Cumhuriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile NTV muhabiri Yağız Şenkal’ın adliye önünde silahlı saldırıya uğramasına ilişkin 1’i tutuklu 3 sanık hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi.
İstanbul 28’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Murat Şahin cezaevinden getirilirken, tutuksuz sanık Sabri Boyacı ile birlikte şikayetçi Yağız Şenkal ve avukatları duruşmada hazır bulundu. Duruşmaya katılmayan müşteki Can Dündar’ı avukatları temsil etti.
Duruşmanın başlamasıyla birlikte söz alan Can Dündar’ın avukatı Bülent Utku, sanıkların eylemlerinin örgütlü suç kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, sanıkların ifadelerinin çelişkili olduğunu kaydetti. Avukat Utku, bu nedenlerle sanığın eyleminin “kasten adam öldürmeye teşebbüs” kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyleyerek, mahkemenin görevsizlik kararı vermesini istedi.
Tutuklu sanık Murat Şahin’in avukatı, görevsizlik kararı verilmesini kabul etmediklerini söyleyerek, “Sanıklar Murat Şahin ve Sabri Boyacı’nın örgütlü bir eyleme kalkıştıkları iddiasını kabul etmiyoruz. Çünkü aralarında bir amaç birliği, araç temini, ekonomik çıkar, süreklilik gibi veriler yoktu” şeklinde konuştu.
Avukatların beyanlarının ardından, hakim tutuklu sanık Murat Şahin’e söz verdi. Sanık Şahin savunmasında, “Bu olayı cereyan ettiren benim. Olay 15 Temmuz’dan önce meydana gelmiştir. Can Dündar; laik, Atatürkçü ama özde değil sözde. Benim gibi düşüne 60 milyon insan var. Bizim çevremizde bu tip olayların olması kimsenin kabul edemeyeceği şeyler. Olay anında benim karşımda kameralar ve 500 kişi vardı. Orada karşısında ateş etsem birine sekebilirdi. Ben yere ateş attım, Yağız Şenkal önüne geçti. İstesem Dilek Dündar’a bir tane vurduğum gibi atabilirdim. Ben mafya değilim, bir terör örgütüne mensup değilim. Sedat Peker diyorlar, Haluk Kırcı diyorlar. Beni bu insanlarla ilişkilendirmeye çalışıyorlar. Onlarla hiçbir bağım yoktur” dedi.
“Kasten adam öldürmeye teşebbüs’ kapsamından tartışılmalı”
Ara kararını açıklayan hakim, Sanık Murat Şahin’e yardım etikleri iddia edilen sanıklar Sabri Boyacı ve Habip Ergün Celep’in eylemlerinin “kasten adam öldürmeye teşebbüs” kapsamında tartışılması gerektiğine hükmetti. Hakim, bu suçlara bakmak ve delillerin tartışılıp değerlendirilmesi görevinin, üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olması nedeniyle görevsizliğe karar verdi.
“47 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmalı”
Kararda, Murat Şahin’in, Can Dündar ve Yağız Şenkal’a yönelik eylemleri nedeniyle 30 yıldan 47 yıla kadar hapis istemiyle yargılanması gerektiğini belirterek tutukluluk halinin devamına karar verildi. Olayın azmettiricisi oldukları öne sürülen sanıklardan Sabri Boyacı’nın 10 yıldan 18 yıla, Habip Ergün Celep’in ise 9 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanması ve delillerin tartışılması gerektiğine değinildi.
NE OLMUŞTU?
İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül ile birlikte yargılanan Can Dündar, 6 Mayıs 2016 tarihinde, mahkemenin karar arası verdiği esnada, İstanbul Adalet Sarayı önündeki meydana çıkmıştı. Dündar’ın gazetecilerle konuştuğu esnada, “vatan haini” diye bağıran Murat Şahin isimli şahıs, elindeki silahla iki el ateş etmiş, saldırıda Can Dündar yara almazken, gazeteci Yağız Şenkal bacağından yaralanmıştı. Olayın ardından, Murat Şahin tutuklanırken, savcılık geniş çaplı soruşturma başlatmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Murat Şahin’in “Kasten yaralama, “Silahla tehdit, “Hakaret”, “6136 sayılı Kanuna Muhalefet” suçlarından toplam 4 yıldan 11 yıla kadar hapsi talep ediliyor. Şahin’e silah temin ettiği öne sürülen sanık Sabri Boyacı ve azmettirici olduğu öne sürülen Habip Ergün Celep hakkında ise 2 yıl 8’er aydan 7’şer yıla kadar hapis cezası isteniyor.
(İHA)