Isparta: "Bu memlekette FETÖ mağduru yoktur "
Isparta: "Bu memlekette FETÖ mağduru yoktur "
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "O hain gecede ortaya konulanlar sizi temin ederim ki Anadolu ve Rumeli topraklarında tarih boyunca gördüğümüz en büyük ihanettir. Bunlar algı operasyonları yapacaktı. Türkiye ekonomisi kötüye gidiyor,...
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Süleyman Demirel Üniversitesi’nin (SDÜ) yeni akademik yılı açılışında ilk dersi vermek üzere Isparta’ya geldi. Burada bir konuşma yapan Kurtulmuş, 15 Temmuz’un Çanakkale Zaferi, Kurutuş Savaşı gibi tarihin şanlı sayfalarından biri olduğunu belirterek, "Ne zaman, nerede ne yapacaklarını çok iyi bilerek içeride ve dışarıda destek almış bir eşkıya çetesini milletin iman dolu çelik göğsü söndürdü ve Türkiye’nin en önemli kahır tarihlerinden biri olacak o gece bir demokrasi destanına bu ülkenin istikbalinin kurtarıldığı kahramanlık destanına dönüştü. O hain gecede ortaya konulanlar sizi temin ederim ki Anadolu ve Rumeli topraklarında tarih boyunca gördüğümüz en büyük ihanettir. Yüz sene sonra Ortadoğu coğrafyası yeniden şekillenirken büyük güçlü bir Türkiye istemeyenlerin, Türkiye’nin bertaraf edilmesi için planlanmış bir darbe girişimi. Eğer o akşam Sayın Cumhurbaşkanımızı bulup şehit ederek o süreci başlatsalardı bu toplantıyı burada yapıyor olamayacaktık. Türkiye’nin tüm Şehirleri kan gölüne dönecekti. Algı operasyonları yapıyorlar. Bu çeteyle irtibatlı olan, bunların yanında sağında solunda kim varsa bu hain teşebbüsün bedelini ödeyecek millete hesap verecek” diye konuştu.
"Bu memlekette bu çetenin mağdur etmeye kalkıştığı 79 milyon vatandaşımız vardır"
Kurunun yanında yaş yanmayacağını belirten Kurtulmuş, “ 15 Temmuzdan sonra yaptığımız toplantıda bir şey yapacaklarını biliyorduk. Aynı darbe girişimini yapamazlardı. Çünkü TSK güçleniyor güçlendikçe Cerablusta operasyon yapıyor. Aynı şekilde emniyet, yargı üniversitelerimiz bunlardan temizleniyor. Devlet arındırılıyor. Ama bunlar yenildik, kenara çekileceğiz demeyeceklerdi. Bunların arkasında üst akıl, içeride dışarıda müttefikleri var. Bunlar algı operasyonları yapacaktı. Türkiye ekonomisi kötüye gidiyor, haksızlık yapılıyor, mağduriyetler oluşuyor diye. Kusura bakmasınlar bu memlekette FETÖ mağdurları yoktur. Bu memlekette bu çetenin mağdur etmeye kalkıştığı 79 milyon vatandaşımız vardır. Evet adaletten ayrılmayacağız ama yufka yürekli de olmayacağız. Onu çıkar buna dokunma kim kaldı geriye uçakları kullanan bir pilot, onlara destek olan yerdeki askeri mekanizmalar. Elde kaldı üç beş yüz kişi. Yok öyle yağma. O gün uçağı kaldırıp TBMM’ye bomba bırakan bir kişiydi ama biz o bomba bırakan eşkıyanın arkasında binlerce insanın iradesi olduğundan şüphemiz yok. Bunların hepsi temizlenecek” diye konuştu.
SDÜ’ öğrencilerine bölgedeki gelişmeleri anlamak için büyük resme bakmalarını tavsiye eden Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tam bir asır evvel savaşın galipleri bir masa etrafında toplanarak, Ortadoğu coğrafyasında sınırları belirlediler. Tam bir asır evvel bu coğrafyanın insanlarını sınır çizerek ayrıt etmeye çalıştılar. O bölgedeki yerleşik unsurları tarihi unsurlar haline getirip düzeni bozdular Var olan dengeler alt üst oldu. Siyasi ve ekonomik düzen yerle bir edildi. Osmanlı Barış (Pas Ottamana)düzeni bozuldu. Birinci Dünya Savaşı sonunda ortaya koydukları düzenle etnik fitnenin temelini atıp Osmanlı Barış düzenini yıktılar. İnsanlar arasına sınır çizmekle birlikte insanların gönül ve zihinlerini ayıramadılar. Şimdi bir asır sonra bunu yapmaya çalışıyorlar. Bu oyunu bozabilecek tek güç Türkiye olduğu için cümle alem Türkiye’nin üzerine geliyor. Bir asır evvelki oyun neyse aynı oyunun ikinci perdesi şimdi oynanıyor. Onlar sınırlarını böldükleri bölge insanın gönüllerini ve zihinlerini bölmek istiyorlarsa biz de bu bölgedeki insanların gönül ve zihinlerini birleştirerek sınırları anlamsız hale getireceğiz."
Birinci Dünya Savaşından sonra düzen sağlanıp paylaşım doğru yapılamadığı için İkinci Dünya Savaşının olduğunu kaydeden Kurtulmuş," İkinci Dünya Savaşın’dan sonra soğuk savaş dönemi oldu.Bölge karlalar, despotlar tarafından yönetilirken 90’dan sonra ekonomik ve siyasi krizlerle bölgenin kontrolü yeniden ele alınmaya başlandı. Bölgede uluslar arası konsensus ortadan kalktığı için çok taraflı mücadele içine girildi. Ancak bölgede ayrışma ve paylaşmanın ötesinde iki önemli tehdit ortaya çıktı. Bunların birisi küresel göç olarak adlandıracağımız mülteci sorunu. Sadece Suriye’de 500 bin masum sivil insan öldürüldü. Bu insanlar Türkiye’ye geldiler. Çünkü bu coğrafyanın esas ülkesi kilit taşı Türkiye’dir. Musul’da da denge değişikliğinde oluşabilecek yeni göçmen dalgası söz konusu. Bunl herhalde Washington’a Milano’ya, Berlin’e gitmeyecekler. Bu göçmenlerin geleceği yer Türkiye’dir. Onun için biz tüm bu bölge sorunlarıyla ilgileniyoruz. Kürsel göç dünyayı tehdit ediyor. Türkiye’nin bu sorun karşısında yanız bırakılması uluslar arası camianın iki yüzlülüğüdür. İkincisi küresel terör önemli bir tehdit. Bunu önlemek için herkes konuşuyor. Bizim batı ülkeleriyle ayrılığımız şurada. Biz her ikisini sebep değil sonuç olarak görüyoruz. Bölgedeki politik ve siyasi istikrarsızlığın sonucu olarak görüyoruz. Üç temel neden göç ve terörü artırıyor. Bunlarını birisi siyasi ve ekonomik istikrarsızlık" dedi.
"Bölgede bu istikrasızlık olmasa bu bölgede karışıklık olmazdı. Bir diğer nedeni işgaller ve askeri müdahalelerdir. Biz söyleyince kızıyorlar" diyen Kurtulmuş, "Pentagon’un İstihbarat Daire Başkanı Irak’ın işgali olmasıydı bugün DAEŞ olmayacaktı. Evet biz de bunu söylüyoruz. Şimdi tüm bunları ortadan kaldırmak için yeni bir düzeni oluşturmak mecburiyetindeyiz. İşte son safhasına gelen olağanüstü karışıklıklar arasında Türkiye diğer ülkelerden farklılaşıyor. Türkiye geliştikçe demokrasi, demokrasi geliştikçe ekonomi gelişiyor. Ancak tamda birileri bundan korkuyor. Onların istedikleri dünya beşten büyük diyen güçlü bir sesin bu topraklardan çıkmamasıdır. Onlar ne olsun ne ölsün, kapıda bekleyen bir Türkiye isterler. Onlar iç sorunlarını çözemesin dışarıya bakacak gücü olmasın isterler. İşte korktukları, ürktükleri budur" açıklamasını yaptı.
"15 Temmuzdan sonrası 10, 100 birim çalışmak zorundayız"
Türkiye’nin bölgesinde güçlü ve iddialı bir millet olduğunu kaydeden Kurtulmuş, “Yeniden ayağa dikiliyoruz. Biz güçlendikçe birilerinin uykuları kaçıyor. Türkiye’ni bu coğrafyada güçlü bir şekilde olmasını istemiyorlar. Bu oyunu, akılla, ilimle, ferasetle, hikmetle bozacağız.1 5 Temmuzu ortaya koyanlar darmadağın olacağımızı sandılar. Birliğimizi, dirliğimizi koruyacağız. Yeniden bu coğrafyanın halkı arasında onları ayırmayı körükleyenlere karşı biz birliği temin edeceğiz. Bu coğrafyada yeni bir düzen kurulması için halkların birbirine yakınlaşmasını sağlamak zorundayız Onun için 14 Temmuz günü bir birim çalışıyorsak 15 Temmuzdan sonrası 10, 100 birim çalışmak zorundayız” dedi.
"Kendi adamlarına KPSS sorularını verdiler o adam adam da öteki çocuk bu milletin çocuğu değil mi?"
Yeni bir düzen kurulması için 5 madde sunan Kurtulmuş, “Farklılıkları zenginlik olarak gören toplumsal anlayışı bu coğrafyada inşa etmek zorundayız. Türkiye bunun bizatihi örneğidir. Güce değil adalete dayalı bir sistem anlayışına ihtiyacımız var. Hukukun üstünlüğüne dayanan bir eşitlik anlayışına ihtiyacımız var. FETÖ’nün yaptığı en büyük kötülüklerden biri de müslümanlar arasında bir kısmın sahte bir kısmın esas Müslüman olarak ayırmalarıdır. Kendi adamalarına KPSS sorularını verdiler o adam adam da öteki çocuk bu milletin çocuğu değil mi? Bunların ortak özellikleri şimdi anlıyoruz ki, bu topraklara ait olmamalarıdır. Ne işin var Pensilvanya’da gel Türkiye’ye madem suçun yoksa Türkiye’ye gel. Kendisinin Risale-i Nur geleneği içinden geldiğini söylüyor. Said Nursi 28 sene bu topraklarda sürgün yaşadı. Bunun 8 senesini bu topraklarda yaşadı. Ama başka bir ülkeye kaçıp bu ülkeye ihanet içinde olmadı. Onun için bunların kendini Said Nursi’ye izafe etmelerini asla kabul etmeyiz. O bu ülkenin topraklarına zara veren bir şey yapmadı. Herkesin farklı söz söylemek gibi bir özgürlüğü vardır. Eğer insanlar Ortadoğu’da kendilerini ifade edebilselerdi, bu karışıklıklar olmazdı. Beşinci olarak zayıfı mağduru gösteren bir ekonomi anlayışını ortaya koyarsak Ortadoğu’yu bu sıkıntılardan kurtarmış oluyoruz. Bunu için biz gençlere büyük sorumluluk düşüyor” diye konuştu.
(İHA)