İçişleri Bakanı’ndan ’29 Ekim ve 10 Kasım’ açıklaması
İçişleri Bakanı’ndan ’29 Ekim ve 10 Kasım’ açıklaması
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara Valiliğinin umuma açık yerlerdeki toplantı ve gösteri yasağına ilişkin, “Bunun 29 Ekim ve 10 Kasım ile ilişkilendirilmesi abesle iştigaldir” dedi. Soylu, halkın güvenliğinin esas olduğunu belirtti.İçişleri...
İçişleri Bakanı Soylu, Anıtkabir çıkışında basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bakan Soylu, Ankara Eryaman’da sabahın ilk saatlerinde düzenlenen operasyon ile eylem hazırlığında olan bir DAEŞ üyesi teröristin öldürülmesiyle ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtladı. DAEŞ üyesi olduğu belirtilen teröristin Anıtkabir çevresinde 3 kez görüldüğü ve keşif yaptığı bilgisi ile ilgili soruya Bakan Soylu, “Çok önemli bir istihbarat ve izleme sonucunda bir DAEŞ mensubunu etkisiz hale getirdiler. Bundan yaklaşık 10 gün önce yine böyle bir olay söz konusuydu. Gaziantep’te 3 hücre ile ilgili böyle bir operasyon söz konusuydu. Bu operasyonlarımız devam ediyor. Önümüzdeki günlerde kamuoyu elbette ki bu operasyonlarımızın hangi şekilde devam edeceğine şahit olacaktır. Burada hem Sayın Valimizin söylediği eski Meclis binamız ile hem de Anıtkabir ile ilgili keşif yapıldığı doğru. Özellikle gerek bu güvenlik meselelerinde çok açık olmamak gerekir. Bu yürüyen bir süreç. Önümüzdeki günlerde ayrıntıları Sayın Valimiz kamuoyu ile daha detaylı bir şekilde paylaşacaktır. Ama bu sürecin yürüdüğünü ve burada bizim de milletimizin huzuru için işimizi yapmak durumunda olduğumuzu ifade etmek isterim. 24 saat bazı günler hiç uyumadan bir tehdit algısı ortaya çıkmışsa onu bertaraf etmek için güvenlik kuvvetlerimiz azami bir gayret ortaya koyuyorlar. Bu konuda Türkiye’nin her tarafında terörle mücadele eden güvenlik güçlerimiz büyük bir gayret ortaya koymaktadır. Bu gayretlerin sonucunda hep birlikte bu rahat, huzur ve sükun ortamının devam edeceğini düşünüyorum” diye konuştu.
DAEŞ mensubu olduğu tespit edilen teröristin kimliğinin tespit edilip edilmediği ile ilgili Soylu, “Gerekli açıklamaları Vali Bey gerçekleştirecektir. Burada çok detaya girmek istemiyorum. Bu meseleler yürüyor ve yürüyecektir. Buradaki tüm bilgileri valiliğimiz, hem kamuoyu hem de basınla açık bir şekilde paylaşmaktadır. Biz ancak meselenin hangi düsturda yürüdüğünü, hangi ölçekte gittiğini değerlendiririz. Her olay üzerinden bir değerlendirme yapmakta elbette ki bizi detayların içerisine çeker ki, biz mümkün olduğunca bu anlayışları genel ilke ve prensipler çerçevesinde yürütmek istiyoruz. O detaylar kamuoyu ile paylaşılacaktır” açıklamasını yaptı.
"GÜNLÜK KİRALANAN EVLER VEYA KISA SÜRELİ KİRALANAN EVLER MAALESEF TERÖRLE DE İLİŞKİLENDİRİLMEKTEDİR"
Günlük kiralık evler ile ilgili İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan çalışmalarda gelinen son nokta hakkında ise Soylu, şu bilgileri verdi:
“Bu önemli açıklarımızdan bir tanesidir. İçişleri Bakanlığı bu konu ile ilgili bir çalışma yapıyor. Günlük kiralanan evler veya kısa süreli kiralanan evler maalesef terörle de ilişkilendirilmektedir. Bu konuda günlük kiralanan evleri kimlerin ne için kiraladığı konusu terörü yakından ilgilendiren bir durumdur. Bu konuda çalışmalar devam etmektedir. Zannediyorum önümüzdeki günlerde bu konuda hem hükümetimiz ile hem de kamuoyu ile paylaşılacaktır.”
5 ilde terör saldırısı olabileceğine dair 81 ile yazı gönderildiğine yönelik soru üzerine Soylu, “Sürekli bir tedirginlik üzerinden hayatın olağan akışını sıkıntıya sokmak doğru değildir. Biz güvenlik tedbirlerimizi alırken bir takım istihbaratlara dayanarak çok doğal olarak kendi birimlerimizi uyarıyoruz. Bu konuda gelen istihbaratlar üzerinden bu istihbaratların bir bölümü doğru çıkabilir, bir bölümü de dayanaksız çıkabilir. Önemli olan bizim duyduğumuz yani gelen ihbar nereden gelirse gelsin biz bunları ciddiye almak durumundayız. Ama bunu manşetlere taşımak ve bunun üzerinden bunun sanki olacakmış gibi bir anlayışla yansıtmak sadece hayatın olağan akışını zedelemektir. Bizim görevimiz sakin olmak, milletimizi sakin tutmak ve güvenlik açısından alacağımız tedbirleri de almaktır” açıklamasını yaptı.
29 EKİM VE 10 KASIM
“29 Ekim ve 10 Kasım’da vatandaşlar toplu halde Anıtkabir’e ziyaret gerçekleştirebilecekler mi?” sorusu üzerine Soylu, şu cevabı verdi:
“Niçin olmasın. Bunu kapsamadığı apaçık ortada. Kızılay’da, hiçbir yerde herhangi bir sivil toplum örgütümüzün, herhangi bir mesleki kuruluşumuzun bir gösteri ve yürüyüşünün yapılması valiliğin iznine bağlıdır. Bir garipsenecek bir durum söz konusu değildir ve hassas dönemden geçtiğimiz için de bunu yapmak isteyenler tam da bunu istemeliler. Hassas bir dönemden geçiyoruz ve bu konuda bizim yapacağımız bir gösteride eğer valilik izin verirse bizim güvenliğimizi tam anlamıyla tesis edebilmek için buna bizim ihtiyacımız var demeliler. Biz asayiş uygulamaları, gece uygulamaları yapıyoruz ve vatandaşımızın büyük bir bölümü teşekkür ediyor.”
Erciş’te katledilen hem de valililik tarafından belediye meclis üyesi olarak görevlendirilen muhtara Cenabı Allah’tan rahmet, ailesine ve tüm muhtarlara başsağlığı dilediğini ifade eden Bakan Soylu, “Hassas bir dönemden geçtiğimiz hepimizin malumu. Bu hassas dönem içerisinde muhakkak ki huzurun, asayişin ve güvenin sağlanması da gerek illerimizi yöneten valilerimizin, gerek güvenlik kuvvetimizin, hükümetimizin ve devletimizin en önemli görevidir. Bir taraftan Musul’da dünyaca izlenen meseleyi bizler de ülkemizden izliyor, takip ediyoruz. Diğer taraftan Suriye ve Irak, diğer taraftan terör örgütleriyle mücadele DEAŞ ile PKK ile FETÖ ile tüm diğer terör örgütleriyle büyük bir mücadele ortaya koymaya çalışıyoruz. Güvenlik kuvvetlerimiz tüm bu çerçevenin içerisinde milletimizin hayatın olağan akışı içerisinde kendi günlük hayatını devam ettirmesi için elinden gelen bütün gayreti ortaya koymaktadır” diye konuştu.
“GÜVENLİK KUVVETLERİMİZİN HALKIMIZIN GÜVENLİĞİNİ ESAS ALMALARI EN ÖNEMLİ GÖREVLERİDİR”
“Sivil toplum örgütlerimizin, siyasi partilerimizin, mesleki kuruluşlarımızın 2911 sayılı gösteri ve toplantıyla ilgili bunları düzenleyen yürüyüşün esaslarını düzenleyen kanunla ilgili bize biraz hassasiyet göstermeleri temel beklentilerimizdir”
Bakan Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
“DEAŞ ile mücadele ederken DEAŞ’ın da ülkemizi yıldırabilmek için, PKK ile mücadele ederken PKK’nın terörün Türkiye’de bir yılgınlığa sebebiyet verebilmesi için çaba gösterdikleri de hepimizin de malumudur. Buna karşılık da daha dün gece bitti bu operasyon, 13 teröristi Tunceli’de etkisiz hale getirdik, 1 teröristi de yaralı olarak ele geçirdik. Sabah Erzincan’da 1 teröristi etkisiz hale getirdik, 1 teröristi de ele geçirdik. Türkiye’nin her noktasında terörle mücadele sürerken özellikle sivil toplum örgütlerimizin, siyasi partilerimizin, mesleki kuruluşlarımızın 2911 sayılı gösteri ve toplantıyla ilgili bunları düzenleyen yürüyüşün esaslarını düzenleyen kanunla ilgili bize biraz hassasiyet göstermeleri temel beklentilerimizdir. Güvenlik kuvvetlerimizin halkımızın güvenliğini esas almaları en önemli görevleridir. Burada bunu farklı noktalara çekmek, buranın üzerinden acaba siyaset yapabilir miyim diye bir soruyu ortaya koymaya çalışmak bugünün meselesi değildir. Herkesin anlayış göstermesi gerekir. Bizim için öncelikli insanımız ve onun güvenliğidir. Dönem dönem tedbirler alırız, bunlara yönelik bazen gevşetmeler ortaya koyabiliriz. Bunları yaparken de güvenliği ana konsantrasyon olarak ortada tutarız. Sebebi şudur, bu kadar geniş bir çerçeve içerisinde güvenlik kuvvetlerimiz başarılı operasyonlar yürütmektedirler. Bunların konsantrasyonlarını azaltmamak bizim bugünkü temel stratejimizdir. Bazen günde bulunduğumuz şehir olan Ankara’da söylüyorum 5-6-7 tane topluma açık yerlerde gösteri düzenlenmesi talep edilmektedir. Bir taraftan güvenlik kuvvetlerimizin bunların güvenliğini alma konusunda çaba ortaya koyarken, diğer taraftan da terör örgütleriyle canhıraş bir mücadele etmesi elbette yapılabilirdir. Ama bugün önceliğimiz farklıdır ve bunu öne almak durumundayız.”
“29 EKİM, BUNUN 10 KASIM İLE İLİŞKİLENDİRİLMESİ DE SON DERECE ABESTE İŞTİGALDİR”
“Bunun 29 Ekim, bunun 10 Kasım ile ilişkilendirilmesi de son derece abesle iştigaldir” diyen Soylu, “Bir de bilmemezliktir. 2911 ayrıdır, resmi törenlerin organizasyonu ve koordinasyonu, bunun kanunumuzla tanımlanması apayrı bir sürecin kendisidir. Ama bu kadar önemli bir sürecin içerisinden yürürken özellikle sorumluluk sahiplerinin biraz daha empati kurmalarını, halkımızın güvenliğinden sorumlu olan hükümet yetkilileri olarak beklediğimizi ifade etmek istiyorum. Herkes rahat olsun. Biz güvenlik tedbirlerini milletimizin daha rahat yaşamasını teminen ortaya koymaya çalışıyoruz. Günlük hayatın akışında herhangi bir problem söz konusu değildir. Ama birilerinin milletin huzurunu, sükununu ve hayatın olağan akışını etkileyecek girişimlere de müsaade etmemiz gerekli olduğunu, teröre bu şekilde engel olmanın gerekli olduğunu görevimiz olarak biliyoruz. Bayramlarda ne herhangi bir erteleme söz konusu ne de böyle bir akıl söz konusudur. Bunun çarpıtılması ortadadır” açıklamasında bulundu.
(İHA)