Su değirmenleri teknolojiye direniyor
Su değirmenleri teknolojiye direniyor
Geçmişte un ihtiyacını karşılamak için kullanılan su değirmenleri, gelişen teknolojiyle birlikte tarihe karışmamak için direniyor. Su değirmenlerinin gür sesi yerini sessizliğe bırakırken, Ordu’da birkaç değirmen faaliyetini devam ettiriyor....
Su değirmenlerinin gür sesi yerini sessizliğe bırakırken, Ordu’da birkaç değirmen faaliyetini devam ettiriyor. Terk edilen değirmenlerin büyük bölümü yağan yağmurlar sonucu oluşan sellerde yıkılarak atıl durumda duruyor. Günümüzde az da olsa varlığını sürdüren su değirmenlerinin sahipleri, değirmenlerinin bakımını ve tamirini yaparak çalışır vaziyette hazır tutuyor. Geçmiş yıllarda yoğunluk nedeniyle değirmende sırayla mısır öğütüldüğünü belirten değirmen sahipleri göç nedeniyle köylerin boşalması ve mısır tarımının yapılmamasının değirmenleri susturduğunu söylüyor.
Fatsa’ya bağlı Yalıköy Mahallesi’nde bulunan su değirmeni halen faaliyetini sürdürürken değirmen sahibi Süleyman Aydın, "Dedemin mirası olduğu için değirmenimizi kapatmıyoruz. Değirmenimizi kullanmaya çalışan vatandaşlara da ücretsiz olarak çalıştırıyoruz" dedi.
"DEDEMİZİN VASİYETİ OLMASA BELKİ DE BİZ DE BAKMAYACAĞIZ"
Yalıköy Mahallesi’nde bulunan değirmenin 1938 yılında yapıldığını belirten değirmen sahibi Süleyman Aydın "1944 yılından bu zamanda kadar değirmenimiz faaliyetini sürdürüyor. Büyük babamızdan bize kadar intikal ediyor. Vasiyeti üzerine değirmeni senelerdir bakımını yapıyoruz. Halk yararına Fatsa ve Perşembe ilçelerinde bulunan tüm vatandaşlar buradaki değirmenimizi kullanıyorlar. Bu iki ilçede oturup da buraya uğramayan vatandaşımız kalmamıştır diyebilirim. Bu yörede eskiden 12’ye yakın değirmen vardı ve artık tek olarak Yalıköy’deki değirmenimiz kaldı. Dedemizin vasiyeti olmasa belki de biz de bakmayacağız diyebilirim. Evimizin yanında bulunuyor ve bakımını yapıyoruz su değirmeninin. Bu değirmenimiz şimdiye kadar faaliyetini sürdürdü ve bundan sonra da faaliyetlerine devam edecektir. Öğütülen mısırın unu ile evde her şeyde kullanıyoruz diyebilirim. Su değirmenimizde en yoğun aylar mısır biçim zamanı oluyor. Ağustos ayında başlar ve kasım ayının sonuna kadar devam eder öğütmeler. Değirmenimiz yılın 12 ayı boş kalmıyor. Vatandaşlar geliyor değirmenlerimizi kullanıyorlar. Gece gündüz demeden burada hizmeti veriyor hayır dualarını alıyoruz vatandaşlarımızın" diye konuştu.
"UNUN LEZZETİ ÇOK AYRI"
Değirmenin nasıl çalıştığını anlatan değirmenci Mustafa Ünlü, "Mısırımızı değirmenimizin öğütülecek yerine koyuyoruz. Değirmenimiz suyun gücüyle dönmeye başlayınca unumuzu yapmaya başlıyoruz. Teknolojiye direnen bölgede tek değirmenimiz burası diyebilirim. Elektrikli değirmenler de var ama su değirmenlerinden aldığımız lezzeti alamadığımız için pek tercih etmiyoruz. Mevcut değirmenimizi vatandaşlarımız gelip tercih ediyorlar. Karadeniz Bölgesi’nde öğüttüğümüz un ile birçok yemek yapılıyor. Sağ kaldıkça bu değirmenimize sahip çıkacağız ve bizden sonraki nesile de değirmenin nasıl un öğüttüğünü gösterdik onlar devam ettirecekler. Su değirmenlerini hep açık tutup çalıştırmaya hayatımız boyunca devam ediyoruz" şeklinde konuştu.
Su değirmenlerinin unlarının çok lezzetli olduğunu dile getiren Yalıköylü vatandaşlardan İdris Ulu, "Bölgede vatandaşlar olarak su değirmenlerini tercih ediyoruz. Unun lezzeti çok ayrı. Bu tip değirmenlerin sayısı çok az bu bölgede ve bu değirmen tek diyebilirim. Lezzetini bilen su değirmenlerinden vazgeçemiyor" açıklamasını yaptı.
Su değirmeninden çıkan unun çok lezzetli olduğunu belirten Lütfi Aydın ise şunları söyledi: "Hamsi zamandı geldi ve Karadenizlilerin vazgeçilmez yemeğidir. Hamsi ve diğer balıkların unlanmadan kızartması olmaz. Mısır ekmeği ve Karadeniz’in milli yemeği olan karalahana yemeği ile çok güzel oluyor. Yoğurtun içine mısır ekmeği doğrayıp yemek çok ayrı bir lezzet. O yüzden burada öğüttüğümüz mısır unu lezzetli olmak zorunda ve bu yüzden su değirmenlerini yöre halkı olarak tercih ediyoruz. Bu bölgede elektrikli değirmen de var ama çok tercih edilmiyor çünkü un kalitesi iyi değil. Su değirmenlerini tercih ediyoruz lezzeti çünkü bambaşka."
(İHA)