunun için derslik eksiğimiz var ama büyük bir seferberlikle bu eksikliğimizi gidereceğiz. Yabancı dili Türkiye’de sorun olmaktan çıkaracağız. Yıllardan beri yabancı dilin önemini anlatırız ama bir türlü ne ilkokul, ne ortaokul, ne lise, ne üniversite bir türlü yabancı dil öğretemeyiz. Ben ortaokul, lise ve üniversitede Fransızca okudum. Mezun oldum ortada bir şey yok. Dışarı çıktığımız zaman lisan bilmemenin ne kadar büyük eksiklik olduğunu iş hayatına başlayınca öğrendim. Yıllarca büyük fedakarlıklara katlanarak lisan öğrendik. Öğrencilerimize en büyük tavsiyem lisan işini üniversite bitmeden halledin. Sadece mesleki donanımlı olmanız yetmez. Dünyayı okumanız için mutlaka dile ihtiyacınız var. Biz artık bunu şansa bırakmayalım diyoruz. Bir karar aldık. Orta öğretimde ilk 4’ten sonra ikinci 4’ün başında yani 5. sınıfta 1 yıl boyunca yabancı dil eğitimini mecbur yapacağız. Böylece artık orta öğretim lise çağlarında bu yabancı dil öğrenme işi aradan çıkmış olacak" şeklinde konuştu.
"ÜNİVERSİTE SADECE İLİM ÜRETMİYOR, SİZİN ÖZGÜVENİNİZİ DE KAZANIYOR"
Konuşmasına öğrencilere tavsiyelerde de bulunan Yıldırım, şunları söyledi:
"Üniversiteler sınıflardan, amfilerden ve laboratuvarlardan ibaret değildir. Üniversite bir kantin, bir kütüphanedir. Konuşulan, arkadaşlık kurulan, demokrasi içerisinde tartışma mekanlarıdır. Arkadaşlarınız ile birlikte hayat tecrübesi kazandığınız mekanlardır. Sosyalleşmeyi, dost olmayı, sırdaş olmayı burada öğreneceğiz. Burada geçireceğiniz yıllar sizin altın yıllarınızdır. Bunu mezun olduktan sonra daha çok arayacaksınız. Bazen ‘üniversite bir an önce bitse de gitsek’ diye bir duyguya kapılırsınız ama bu yılları çok özlersiniz. Onun için bu yılları dolu dolu geçirin, daha sonraki yıllarda ihtiyacını duyacağınız birçok şeyin temelinin bu yıllarda atıldığını unutmayın. Üniversite sadece ilim üretmiyor, sizin özgüveninizi de kazanıyor. Üniversitenin en önemli özelliği küresel bakma yeteneği veriyor. ‘Efendim denklemler, termodinamik, mekanik, makine elemanları, gemi hidrodinamiği bir sürü şey var. Ne işimize yarayacak bunlar’ diye düşünebilirsiniz. Bunlar sizin muhakeme kabiliyetinizi geliştiriyor. O denklemler sanayide iş hayatında belki kullanmayacaksınız ama onların size verdiği engin muhakeme kabiliyetini kullanarak sorunlara çözüm üreteceksiniz."
"NE KADAR DONANIMLI OLURSANIZ BU REKABETTE O KADAR ÖNE ÇIKACAKSINIZ"
Bir avukat ile bir mühendisin olaylara bakış açısının farklı olduğunu söyleyen Yıldırım, "Ben bunu Bakanlar Kurulunda da görüyorum. Hukukçulara soruyorsun ‘2 kere 2 kaç’ ‘Efendim 3 ile 5 arasında bir sayıdır’ diyor. Mühendise soruyorsun ‘ 4.0’ diyor. Memura sorarsan ‘dur bir müdürüme sorayım sonra söyleyeyim’ diyor. Tüccara sorarsan ‘kaç olmasını istiyorsun’ diyor. Yarın üniversiteyi bitirdiğinizde acımasız bir rekabet içinde olacaksınız. Küresel ölçekte bir rekabetle karşı karşıya kalacaksınız. Ne kadar donanımlı olursanız bu rekabette o kadar öne çıkacaksınız. Biz Hakkari’nden Edirne’ye tüm öğrencilerimizin bu hedefe yönelik olarak eğitilmesini istiyoruz. Hükümet olarak bunu başarmak içini 14 yıldır elimizden gelen bütün gayreti gösterdik. Bundan sonra da aynı kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz" dedi.
(İHA)
Son Güncelleme: 10.10.2016 14:13
