Edirne’nin iftarda da vazgeçilmezi: Tava ciğer

Ramazan ayında Edirne’ye akın eden yerli turistler, kentin meşhur lezzeti tava ciğerle oruçlarını açmayı tercih ediyor.Osmanlı ve İslam mimarisinin başyapıtı olarak gösterilen tarihi Selimiye Camiini ziyaret eden ziyaretçiler, kentin tarihi lezzetlerin de tadına bakmayı da ihmal etmiyor. Edirne’ye özgü eşsiz lezzet tava ciğer ile oruçlarını açmak için kente gelen ziyaretçiler, Ramazan ayının manevi atmosferini doya doya yaşıyor.UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan Selimiye Camii başta olmak üzere Ulu Camii, Üç Şerefeli Camii gibi selahaddin camileri, çarşıları, hanları, hamamları ve taş köprüleriyle Türkiye’nin tarihi eser bakımından en zengin şehirlerinin başında gelen Edirne, kente gelen yerli ve yabancı turistlere sunduğu geleneksel lezzetleriyle Ramazan ayında da hem göze hem de damak tadına hitap etmeye devam ediyor.“KEHRİBAR GİBİ SARI, KELEBEK KADAR HAFİF”Edirne Tanıtma ve Tava Ciğer Kalite Koruma Derneği Başkanı Bahri Dinar, “Edirne denince tabi ki ilk aklımıza gelen muhteşem şaheser Selimiye oluyor. Akşam iftar olunca da karınlarımız acıkıyor, yaklaşık 17 saatlik bir oruçluluk süresinin ardından aç kalıyoruz ve tava ciğer hayali kuruyoruz. Edirne’ye yola çıkılınca önce bir Selimiye hayali kuruluyor ama akşam iftarda da tabi ki oruçlarını tava ciğer ile açmak gibi bir hayal kuruyor ziyaretçilerimiz. Bizler de misafirlerimizin hayallerini gerçekleştiriyoruz. Menümüzde dünyanın en hafif yiyecekleri arasında yer alan tava ciğerimiz ve Karaağaç sivrisi biberimiz var. Zaten tava ciğerimiz adı üstünde, biz şöyle diyoruz ona, ‘Kehribar gibi sarı, kelebek kadar hafif’. Çünkü dünya genelinde yöresel yiyecekler içerisinde en çabuk pişen yani 45-50 saniye içerisinde hazır olan bir yiyecek. Yanında da bu bölgemize özgü, sadece Karaağaç’ta yetişen biberimiz var. Ünlü ozan tava ciğer ve biberi için şöyle diyor, ‘Tavası var, ciğeri var, yanında da biberi var, abe güzel Edirnem sende daha neleri var’" ifadelerini kullandı.(Koray Ustabaşı - Ahmet Cafer / İHA)