TÜSİAD ABD Başkanlık seçimini yakından izliyor

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes, ABD’deki başkanlık seçimlerini yakından izlediğini belirterek, “Bize göre ortak değerlerimizin ön plana çıkması, ortak çıkarlarımızı da daha iyi gösterecektir” dedi.
Symes, TÜSİAD Genel Merkezi’nde düzenlenen ‘ABD Başkanlık Seçimleri, İç Dinamik ve Küresel Etkiler’ konulu konferansta ABD’de yapılacak olan başkanlık seçimi üzerine konuştu. ABD’deki başkanlık seçimlerini yakından izlediğini belirten TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, “İkili ilişkilerimizi stratejik ya da model ortaklık olarak adlandırdığımız Obama döneminin başlangıcındaki iyimser dönemlerden bölgemizdeki gelişmelerin etkisiyle bir ölçüde uzaklaştık. Ortak çıkar ve dengelerimizden ziyade karşıtlık noktalarımız son dönemlerde daha çok ön plana çıkmaya başladı. Bu son derece üzücü bir gelişme. İki müttefik ülkenin farklı çıkarlara sahip olması son derece doğaldır. Ancak bunları mevcut kurumsal diplomatik mekanizmalarla ve karşılıklı güven esasına dayalı şekilde çözerek karşımızdaki ortak sorun ve tehditlerle mücadele kapasitesinin arttırılmasını beklememiz de bir o kadar doğaldır. Bizim inancımız hangi yönetim gelirse gelsin bu yönde hareket edileceği yönündedir. Bu kadar iç ve dış sorunla boğuşurken dostlarımızı arttırıp düşmanlarımızı azaltma hedefine odaklanmışken aksi bir gelişmenin hiç kimsenin yararına olmayacağı ve hepimize kaybettireceği düşüncesindeyiz” şeklinde konuştu.

“BİZE GÖRE ORTAK DEĞERLERİMİZİN ÖN PLANA ÇIKMASI, ORTAK ÇIKARLARIMIZI DA DAHA İYİ GÖSTERECEKTİR”
“Türkiye’nin bölgesel ve güvenlik kaygılarına daha duyarlı ve dayanışmacı ancak demokrasisindeki ciddi sorunları da normalleşme, evrensel standartlarda özgürlükler, laik hukuk devleti, toplumsal uzlaşma ve bölgesel barış yönünde aşmasını kolaylaştırma yönünde atılacak adımlar hepimizin dileğidir” diyerek sözlerine devam eden Cansen Başaran Symes, “Bize göre ortak değerlerimizin ön plana çıkması, ortak çıkarlarımızı da daha iyi gösterecektir. İçerideki ve dışarıdaki gelişmeler birbirinden bağımsız olarak görülemeyeceğine göre olağanüstü hali aşmış, demokratik ve toplumsal uzlaşmasını sağlamış bir Türkiye’nin uluslararası plandaki karşılığının da, barışçı ve itibarlı bir ülke olması gerekir. Oldukça zor bir dönemden geçerken iyimser olmaya her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var. Ama gerçekleri de yadsıyamayız. Önümüzdeki hafta gerçekleştireceğimiz Washington ziyaretinde görüşmelerimizde de bu hususları kapsamlı olarak ele alacağız” diye konuştu.
(İHA)