Bu sistemlerden birisi ilahi, diğeri de beşeri sistemdir. İslam, Hazreti Muhammed’in önderliğinde başlayan, kısa sürede dünya genelinde kabul gören bir din olarak kendi sisteminin temellerini atmayı başarmıştır. İ slami ve insani sistemden hoşnut olmayan beşeri sistem taraftarları ile ciddi bir var olma yok olma savaşına girilmiştir. Kitaplı dinlerin sonuncusu İslam’dır. Allah’ın değişik dönemlerde farklı milletlere gönderdiği kitapların tamamı, ‘’Tevhid Dini’’ ana mesajı ile gönderilmiştir. Bu kitaplar, İslam ve tevhid temelinde gönderildikleri ve hepsinin ana mesajı aynı olduğu halde sonradan dejenarasyona uğratılmışlardır. Bu yüzden Cenabı Allah, son kitap olarak Kuran’ı, son peygamber olarak da Hz.Muhammed’i göndermiş, görevlendirmiştir. Bozukluklar düzeltilsin, Zarar verenler imha edilip ayıklansın amacıyla..
Kendilerini İbrahim’in dininde ve doğru yolda sanan o günkü Cahiliye Arapları ise yeni dini ve müslümanları düşman olarak görmüş, yok etmek için tüm güçleri ile savaşmışlardır. Çağdaş Cahiliye diyebileceğimiz günümüz küfrü de İslam’la olan savaşını acımasız, gaddar, zalim ve soy kırımcı bir anlayış içinde bu gün de devam ettirmektedirler.
Osmanlı İ mparatorluğu ilahi sistemin temsilcisi olarak, cihanı altıyüz yıl yönetmiştir. Osmanlı yönetiminde kimsenin diline, dinine, yaşam biçimine müdehale edilmemiştir. Gayrimüslim vatandşlar diledikleri gibi yaşama şansı bulmuşlar, adil bir anlayış içinde yönetilmişlerdir. Fakat bu soysuzlar, İslama karşı olan düşmanlıklarından hiç mi hiç vaz geçmemişlerdir. Nankör köpek soyları küresel kafirler yani Batılılar, gizli çalışmalar yürüterek, sayısız tuzaklar kurarak, şeytanın bile aklına gelmeyecek hilelere baş vurup, Osmanlı’nın yıkılması için ellerinden gelen her şeyi yapmışlardır. Sonunda yerli satılmışlarla ortaklık kurmuş ve Osmanlı’nın yıkılışını el birliği ile gerçekleştirmişlerdir.
İslam’ın, kendi zalim ve fasık düzenleri için çok büyük tehlike olduğu bilinci ile İslam’ı bitirme organizasyonlarına girmişlerdir. Çok sayıda İngiliz ajanı, İ slam Din’i konusunda üst düzeyde eğitilmişlerdir. Kadınlı, erkekli ajanlar saf, temiz ve içinde hiç bir kötülük taşımayan müslümanların bulunduğu her yerde görevlerini yürütmüşlerdir. Bazıları o kadar önemli konumlara gelmiş ki, müslümanlar onları İslam uleması olarak algılamışlardır. Bunlar müslümanlar arasında sözü dinlenen nüfuzlu şahsiyetlere bile dönüşmüşlerdi. Bizden görünüp bizden olmayan dönmeler ve menfaat şebekeleri de sömürgeci Batılılar ile işbirliğine girişmiş, İslam giysileri giyerek, bir çok tarikatlar kurmuş ve İngiliz ajanlarına tam destek vererek yeni bir İslam tipi yaratmaya çalışmişlardır. Günümüzün Fetö'leri, Adnan Oktar'ları ve daha nice yüzlerce benzerleri gibi.
Müslüman tebaa, halife ve şeyhu’l-İ slam önderliğindeki divan tarafından yönetilirdi. Bu müesseseler yasaklandı. İslam sahipsiz bırakıldı. Bununla yetinmeyip, İslam’ı aslından, alimlerden koparıp içi boşaltılmış ve uyduruk bir din haline getirmeye çalıştıla.Önemli ölçüde de başarılı oldular. Camileri kapattılar. Bir kısmınıda ahır yaptılar. Gerçek İslam alimlerini idam ettiler. Ezanı Muhammedi’yeyi yasakladılar. Yaşar Nuri gibi din adamları yetiştirdiler. Büyük bir ikna kabiliyeti olan bu şahıs ve benzerleri benim de gönlümde yer edinmişlerdi. İnanmıştık. Yeni, doğru ve günümüz şartlarına uygun yorumlanan bir İslam anlayışının geleceğini beklerken bir de baktık ki, adam zıvanadan çıkmış. Son zamanlarda kemalistlerle kuzu sarması olan bu şahıs öyle bir sapıttı ki, haşa sanki Allah yoktur diyecek duruma gelmişti de ayıp olmasın diye demiyordu. Sonuçta Allah’ın
huzuruna gitti. Şimdi ulu divanda hesap verme ile karşı karşıyadır. Allah dinimizi bu ve benzeri münafıklardan korusun.
Osmanlı, küllerinden İ slamla birlikte yeniden doğ du. Hem de Allah’ın izniyle çok güçlü bir şekilde. Gazze’de katledilen kırk bin mazlum insan için, dünyanın en güçlü savaş donanmasına sahip küffarla savaşan bir avuç İ slam mücahidi, küffarı yenilgiye uğratmıştır. Dünyadaki tüm insanların bu alçak siyonistler için bakış açıları değişmiştir. Siyonizim artık, dünya insanları tarafından lanetle anılmaktadır. Farklı dinlere mensup insanlar İslam’ın zaferini kutlamaya hazırlanıyorlar. Siyonizm bitme noktasındadır.Yahudiler ve onların Hamisi hıristiyan siyonistler artık ne yaparlarsa yapsınlar, dünyanın hiç bir yerinde güvenlik içerisinde olamayacaklardır. Gazze Savaş’ı İ slam’ın zaferi ile sonuçlanacaktır. Kendilerini dünyanın efendisi olarak görenler, sıkı şekilde gizlenmek zorunda kalacaklardır. Şimdiye kadar dünyadaki insanlar, bu aşağılık mahlukatları tanıyamamışlardı. Çünkü yaptıkları her türü pisliğ i gizlediler. Yalan söyleyerek, hep kendilerini haklı çıkardılar. Katlettikleri ve yok ettikleri insanları haksız duruma düşürdüler. Ama bu gün ne bok yediklerini bir
türlü gizleme imkanı bulamıyorlar. Bütün dünya olup biten her şeyi görebiliyor.
Bu alçak, aşağılık, insan düşmanlarını tüm insanlar, tanıma fırsatı buldular. Bunlar aynı zamanda İ slam’ı da tanıyacaklar. İslam’ı tanıdıktan sonra da müslüman olacaklar. Tabi ki güya dünyada ismi müslüman olan iki milyar dandik müslümanlar gibi değil. Gazze’de savaşan İ slam mücahitlerini kendilerine örnek alacaklar. İlahi sistemin beşeri sisteme karşı zaferini, tüm dünya insanları ile birlikte yakında kutlayacağız,
inşallah. Saygılarımla
İDRİS ORTAKAYA
DÜNYADA İKİ SİSTEM ARASINDA KIYASIYA BİR SAVAŞ VAR
Paylaş