24 Saat Güncel Haber Arama Motoru | Haber Scripti | Haber Yazılımı | Hosting

Memur-Sen İl Temsilcisi Şeker:

EĞİTİM

15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ/PDY örgütü mensubu olmayan masum kamu çalışanlarının da açığa alındığına dikkat çeken Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi Numan Şeker, “Örgütle hiçbir bağlantısı olmayan masum kamu çalışanlarının...

15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ/PDY örgütü mensubu olmayan masum kamu çalışanlarının da açığa alındığına dikkat çeken Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi Numan Şeker, “Örgütle hiçbir bağlantısı olmayan masum kamu çalışanlarının da açığa alındığını görmekteyiz. Kamuda gerçek FETÖ terör örgütü mensupları ortaya çıkarılmalıdır” dedi.
30 bin kamu çalışanı üyesi ile Bursa’nın yetkili ve etkili sendikası olan Memur-Sen Bursa İl Temsilciliği, darbe girişimi sonrası kamuda yaşanan açığa alınmaları değerlendirdi. Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Bursa İl Temsilcisi Numan Şeker, “Devlet, , darbe girişimcilerinin ve kamu içindeki destekçilerinin temizlenmesi, ilişki ağının çökertilmesi, kamu gücüyle halka darbe indirilmesinin önünün kesilmesi, cuntacılarla ilişkisi olanlar varsa bunlar hakkında gerekli hukuki ve idari işlemin yapılabilmesi için hukuken açığa alma işlemine müracaat edebilir. Olağanüstü hallerde bu tür durumlar olağandır. Elbette devlet ve onu temsilen yetkili makamlar uygulanacak kararları, yapılacak her tür iş ve işlemleri anayasanın verdiği yetkiler çerçevesinde, çizilen sınırlar içerisinde sonuna kadar kullanmalıdır Bazı kamu kurumlarında, FETÖ ile mücadele etmek yerine, hesap görülmek istenen kişileri görevden uzaklaştırma, masum insanları tabelaya yansıtmayla, kamuoyuna paralelle mücadele numarası yapılmaktadır. Paralel olmadığı açıkça bilinen masum insanların idari tasarruf adı altında bu nazik dönemde görevden uzaklaştırarak, ‘itibar suikastı’ ile kendi kişisel hesabını, maalesef milletin hesabının üstünde tutmaktadır. Paralel ihanet çetesinin bütün uzuvlarının koparılması, tüm uzantılarının sökülüp atılması, hakkın teslim, adaletin tesis edilmesi gereken bu netameli dönemde, bazıları şahsi hesaplarını görmek için bulanık suda ava kalkışmış, süreci zehirlemiş, verilen mücadelenin mukaddesatına zarar vermiştir” diye konuştu.
Bursa’da en çok açığa almaların Milli Eğitim’de olduğunun altını çizen Başkan Şeker, bakanlık tarafından gönderilen listelerdeki kişilerin paralel yapı ile bağlantısı olmayan kişiler olduğunu belirterek, “Bursa İl Milli Eğitim’de bakanlık tarafından gönderilen liste ile 898 eğitim çalışanı açığa alınmıştır. Ama bu hain FETÖ çetesinin milli eğitimde öncülüğünü yapan kriptolar, abiler ve ablaların bu listelerde olmadığını, üyelerimizden bize yapılan dönüşler sonucunda yer almadığını görüyoruz. Aldığımız duyumlara göre bununla ilgili gerekli açığa alınan personel sayısının artacağı anlaşılıyor. Bursa da OHAL sonrası ilk kararname ile çok sayıda vakıf, dernek ve sağlık kuruluşu paralel devlet yapılanması ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle kapatıldı. Bir üniversite ve 30 eğitim kurumuna el konuldu. Kararnameyle kapatılan bu eğitim kurumlarının bazıları vakıflara ait olduğu için vakıfların her türlü taşınır ve taşınmaz mal varlıkları, alacakları, hakları, belgeleri ve evrakları Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bedelsiz olarak devredilecek. Kapatılan üniversitelerin mal varlıkları ise Hazine’ye devredilecek. Türkiye, bu açık darbe ve işgal kalkışmasına rağmen hukuk devleti niteliğini askıya almadan bütün tedbirleri almalı, uygulanacak kararları, yapılacak her tür iş ve işlemleri anayasanın verdiği yetkiler çerçevesinde, çizilen sınırlar içerisinde kullanmalıdır” şeklinde konuştu.
“Milli iradeye sahip çıkma niyetinde olmayanlar da açığa alınmalı”
Açığa almalarda ilgili makamların millet iradesine sahip çıkma niyetinde olmayanların da gözden geçirilmesi gerektiğini ifade eden Şeker, “Adamlığın en çok lazım olduğu, yetkinin kullanılmasının en büyük hizmet olduğu bu dönemde millet iradesine sahip çıkma niyetinde olmayan, bu mücadelenin açık tarafı olma konusunda tereddüt yaşayan hiç kimseyi görevde tutmamalıdır. Geniş yetkilere sahip, normal zamanlarda bile personel hakkında kapsamlı tasarruf hakkı olan makamın en lazım olduğu zamanda kafasını kuma gömmesi, kendini korumaya alması milletin geleceğini karartmaktır. İnisiyatif alamayan, kurumsal mücadele yerine kişisel hesaplaşmayı seçen, masumları mağdur, hain iş birlikçileri mağrur eden tipler de suça ortak bilinmeli, temizliğe tam da buradan başlanmalıdır” dedi.
Alınan karar kapsamında açığa alma işlemlerinin ihtiyatlı bir şekilde ilgili makamlarca yapılması hususunda uyarıda bulunan Şeker, “İlgili makamlarca suç unsuru bulunulup bulunulmadığı araştırıldıktan sonra suçsuz bulunan kamu görevlilerinin mahrum bırakıldıkları haklarıyla birlikte görevine iade edileceğinin bilinmesi gerekmektedir. Bu ayıklama ve cezalandırma süreçleri işletilirken delil, belge ve kati bilgiler ışığında hareket edilmeli, subjektif yaklaşımlardan, duyumlardan, kişi inisiyatifine dayalı değerlendirmelerden uzak durulmalı, masum insanlar her ne şekilde olursa olsun mağdur edilmemelidir” diyerek, sözlerini şu cümlelerle noktaladı: “Yaşanan tüm bu süreçlerde herhangi bir haksızlığa meydan verilmemesi, adaletin tüm boyutlarıyla tesis edilmesi en büyük beklentimizdir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.