Milli Savunma Bakanı Işık, HAVELSAN Simülatör Merkezi’ndeki AW-139 Simülatör Açılış Töreni’ne katıldı. Burada gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Işık, TSK’nın Başika’da bulunma sebebini hatırlatarak, "Türkiye olarak biz, özellikle Irak’ın toprak bütünlüğüne ve egemenlik hakkına sonuna kadar saygılı olduğumuzu, Irak’ın başarısını, Türkiye’nin başarısı olarak gördüğümüzü, Başika’daki bulunma sebebimiz de kesinlikle o bölgede DEAŞ’a karşı bölge insanının eğitilmesi ve DEAŞ’la mücadelede bölge insanına destek vermek ve aynı zamanda da bölgeden Türkiye’ye yönelik terörü engellemek olduğunu ifade ettik. Bu konularda Irak’la Türkiye arasındaki iletişimin sürekli olması, iletişimde bir kesinti olmamasının önemini karşılıklı olarak teyit ettik. Genel anlamda olumlu bir görüşme gerçekleşti. Şu anda da bu olumlu görüşmelerin sahada kısmi de olsa yansımalarını görüyoruz. Bu açıdan bu iletişimi, bu görüşmeleri Bağdat yönetimiyle, Kuzey’deki Bölgesel Yönetimle görüşmelerimizi devam ettireceğiz. Türkiye bu noktada özellikle tavrını baştan beri net olarak ortaya koymuş bir ülkedir ama her duruma da hazır olacağız. Her ihtimale karşı da hazırlıklarımızı sürdüreceğiz. Dünkü Genelkurmay Başkanımızın, Kuvvet Komutanlarımızın özellikle sınırı ziyaretini de bu kapsamda değerlendirmek lazım. Birliklerimizin denetlenmesi ve bundan sonraki süreçle ilgili değerlendirmeler yapılması açısından önemli ve iyi bir ziyaret olduğunu değerlendiriyorum" diye konuştu.
"SAVUNMA VE GÜVENLİK KONULARININ GÜNLÜK SİYASET POLEMİĞİNİN DIŞINDA TUTULMASI GEREKİR" Bakan Işık, bir gazetecinin, "Dün Anıtkabir’deki kutlamalar esnasında, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, polisle bir tartışma yaşamıştı, kendisi ’Bunu yapanlar AK Parti’nin silahlı kuvvetleridir’ diye bir eleştiride bulundu siz ne söylemek istersiniz?" sorusu üzerine şöyle cevap verdi:
"Çok talihsiz bir açıklama olarak değerlendiririm. Engin Bey’le Meclis’te birlikte çalışmış bir arkadaşı olarak Engin Bey’e yakışmayan bir açıklama olarak değerlendiriyorum. Belli konular polemik malzemesi yapılamaz. Türk Silahlı Kuvvetleri, Güvenlik Güçleri günlük siyasetin polemik malzemesi haline getirilimez. Eğer Engin Bey’ yapılmış olan yanlış bir uygulama varsa bu uygulamanın üüzerine gidilir ve aynı yanlışın bir daha tekrar etmemesi noktasında da gereken tedbir alınır. Bu Engin Bey’e de olabilir, bir AK Parti’li milletvekiline de olabilir, bir başkasına da olabilir, önemli olan münferit olayları genellememek ve bunun üzerinden bir siyasi polemik yapmamak. Bu noktada özellikle herkesin daha dikkatli olması lazım, bakın hem ülkemizde hem bölgemizde çok önemli gelişmeler var. Böyle dönemlerde birlik, beraberlik, karşılıklı anlayış çok önemli. Özellikle savunma ve güvenlik konularının günlük siyaset polemiğinin dışında tutulmasında Türkiye açısından büyük fayda görüyorum."
TELAFER SAVUNMASI "Çok talihsiz bir açıklama olarak değerlendiririm. Engin Bey’le Meclis’te birlikte çalışmış bir arkadaşı olarak Engin Bey’e yakışmayan bir açıklama olarak değerlendiriyorum. Belli konular polemik malzemesi yapılamaz. Türk Silahlı Kuvvetleri, Güvenlik Güçleri günlük siyasetin polemik malzemesi haline getirilimez. Eğer Engin Bey’ yapılmış olan yanlış bir uygulama varsa bu uygulamanın üüzerine gidilir ve aynı yanlışın bir daha tekrar etmemesi noktasında da gereken tedbir alınır. Bu Engin Bey’e de olabilir, bir AK Parti’li milletvekiline de olabilir, bir başkasına da olabilir, önemli olan münferit olayları genellememek ve bunun üzerinden bir siyasi polemik yapmamak. Bu noktada özellikle herkesin daha dikkatli olması lazım, bakın hem ülkemizde hem bölgemizde çok önemli gelişmeler var. Böyle dönemlerde birlik, beraberlik, karşılıklı anlayış çok önemli. Özellikle savunma ve güvenlik konularının günlük siyaset polemiğinin dışında tutulmasında Türkiye açısından büyük fayda görüyorum."
Bakan Işık, bir gazetecinin Telafer’i savunan Şii ve Sünni Türkmen’lerin bir araya gelmesi ile ilgili sorusu üzerine, "Biz Türkiye olarak insanların kendi vatanlarını savunmasını destekliyoruz. Telafer bir Türkmen şehridir, bu Türkmen’lerden bazıları Sünni’dir bazıları Şii’dir. Türkiye olarak biz, Sünni ve Şii Türkmen’lerin bir araya gelerek Telafer’i DEAŞ’tan kurtarmanın, DEAŞ’ı Telafer’den temizlenmesiyle ilgili çalışmaları destekliyoruz. Burada da Sünni ve Şii Türkmen’lerin işbirliği yapmasını, el ele vermesini, birlikte bu mücadeleyi yürütmesinden de memnuniyet duyuyoruz. Bizim buradaki hassaiyetimiz, bölgeye yabancı milisilerin gelmesi ve DEAŞ’tan temizlendikten sonra bölgenin demokratik yapısının değiştirilmesi hamlesidir. Türkiye buna karşıdır, yoksa ister Sünni olsun ister Şii olsun, Telafer’lilerin kendi topraklarını savunma hakkı Türkiye’nin baştan beri desteklediği, saygı gösterdiği ve elinden gelen tüm desteği verdiği bir haktır. Bu noktada Türkiye’nin hiçbir tereddütü yok. Biz, hiçbir zaman Şii, Sünni ayrımına girmiyoruz, bizim için önemli olan bölgedeki var olan demokratik yapının değiştirilmemesi ve terör örgütlerinin DEAŞ’la mücadele bahanesiyle bölgede yeni alanlar kazanıp, yeni bölgeler oluşturmasına müsaade edilmemesi. Bu konuda Türkiye’nin duruşu açık ve net, destekliyoruz, bu konuda da Türkiye elinden hangi destek gelirse bunu yapmaya da hazırdır. Dün bunu Irak’ın Ankara Büyükelçisi’ne de özellikle ifade ettim" ifadelerini kullandı.
TSK KIYAFET DEĞİŞİKLİĞİ TSK’da yapılan kıyafet değişikliğine ilişkin soru üzerine de Bakan Işık, "Sadece Türk Silahlı Kuvvetleri’nde çalışan sivil kadın memurlarımızın ve işçilerimizin başörtüsü yasağının kaldırılmasıyla ilgili bir teknik düzenleme, onun dışında bir kapsam yok. Sakal serbest bırakılıyor diye bir şey yok, sadece asker olmayan, kadın mensuplarımızın gerek askeri iş yerlerine gerekse memur olanlarından kendi iş yerlerine başörtüyle gidebilmelerinin önünü açan bir düzenlemedir" açıklamasını yaptı.
DERİK, TERÖR SALDIRISI Bakan Işık, Mardin Derik’te gerçekleşen terör saldırısıyla ilgili ise, "Türkiye terörle mücadele ediyor ve 35 yıllık terörle mücadele tarihinde neredeyse Türkiye’nin en yoğun mücadele ettiği dönemi yaşıyoruz. Terör örgütü de bu süreçte en ağır darbeleri üst üste alıyor. Gerçekten terörle ve teröristle mücadele de çok ciddi başarılar elde ediyor. Bir taraftan teröristle amansız mücadele yürütülürken diğer taraftan da bölge halkının günlük hayatını kolaylaştıracak, bölge halkının refah seviyesini arttıracak, bölge halkının duygusal bağı var olan o güçlü duygusal bağlarını daha da güçlendirecek adımları atıyoruz. Bu da tabii terör örgütünü son derece kızdırıyor, hırçınlaştırıyor ve terör örgütünün, bölge halkının bu milllete olan aidiyetinin güçlenmesinden duyduğu rahatsızlığı özellikle eylemlerle ortaya koymaya çalışıyor. Derik’te Kaymakamımız aynı zamanda Kayyum olarak atanan arkadaşımızdı, bunlar belediyelerde tek görevleri, maalesef kendilerine biçtikleri tek misyon terör örgütüne kaynak aktarmaktı, bunlar tespit edildikten sonra da görevden alındılar yerlerine de kayyumlar atandı. Kayyumlar atanır atanmaz da bölgede ciddi bir değişiklik görünmeye başlandı. Belediye hizmetleri daha görünür hale geldi, yollar, kaldırımlar, asfaltlar, alt yapı, içme suyu, kanalizasyon, bu hizmetlerde ciddi bir artış oldu. Bu da bölge halkının çok ciddi memnuniyetini kazandı. Bu hizmetler verilmeye başlayınca bölge halkının teveccühü daha da artınca terör örgütü çılgına döndü ve bu tip eylemeleri yapmaya başladı. Bir zaafın olup olmadığı konusu mutlaka araştırılıyor, onu İçişleri Bakanlığımız her yönüyle araştırıyor. Ancak bu zor mücadeleyi sabırla vereceğiz ve inşallah bu mücadeleyi de Türkiye olarak kazanacağız. Hiçbir terör örgütü bugüne kadar başarılı olmadığı gibi PKK terör örgütü de bütün uzantılarıyla, destekçileriyle mağlup olmaya mahkumdur" değerlendirmelerinde bulundu.