Özvar, burada yaptığı konuşmada üniversitelerin Türkiye’nin sosyal ve kültürel hayatına değer katması gerektiğine, toplum ve üniversite arasındaki ilişkininin güçlendirilmesinin önemine inandıklarını belirtti.
Özvar, “Bu bağlamda, üniversitelerimizin bilimsel çalışmalarını ülkemizde ve uluslararası platformlarda görünür kılmak ve bilimle toplum arasındaki bağları geliştirmek hedefiyle Yükseköğretim Kurulu bünyesinde Bilim İletişimi Ofisini tesis ettik. Benzer ofisler kısa zamanda üniversitelerimiz bünyesinde de kurulacaktır.” dedi.
Bilim İletişimi Ofisinin tüm şehirlerdeki üniversitelerle eş zamanlı olarak mayıs ayında Bilim Kafe etkinliğini başlatacağını duyuran Özvar, şöyle devam etti:
“Düzenli bir şekilde devam etmesini planladığımız bu etkinlik ve genel manada bilim iletişimiyle; üniversitelerin ürettikleri bilginin toplumda anlaşılır ve erişilebilir hale gelmesini, bilime olan güvenin artmasını, üniversitelerin şehirlerine ve bölgelerine sağladıkları katkıların, yerel ve küresel sorunların çözümüne sundukları desteklerin ve gelecek için üstlendikleri aktif rolün görünür olmasını; özetle ifade etmek gerekirse bilim ve toplum arasında güçlü bir köprü kurulmasını amaçlıyoruz.”
“Hedefimiz üniversitelerimizin dünyada ilk 100’e girmesi”
Üniversitelerin başarısının Türkiye’nin başarısı anlamına geleceğini vurgulayan Özvar, “Yükseköğretim Kurulu olarak bu anlayışla ve büyük bir sorumluluk bilinciyle hareket ediyor, üniversitelerimizin ülkemize sunacağı katma değerin en üst seviyede olması için büyük gayret sarf ediyoruz.” dedi.
Özvar, “Son 20 yılda Türk yükseköğretim sistemi, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği ve kararlı politikaları sayesinde büyük bir atılım gerçekleştirmiştir. Bugün, 208 üniversite, 185 bine yakın akademisyen ve yaklaşık 7,5 milyon öğrenciyle dünyaca imrenilen bir kapasiteye ulaşmış durumdayız.” diye konuştu.
Üniversitelerin son yıllarda gösterdiği başarılı performansın, uluslararası üniversite sıralama kuruluşlarının 2025 yılında ilan ettiği sıralamalarda da açıkça görüldüğüne dikkat çeken Özvar, “İlk 500’e giren üniversite sayımız artmıştır ve önümüzdeki yıllarda artmaya devam edeceği anlaşılmaktadır. Artık ilk 300’de yer alan üniversitelerimiz de bulunmaktadır. Şimdiki hedefimiz, üniversitelerimizin dünyada önce ilk 200’e sonrasında ise ilk 100’e girmesidir. Bunun ulaşılabilir bir hedef olduğuna inanıyorum.” dedi.
-Üniversite sektör iş birliği vurgusu-
Özvar, Türkiye’de kalkınmanın, üniversite eğitiminin ekonomik dönüşüm süreçlerine güçlü bir şekilde entegre olmasına bağlı olduğunu düşündüklerini ifade etti. Özvar, “Bu nedenle, üniversitelerin sektörle ortak hareket ettiği, iş dünyasının ihtiyaç duyduğu becerilere sahip mezunlar yetiştirdiği bir sistem inşa etmeyi öncelikli bir mesele olarak görüyoruz.” dedi.
Türkiye’de yükseköğrenime erişim talebinin hâlâ güçlü bir şekilde devam ettiğine dikkat çeken Özvar, bütün gençlere eşit şartlarda ve makul maliyetle üniversiteye erişim imkânı sunmanın önem verdikleri konuların başında geldiğini ifade etti.
“Öncelikli gündem maddelerimiz…”
Türkiye’nin yükseköğretimde kapsayıcılık ve erişilebilirlik bakımından dünyada en başarılı ülkelerden biri konumunaulaştığını vurgulayan Özvar, şöyle devam etti:
“Bundan sonraki dönemde üzerinde en fazla duracağımız husus, sahip olduğumuz yükseköğretimdeki bu büyük kapasitenin niteliğini ve kalitesini daha da yukarı taşımak olacaktır.
Öğrencilerimizin en iyi öğrenim imkanlarına kavuşması, akademisyenlerimizin nitelikli yayın ve proje sayısının artırılması, üniversitelerimizin uluslararası görünürlüğünün ve saygınlığının yükseltilmesi, uluslararası akademisyen ve öğrenci hareketliliğin artırılması, istihdam dostu bir yükseköğretim sisteminin oluşturulması öncelikli gündem maddelerimiz durumundadır.” dedi.
“Yükseköğretimde çarpıcı bir dönüşümün temelleri atıldı”
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, son dönemde, yükseköğretimde çarpıcı bir dönüşümün temellerini attıklarını belirtirken başta yapay zekâ olmak üzere dijital teknolojilerde ve bilişim sektöründe yaşanan köklü değişimi yakından takip ettiklerini söyledi.
Özvar, “Proaktif bir anlayışla Türkiye’yi bu alanlarda lider ülke yapmak adına politikalar geliştiriyoruz. Bu bağlamda, geçtiğimiz yıl 20 üniversitemizde 72 yapay zekâ ve bilişim temelli ön lisans ve lisans programı açtığımızı hatırlatmaktan memnuniyet duyuyorum. Bu yıl, bu tür programlara sahip üniversite sayısını 70’e çıkarmayı planlıyoruz. Atılan bu adımlar sayesinde, ülkemiz yapay zekâ ve dijital teknolojiler konusunda dünyada söz sahibi ülkelerden biri olacaktır.” diye konuştu.
Dijital ve yeşil dönüşüm konularının Yükseköğretim Kurulunun da daimi gündemi olduğunu ifade eden Özvar, “Yükseköğretimde dijitalleşmeyi, sürdürülebilirliği, istihdam odaklı yaklaşımı ve üniversite-sektör iş birliğini teşvik etmek adına yeni adımlar atıyoruz.” dedi.
“Bilimsel üretkenlikte dünyada 17. sıraya yükseldik”
Özvar, Türk akademisyenlerin nitelikli uluslararası yayın ve projelerinin sayısının her geçen gün arttığına işaret ederek, “Bugün, Türkiye bilimsel üretkenlikte dünyada ilk 17 ülke içinde yer almaktadır. Bunu yeterli görmeyip daha iyisi için büyük bir gayretle çalışmaya ve üretmeye devam ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Özvar, konuşmasının sonunda nazik davetleri ev sahipliği için TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a şükranlarını iletti.
Kaynak: yok.gov.tr