Haberler artık haber olma özelliğinden çıktı izlenir gibi değil.
Her gün yaşanmış insanlık dışı haberlerin içinde pirinç içinde taş arar gibi güzel haber arar olduk.
Durum böyle olunca ailece haber izlemek yaşı bile nerdeyse +18 oldu.
Ne yazık ki olumsuz haberler ve geçim derdi toplumun ruh sağlığını iyice bozdu.
Kabalık yerlerden kaçarak tenha yerleri sever olduk.
Toplum içinde bencillik, argo, şiddet, tahammülsüzlük aldı başını gidiyor.
Suratlar asık, gözler bulanık, vicdanlar rafa kaldırıldı.
Yozlaşma ve menfeat çatışmaları maalesef had safhada.
Ekonomik sıkıntılar da tüm bunlara tuz biber oldu.
İntiharlar, cinayetler, saldırılar, şiddet arttı.
“Geleceği göremiyoruz” diyenler çoğaldı.
Saygıyı sevgiyi koruyamadığımız gibi beşerli ilişkileri kollayamaz olduk.
Küçüğün büyüye, evladın babaya saygısı kalmadı.
Aile içi şiddet 2017 yılında adeta tavan yaptı.
Her gün yurdumuzun mutlaka bir yerinde şiddetten canlar yanıyor, ocaklar sönüyor, yuvalar yıkılıyor.
Gözyaşları sel olup akıp gidiyor.
Toplumun içinde yaşanan tüm bu olumsuzluklar karşısında şaşkınlıkla bakıp izler olduk.
Biz neden böyle olduk? Dünya topluluğu nereye gidiyor? Soruları çözümsüz kalmak şartıyla çığ gibi büyüyor.
Cezaların arttırılmasından ziyade, toplum sağlığı için yapılan etkinliklerin toplum ruh sağlığı içinde yapılması gerekiyor.
Eskiden insanlar destek alanlara acıyarak ‘Bakırköylük oldun' diyorlardı. Şimdi psikoloğa ya da psikiyatriste giden insanlara hayranlıkla bakıyor.
Psikiyatri tedavisi deyince akla sadece psikiyatrik ilaç kullanımı gelmemeli. Bazı noktalarda insanlar içine kapanık olduğundan kendilerine yol gösterenlerin, iyi duyguları ortaya çıkartmak, karamsarlıklardan kurtulmak adına toplum içinde eğitim ve seminerler adı altında destek verici etkinliklerin yapılması gerekmektedir.
Toplum olarak daha sakin ve sinirlerimize hâkim olup tüm olumsuzlukların üstesinden gelme zamanı geldi. “Biz neden böyle olduk” demeden toplum olarak el ele verip meydana çıkan sorunlarla mücadele etmeliyiz. Bu konuda herkesin elini taşın altına sokması gerekiyor.
En büyük hedefimiz.
Ben değil, biz nasıl mutlu oluruz.
Sağlıcakla kalınız.